Başladığı gibi bitti!

Abone Ol Google News

Sahaya bakıldığında denk iki takım oynuyor diye düşünebilirsiniz ancak verimlilik açısından farkı yaratan atletizm ve ‘hızlı düşünüp hızlı davranmak’ oldu. Topu elinde tutuyor görünen Fenerbahçe ise de Bilbao’nun reaksiyon hızının düşüklüğüydü farkı yaratan. Bizde buna ‘yetenek farkı’ deniyor ama bu tek başına durumu açıklamaya yetmiyor maalesef. Gerçi ilk golü Samet Akaydın’ın hatasına bağlayanlar çok olacaktır. ‘O golü yemese…’ diye başlayan cümleler kurulabilir ama bu oyunu bütüncül olarak anlamaya yetmez. Ağırlıklı olarak öne ya da yana uzun oynayarak alan bulmaya çalışan Fenerbahçe’ye karşı topu kaptığında açık alanı kolay bulan, topu kime ve nereye atacağını bilen, bunu da çarcabuk uygulayan Bilbao ilk yarı istediği sonucu almayı bildi. Hatta bir iki gol daha atabilirdi Livakoviç’e takılmasalar. Oyunu kurulumu için Amrabat’ın stoperlerin arasına girmesi de rakibin önde baskı yapmasını kolaylaştırınca, orta saha savunma zaafiyeti daha da belirginleşti Fenerbahçe’de. Hücuma çıkmadılar değil ama Bilbao ikinci bölümde daha rahat oynar hale geldi. Öyle ki, topla oynama oranları da ilk devrenin tam tersiydi... Bunu ölçmek için iki devredeki ‘top çalma’ istatistiğine bakmak yeterli olur sanırım. Yapılan değişiklikler de Athletic’in savunma bilgisi ve direncini kıramayınca oyun klasik söyleyişle, ‘Başladığı gibi bitti’!

Haberin Devamı

Çok şey anlatıyor...

Haberin Devamı

Ve bu arada... Fenerbahçeli oyuncuların uluslararası tanınırlığı bizim açımızdan malum! Çoğu ülkemizin küresel tanınırlığı ve ülkemizin tanıtımı açısından önemli rol oynuyor diye kabul ediyoruz! Takımın piyasa değeri de 226 milyon Euro görünüyor. Peki çoğunun adını ilk kez duyduğumuz Athletic Bilbao’nun piyasa değeri ne kadar? 338 milyon Euro! Üstelik o takım, oyuncularının büyük çoğunluğunu yaklaşık 2.5 milyon insanın yaşadığı İspanya’nın Bask bölgesinden yetiştiriyor. Peki bu bize ne anlatır? Elbette çoğumuza hiçbir şey!..

YORUM YAZ