Maskeli balo!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Süreç öyle işliyor ki, her öneri, her iddia bambaşka soruları gündeme getiriyor. Misal, federasyon ‘ortak tavır alma’ olarak ambalajladığı erteleme kararına neden alt ligleri de dahil etmedi? Yoksa ‘Süper Lig’ dışındaki alt ligler dekoratif malzeme olarak mı görülüyor? Onların ‘ortak tavır alma’ ya da ‘irkilme’ hakları neden yok sayıldı!..

Tartışılmaya muhtaç

Bir başka soru; maçların oynanmayacağı 11 günlük boşlukta ne olacak? Konu soğutulup, unutulmaya mı terk edilecek, yoksa başta federasyon olmak üzere ilgili yöneticiler ‘bazı eylem planları’ mı geliştirecek?..

Saldırının mağduru olan Fenerbahçe kulübünün yöneticilerinin ‘düşünüp taşınıp’ yaptıkları basın toplantısındaki açıklamalar da tartışılmaya muhtaç!.. Üç yöneticiden ikisi hukuk nosyonu yüksek kişiler. Deniz Tolga Aytöre de, Şekip Mosturoğlu da, ‘el yapımı’ olduğu iddia bir tüfek ve iki zanlı dışında çok ciddi bulgular yokken meselenin ‘terör eylemi’ olduğuna ikna görünüyorlar! Oysa ‘terör eylemi’ tanımı terminolojik olarak siyasi, ideolojik, dini ya da ekonomik saikleri referans alır. Hele Mosturoğlu’nun yaptığı gibi, “Bu olaya devlet erkanı da sahip çıkıyorsa, olayın fanatizmle anlatılacak bir yönü olmadığı ortada” türünden bir referansa başvurmak belki taraftar ‘jargon’u açısından anlaşılır bulunabilir ancak, hukuk terminolojisinde yeri olmamalı diye düşünüyorum.

Bugün gelinen nokta...

Kaldı ki, yakın tarihte ‘devlet mekanizması’nı işleten bazı kadrolar, aralarında Mosturoğlu’nun da bulunduğu kişileri pek çok davada benzeri gerekçelerle suçlamış, hapishanelere koymuştur. Bugün gelinen noktada ise o iddialara dayanak oluşturan verilerin sahihliği üzerinde çok ciddi tartışılmalar yapılmakta, hatta verilerin ‘kurmaca’ olduğu farklı kaynakların raporlarına geçmektedir. Yani diyeceğim o ki hukuk, ‘devlet erkanı’na göre refere edilirse içinden çıkılmaz sonuçların doğma riski de yükselir!.. Ya da Aytöre’nin ‘faşizim tanımı’ da ciddi anlamda tartışılmaya muhtaç. Keza Mahmut Uslu’nun, ‘zenci’si de...

Şaşmayanlar olacaktır

Böylesine zehirlenmiş düşünsel ortamda, “Fenerbahçe’nin sakatlarının iyileşmesi için maçları ertelendi” türünden zırvaların ortaya atılmasına bile şaşmayanlar olacaktır. Çünkü, hayatın farklı alanlarındaki gerilimler - siyasi, dini, bölgesel, ekonomik - kaçınılmaz olarak bir başka ‘kimlik alanı’ olan futbolda da kendini gösterir. Bu denli ayrıştırıcı, ötekileştirici dilin dolaşımda olduğu bir alanda bu kaçınılmaz. Tespiti kolay bir grup hırçın taraftar üzerinden sürekli ‘güvenlik politikaları’ üreten mevcut yöneticiler her krizde hızla ‘görünmez adam’a dönüşürken, hatırı sayılır bir kalabalık çoğu zaman olduğu gibi bu kez de aynı ‘maskeli balo’ya eşlik edecektir.

Temel mesele hâlâ ortada

Çünkü futbolcu ve teknik adamdan çok, öneri ve çözümleri hiçbir işe yaramayan yöneticileri dinleyen/okuyan insanlara dönüştük/ dönüştürüldük. Haliyle temel mesele hâlâ ortada duruyor; sorunların göbeğinde yer alan ve onları neredeyse çözümsüz hale getiren yöneticiler. Yasak duvarları yükseltilmiş, tribünler yasaklarla boşaltılmış, bu oyunun ekonomisinin motoru olan taraftarlar (tüketici) oyunun dışına itilmişken “Çözüm bizde”ymiş gibi yapmak!... Tuhaf!..

YORUM YAZ