Direkten dönerek yola devam!
Ülkenin beklediğine yakın bir ilk 11 sahada... Arda Güler ile Kenan Yıldız gibi ‘’saf yetenekler’’ kadroda, üstelik topla oynamada yüzde 71’e yüzde 29 üstünlük bizimkilerde ancak zeminde olan biten bu yönde değil. Üstelik rakip muazzam bir hakemlik yorumuyla 20. dakikadan itibaren 10 kişi. Ne var ki net iki gol pozisyonunun içinde olan takım Çekya! Bir şeyler yapmak lazımdı. Montella ikinci devreye Salih Özcan ile ‘’Adam İtalyan. Ben hiçbir yerde bu kadar taktik antrenman yapmamıştım’’ diyen Kaan Ayhan’ı değiştirerek başladı. Ve işler değişti. Eksik rakibe karşı top gezdirmekte de kullanmakta da daha iyidir. Derken bir toplu ve çeşitli hücumda gol atmak için her şeyi denerken İsmail Yüksek neticede önüne düşen topu Hakan Çalhanoğlu’na aktardı ve sadece İtalya’nın değil ‘‘ülkenin de en iyisi’’ golü yaptı. Devamında Barış Alper Yılmaz aktı rakip aut çizgisine pas atmak yerine şut çekince ikinci golden oldu bizimkiler. Denecek ki, ‘’Mert Günok topu elinden kaçırmasa eksik takımdan gol yemeyecektik’’! Ne var ki ‘’saf yetenek’’ Arda ile Kenan’ın takım lehine katkısını konuşacak az sayıda insan olacaktır.
Haberin Devamı ›
Öte yanda ‘’averaj takıma’’ varsayılan Gürcistan grubun en dişlisi Portekiz karşısında öndeydi. İşte bu çok az ‘’futbol bilgini’’nin tahmin edebileceği bir durumdu! Yani Çekya beklenmedik bir şeyler yapabilse belki de bugün eve dönmüştük. Nihayet Çekya’nın manasızca uzun vurduğu bir topun dönüşü Cenk Tosun’un golüyle hepimizi sevindirirken epey bir ‘’yetkili/ etkili’’yi de kurtardı. Kısaca… ‘’Alan/zaman’’ oyunu olan futbol epeydir sadece ‘’yetenek’’le oynanmıyor, oynanamıyor. Tüm takım oyunlarında olduğu gibi belirleyici olan dayanışma kültürü ve takım kolektifidir. Bu da bizim ülkede henüz olgunlaşmış bir yaklaşmış değil.