Büyük Başarı (!)
Sonda söyleyeceğimi en baştan söyleyeyim; Osimhen’i bu yaşta, bu maliyete getirmek Türk futbolunda bu zamana kadar yapılan transferler arasında zirvedir ve büyük başarıdır. Ancak Osimhen’in takıma alındığı transfer döneminde, elindeki en değerli kanat oyuncuları gönderip yerine kimseyi alma ihtiyacı duymamak ya da almamak da büyük başarıdır. Türk futbol tarihinin en sükseli transferini yapıp taraftarın büyük çoğunluğunu mutlu edememek de büyük başarıdır. İki haftadır Galatasaray yönetimini ve hocasını eleştirdiğim için artık tekrar tekrar sıralamayacağım. Galatasaray tarihinin belki de en kötü planlanan sezonuna; yönetime neredeyse “0” güven, son 2 sene şampiyon olmuş hocasına neredeyse 2-3 maçlık krediyle giriyor. Pep Guardiola, milli ara öncesi bir açıklama yaparak, hazırlık kampının yeni bittiğini milli ara dönüşü gerçek sezonun başlayacağını belirtmiş. Arka arkaya sıkışacak fikstürler, sakatlıklar, cezalar vs. her şey şimdi başlıyor ve Galatasaray alternatifsiz sol beki, tamamen belirsiz bir orta saha kurgusu, sistem değişikliği tartışmaları altında sezona esas şimdi giriyor. Son olarak da hem yönetim hem de Okan Buruk 2025’e Galatasaray ile girerlerse o da büyük başarıdır.
Haberin Devamı ›
Fikstürü Düzeltin!
Haberin Devamı ›
Son 1-2 gündür kamuoyunda çok haklı bir tepki var. Tarihimizde ilk kez 3 takım aynı Avrupa Kupasında yer alacak ve dolayısıyla fikstür konusu her zamankinden daha zor. Çünkü 8 maç var ve ocak sonuna kadar yayılan bir lig formatından bahsediyoruz. Bu durumda 3 takımın da Lig-Avrupa fikstüründe adalet her şeyden daha önemli hale geliyor. Geçtiğimiz senelerde farklı turnuvalarda olan takımların Avrupa dönüşleri aynı değildi, olması da imkansızdı. Geçmiş karşılaştırmalar hiçbir işe yaramaz. Birazcık adalet duygusu olan herkesi rahatsız eden bu fikstür konusunu TFF umarım bir an önce çözer. Fenerbahçe ve Galatasaray’ın 8 tane Avrupa maçından sonra 1 tane deplasman oynayıp, Beşiktaş’ın aynı süreçte 7 tane deplasmana gitmesi hakkaniyetli değildir, rekabetin etik kurallarına uygun hiç değildir. Üçünün de yarışta olacağını düşünürsek, bu müthiş geçmesini beklediğimiz yarışın hakkaniyetine soru işareti koymayın, koydurmayın.
Yüzleşme…
Gündem yoğunluğundan tam alanımla ilgili olan konuya giremedim. Hazır milli aradayken konuyla ilgili bir iki şey söylemek lazım diye düşünüyorum. Öncelikle Arda Turan’ı cesaretin dolayı kutlarım, herkesin yapamayacağı, yapmaktan kaçınacağı bir dizi söz söylemiş. İşin algı tarafında ise futbolcu Arda dönemini kapatan, teknik direktör/hoca Arda dönemini açan bir iş olmuş. Fakat bunu bir basın toplantısıyla da yapsa çok bir şey fark etmeyeceğini söylemeden geçemeyeceğim. Çok basit bir kurgu, “belgesel” kıvamında hiçbir şey yok. Arda’nın kamera karşısına geçip söylemek istediklerini insanlar daha az sıkılarak dinlesin diye oluşturulmuş bir akış gibi geldi bana. Ne olursa olsun bence amacına hizmet eden, iyi bir iş olmuş. İlk maçından son maçına Arda’yı izlemiş biri olarak onun adına hem mutlu oldum hem de gurur duydum. Özeleştiri yapması ve bunu cesurca ortalıkta yapması da umarım herkese örnek olur…