Yönetmezsen, Yönetilirsin

Abone Ol Google News

Buradan defalarca kez yazdığım, birçok kez örneklerle bahsettiğim, çok basit hayatın her alanına uygulanabilecek bir formül var; Algı-Beklenti=Tatmin. Temelini ve mantığını tekrar tekrar yazmayacağım. Yeniden yazma ihtiyacım ise seçildiği günden bu yana Galatasaray Yönetimi’nin aleni bir şekilde iletişim konusunda çuvallaması. Bu kelimeyi kullanıyorum çünkü, Kemerburgaz tesislerinde ilk idmanı yaptıktan sonra “Şantiye Şefi” ilanı verirseniz bu çuvallamaktır. Teknik direktörünüze bütçe konusunda söz aldım, bütçemiz kuvvetli diye açıklama yaptırdıktan sonra kongrede çıkıp UEFA ensemizde derseniz bu çuvallamaktır. Hiç kimse merak etmesin, 3-4 nokta transferi hızlıca yapacağız dedikten sonra takımın Ocak’tan beri ihtiyaç duyduğu bölgeye 24 Temmuz’da transfer yaparsanız, bu çuvallamaktır. Transfere ciddi zarar veren, isim sızma veya sızdırma işini yapan kişiyi ve kişileri belirleyip, aksiyon almazsanız bu çuvallamaktır. Son olarak ise hayretler içerisinde izlediğim; Mayıs ayında alınan şampiyonluğun Temmuz ortasına kadar süren kutlamalarından sonra bence tüy diken, yamaç paraşütü ile kupayı uçurmak çok büyük çuvallamaktır. İki sene üst üste şampiyon olmanın getirdiği rehavet midir, yoksa yönetimsel beceriksizlik ve liyakatsizlik midir bilmem ama Galatasaray 3 Ağustos’ta Süper Kupa finali ile sezonu açıyor ve sonrasında durmak bilmeyen bir tempoya girecek. İletişim ve algı yönetimi ile ilgili yönetim bir an evvel toparlanmazsa yönetmedikleri iletişimi, başkaları yöneterek enteresan süreçlere girebilirler. Takıma ve Okan hocanın başarısına şu an muhtaç durumdalar diye düşünüyorum. Zamanında iletişim konusunda övdüğüm Galatasaray ile yerdiğim Fenerbahçe yerleri tamamen değiştirmiş durumda. Fenerbahçe yeri geliyor çok sade, yeri geliyor çok agresif çıkışlar yaparak bence müthiş bir dengede götürüyor iletişim konusunu. Beşiktaş’ın da Mourinho faciasından sonra özellikle Cenk-Semih operasyonunu, Rafa Silva sürecini çok iyi yönettiğini düşünüyorum.

Haberin Devamı

Bu sene çok zorlu geçecek, Trabzonspor ve Başakşehir de çok zorlayacaktır. Herkesin kadrosu iyi, iletişim ve algının doğru bir şekilde yönetilmesine herkesin çok ihtiyacı olacak. Başa dönecek olursak, Algı-Beklenti=Tatmin. Her takımın beklentiyi düşük tutmaya ve gerçekleri şeffaflıkla anlatmaya ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Taraftarda tatminsizlik erken başlarsa, çok kolay çözülmeler görebiliriz...

Haberin Devamı

9’ların Düellosu
Futboldaki en meşhur klişelerden “atanınla tutanın iyi olacak” sözünü herkes duymuştur. Bu sene atanlar Süper Lig’de inanılmaz bir rekabete girecek gibi duruyor. Son iki sezonuna damga vurmuş İcardi, La Liga’da uzun yıllardır belli bir seviyede performans gösteren ve Sevilla’nın kalburüstü takım konumunda kalmasına en çok katkı verenlerden En Nesyri, doğuştan golcü, Serie A’da 4 kez gol kralı olmuş Ciro Immobile. Yakın tarihte aynı anda Süper Lig’de bu kadar üst düzey 9 numara var mıydı hatırlamıyorum. Trabzonspor’un aldığı Euro’da çok iyi performans gösteren Draguş ve

almaya çok yakın olduğuna dair haberler gelen Onuachu, Başakşehir’de Piatek, çokça zaman bulacak, Dzeko, Batshuayi gibi isimler de cabası. Semih, Barış gibi kanat forvetleri de düşününce gol açısında acayip bir sezon bizi bekliyor. Bol bol güzel goller konuştuğumuz bir sezon olur umarım.

Haberin Devamı
YORUM YAZ