Dzeko ve En-Nesyri sahne alınca…

Fenerbahçe karşısında ilk dakikadan itibaren geriye yaslanan bir Başakşehir buldu. Çağdaş Atan kaleyi, genç ve tecrübesiz Deniz Dilmen’e (Volkan Babacan niye yok?) teslim etmiş, sadece defans yaparak Kadıköy’den puan alacağını planlamıştı.

Mourinho’nun 11’nde ise sürprizler vardı. Bilbao maçında oynayan 7 futbolcu ya kadroda yok ya da kulübedeydi. Bir takımın ilk 11 ‘i ile bu kadar oynanır mı tartışılır. Maç mı? Oyun tamamen Fenerbahçe’nin insiyatifinde geçti. Düşünün rakibin ilk yarı boyunca ne tek şutu, ne tek korneri vardı. Hem de ilk yarım saat dolarken Livakoviç sakatlanıp çıkmış yerine Ertuğrul girmişti. Devre biterken kaptan Dzeko’nun ustaca vuruşuyla gelen gol ve ardından Ba’nın gördüğü ucuz kırmızı kart Başakşehir’i iyice çıkmaza soktu. 10 kişilik Başakşehir karşısında Mourinho ilk hamlelerini ikinci yarının başlarında yaptı. Sakatlanan Oğuz Aydın’ın yerine Maximin’i, İrfan Can’ın yerine Tadiç’i aldı. İki forvetle Fenerbahçe farkı arttıracak derken 10 kişilik Başakşehir ilk atağında Piatek ile golü buldu. Mourinho’nun son 25 dakikada diğer hamleleri geldi. Osayi’nin yerine Mert Müldür’ü,Amrabat’ın yerine de En Nesyri’yi sahaya sürdü. Bu değişiklikler sonrasında Fenerbahçe Tadiç’in ortasında En Nesyri’nin kafasıyla öne geçti.

Yıldızlar fark yaratmasaydı…

Sarı-Lacivertli takım maçı kurtardı derken golün sahibi Piatek boş kale yerine topu dışarı atarken takımının çok önemli şansını kullanamıyordu. Mourinho 5 değişiklik yaptıktan sonra Becao sakatlanınca Fenerbahçe de sahada 10 kişi kaldı. Tribünler heyecanlı dakikalar yaşarken En Nesyri kafayla attığı golle maça noktayı koydu. Maça gelmeyip skora bakanlar Fenerbahçe’nin çok rahat bir galibiyet aldığını sanmasınlar. Mourinho da Dzeko’nun ayaklarına, En Nesyri’nin kafasına duacı olsun.. Çünkü onlar sahne almasaydı yanmıştı Portekizli hoca..