Tek golle bitti!
İlk devresi her açıdan ‘’kafa kafaya’’ geçen bir maç. Mühim isimli oyunculardan beklenmedik acemilikler, topu ayaktan çıkarmakta gecikmeler, önemli hücum girişimlerinde atılan paslardaki acemice davranışlar vs… Organize hücumlardan daha çok Rafa Silva ya da Edin Dzeko benzeri hücumcuların bireysel becerisine muhtaç tarzda hücumlar. Savunmada da eşit oranda pozisyon hataları! Beşiktaş’ın içine düştüğü kriz açısından düşünülürse takım gayet iyi görüntüdeydi. Oyuncular üst yapı krizinden etkilenmemiş gibi sahadayken şu söylenebilir; ‘’Takımın içine düştüğü çukur teknik yönetim değil doğrudan idari yönetimin politikalarıyla doğrudan ilgiliymiş.’’ Bu belirleme kısmen doğruysa bile yine de bu karara varmak için bu tip mühim maçlara değil bundan sonra olacaklara bakmak daha doğru olur.
Haberin Devamı ›
Bilen var mı?
İkinci yarıya iki takım yine eşit görüntüde başlamış olsa da ilk devreye göre tempo ciddi anlamda düştü. Temkin oyununa geçti iki takımda. İşler o ‘’tek gol’’e kalmış gibi devam ederken 73. dakikada ‘’çeşitli temaslar’’la Beşiktaş’ın Ciro Immobile’ye yazılan golü geldi. Gerçi önce Rafa Silva ve son anda Ernest Muçi karşı karşıya da topu Dominik Livakoviç’e vurdu ama yine de tek maçlık gol, tek golle bitti! Ve şimdi önce bir Fenerbahçe sorusu… ‘’Yapı’’ yine iş başında mıydı? Ve iki Beşiktaş sorusu… İki maçtır sahada olan Salih Uçan’ı tercih etmeyen Giovanni van Bronckhorst’un bu konuda gerçekten yanıldığını düşünen kaç kişi var. Yetiştirilmesine katkı veren Serdar Topraktepe acaba Semih Kılıçsoy’u neden ilk on bir de düşünmedi? Var mı yanıtı olan?