Ya puan kaybetselerdi!
Ülkeye özgü entersen ilk devrelerden biri daha! Statta olanlar da biz televizyon karşısındakiler de boş bakışlarla izliyoruz futbol alanında olanları. Öyle ki bir ilk yarı ki, topla rakibini iki katı (yüzde 66) oynayan Galatasaray’ın gol beklentisi yok denecek kadar az 0.12. Ev sahibi Bodrum’un bekletisi ise rakibine göre şaşırtıcı, 0.19. Demek ki biz görmeden bir şeyler de olmuş sahada! Bu arada sanırım Bodrum’un istatistiğini yükselten işlerine yaramayan 7 şut ise Galatasaray’ı düşük tutan da 3 şut olmalı! ‘Ya Galatasaray’ın 17 ortasına karşı Bodrum’un 10 ortasını nasıl okumalı?’ diye sorsaydı birileri, derdim ki, ‘Onu da okumayın. Öylece baka durun maça!’ Ancak 54. dakikadaki 27. ortada gol Mitchy Batshuayi golü geldi. Atan için öyle ‘Güzel bir gol’ ki, yakınlarında savunmacı olmayınca sıçramadan vurdu kafayı! Sonra tuhaf şeyler olmaya başladı. Bodrum bir kaç kez kaleciyle karşı karşıya kalacak pozisyonlara girdi. Döndü 66. dakikada Victor Osimhen kaptığı topla aldı başını gitti. Gol olacak derken büyük santrfor büyük bir futbolcu olduğunu gösteriricesine daha rahat pozisyondaki Hakim Ziyech’e gönderdi topu. Yine iyi bir futbolcu olan Ziyech, çoğu önemli futbolcunun zaman zaman yaptığı gibi ‘Jeneriklik bir gol kaçırış vuruşu’ yaptı!
Haberin Devamı ›
Kaybetmesi düşük ihtimal...
Haberin Devamı ›
Ne var ki, 83. dakikada bu kez pas verecek kimsesi yoktu yine Osimhen’in denedi, olmadı. Kalede ikinci yarının iyilerinden Diogo Sousa vardı. 89’da bir kez daha benzerini yaptı Osimhen... ‘Ben golcüyüm ama önce futbolcuyum!’ diyordu denediği gol pasında. Bizde ‘Santrfor egoisttir.’ diye bir saçmalık vardır. Durum tersiydi! Fakat Galatasaray maçı kaybetmiş olsa Osimhen’e ‘Harcadığı!’ pozisyonlar için neler söylenirdi varın siz düşünün! ’Yapı’ var mı yok mu bilemem ama öyle ya da böyle Galatasaray maçı kazandı. Kaybedebilir miydi? Düşük ihtimal... Maçın böyle bitmesi bile ülkeye dair tuhaflık olarak okunmalı bence!