Maç oynanmadı, Semih oynadı!..
İlk yarı için şahane bir özet ifadesiydi maçı anlatan spiker Ali Ferahbot’un notu; ‘’Maçın ilk isabetli şutu gol oldu’’! O anda maç 45’e girdi girecekti… Evet, ifade gol için doğruydu belki ama sanki esas soru şu olmalıydı; ‘’İnönü’de bir maç mı oynanıyor’’!? Bu oyunsuz karşılaşmada bildiğimiz anlamdaki futbola dair en sağlam emare ‘’hakeme itiraz’’dı. Futbol oynamayı beceremeyen onca oyuncu her fırsatta hakem Arda Kardeşler’i çevreliyor ve forma rengi fark etmeksizin onu eğitmeye gayret ediyordu. Milyonlarca Euro harcanan Raschid Ghezzal, Gedson Fernandes, Jonas Svensson, Milot Rashica ile Cenk Tosun’a rağmen bu oyunsuz oyunda Semih Kılıçsoy, Necip Uysal, Bakhtiyar Zaynutdinov ayakta kalması bile kazanmaya yetti! Düşünün Semih’i çıkartan alt yapı Svensson kadar bir sağ bek, Umut kadar bir sol bek ya da 6 ile 8 pozisyonu denilen pozisyonlara oyuncu çıkaramıyor. Ya da çıkarıyor ama gören gözler katarakt olmuş, göremiyor! Artık hangisi kabul edersiniz.
Haberin Devamı ›
Arda Güler misali
Semih Kılıçsoy öyle bir çocuk ki, ülkedeki ve Beşiktaş’taki yanlış politikaları, olmayan paraları saçıp savurmayı, problemli yaklaşımları, futbol bilmezliği, nedensiz kibri, çok az şey bilip her şeyi bilir gibi yapmayı sırtına vurup taşıyacak gibi görünüyor. Tıpkı Arda Güler misali. Bir ülkenin bu kadar az çocuğu olmaz, olamaz olsa olsa ‘’gözü görmeyen büyükleri’’ olur…