Avrupa morali

Fenerbahçe’nin rakibi Union SG’yi seyredince Avrupa arenasında kolay maç olmadığına inandık. Belçika takımı maça önde baskı yaparak çok hızlı başladı. Kadıköy’e galibiyet için geldikleri belli oluyordu. İlk 20 dakika Fenerbahçe’ye zor anlar yaşattılar.

Livakoviç’in (bir de penaltı kurtardı) kritik müdahaleleri şans oluyordu. İlk 30 dakika dolmadan bir duran top organizasyonunda gelen Çağlar’ın golü, Fenerbahçe’nin üzerindeki stressi attırdı. Rakibin inatla maçı bırakmaması, Fenerbahçe’nin zorlanmasına yol açtı. Mourinho’nun rotasyonu ve oyuncu tercihleri sonuç alınınca fazlaca konuşulmadı. Çağlar’ın yanında bu defa Becao (iyi oynadı) vardı. Amrabat (ısınma turlarında) ve Nesyri, (şansını zorluyor) Cengiz Ünder, (yarışta varım diyor) İrfan Can formayı kapmışlar, İsmail Yüksek, Dzeko, Tadiç, Maximin kulübeye dönmüşlerdi.

Lige nasıl yansıyacak?

Devre arası hamle yapmayı sevmeyen Portekizli hoca, son 25 dakikada yanındakilere şans verdi. Dzeko, Tadiç, Osayi (bir gol attırdı, bir penaltı yaptırdı, kırmızıyı gördü) Mert Hakan ve Cenk Tosun maçı yaşadılar. Diğer değişiklikleri bilmem ama, bildiğim Cenk Tosun bitime 5 dakika kala oyuna girecek golcü değil, biraz ayıp oluyor. Rakip 10 kişi kalınca gelen gol, tribünleri keyiflendirdi ama, son dakika yenilen gole kızmayan yoktu (rakip 10 kişi iken) Sonuçta Avrupa Ligi’ne galibiyetle başlamak güzel sayılır. Bu Avrupa morali, bakalım lige nasıl yansıyacak?