Golü atma değil engelleme sorunu!

Bir gece önce Samsun’daki ilk devreyi andıran tempodaki iki takım ‘’gol beklentisi’’ni yükseltemedi ancak gol için çaba ve arayış içindeydiler. Beşiktaş daha çok topla oynayıp şut denediyse de devrenin en olgun pozisyonunu üreten Başakşehir’in gole yaklaştığı dakikada devreye giren kaleci Mert Günok’tu. Alan kullanımında Beşiktaş gayretli Başakşehir ise temkinli, kontrollü ve fırsatçı göründü. Deplasman takımı az sayıda pozisyona girse de pozisyonların gol ihtimali yüksekti, olmadı. İkinci devre Beşiktaş baskıyı artırarak başladı ve hemen 55. dakikada Gabriel Paulista’nın kafa vuruşunda gole de yaklaştılar ama onlar da yapamadı. Lig seviyesinin hayli üzerinde tempoda geçen maçta ‘’temkinli, kontrollü ve fırsatçı’’ Başakşehir beklediğini 62. dakikada buldu. Doğru dizilmiş görüntüdeki ancak geri geri hareket ettiği için dengesi bozuk Beşiktaş savunmasının zaafiyetini Yusuf Sarı değerlendirdi. Beşiktaş gol arayacaktı elbette ancak ‘’denge’’ ve ‘’acele’’ futbolun en önemli tanımlarından ikisiydi.
Haberin Devamı ›
Acele ettikçe
Haberin Devamı ›
Ev sahibi acele ettikçe problemleri de artmaya başladı. 70’lerin başında Beşiktaş kendine ait yarı alanı tamamen boşalttığında Krzystof Piatek son vuruş öncesi Paulista’ya temas etmese maç oracıkta bitecekti belki ama faul işi geciktirdi. 76’da Yusuf Sarı serbest vuruşla o gecikmeyi telafi etti! Beşiktaş’ın oyun kurgusundaki zaafların temeli sahanın her alanındaki defansif sorunlar. Bunlar sadece savunma oyuncularından kaynaklanan problemler değil. Ofansif anlamda bel bağlanan oyuncuların savunma için alanlarını savunmadaki isteksizliğinden ya da isteseler de savunabilecek donanımda olamayışlarından kaynaklanan sorunlar. Beşiktaş için ‘’Gol beklentisi’’ yüksek olsa da ‘’Gol engelleme’’ ihtimali daha düşük kalınca bu tür sonuçlarla sık sık karşılaşmak da anlaşılır oluyor.