Bir Yaşam Dersi Olarak Tenis !
Tenis öyle bir oyun ki boyundan büyük laflar eden bir oyuncuyu, ya da cin olmadan şeytan çarpmaya çalışan bir antrenöre bu densizliğini hemen yutturuveriyor. ABD’li genç tenisci Brooksby’nin koçu Djokovic’i nasıl yenebileceklerine dair abuk subuk konuştu. Efendim bunun başlıca yolu maçtan 24 saat öncesinden itibaren Djokovic’ten hiç bahsetmemekmiş! Talebesi öyle bir serseri mayındı ki Djokovic rakibini tanıyana kadar ilk seti verdi. Sonra parçalar yerine oturmaya başladı. Kalan üç set ne olduğu anlaşılmadan süratle bitti. ABD’li yetenekli olabilir ama çift elli back-hand’i ile “slice” vurmaya çalışmak akıllı bir adamın yapacağı şey değil! Onu bir daha zor görürüz.
Haberin Devamı ›
Gerçekten “ABD Açık” uzun bir süredir yaşanmamış bir turnuva oluyor. Her grand-slam’de torba dolusu ortaya çıkan serseri mayınlar burada yaşam şansı bulamadı. Sürpriz yok muydu ? Hem de Allahı vardı…Ancak sürprizleri gerçekleştirenlerin neredeyse hepsi hala turnuvada ve hala sürpriz yapıyorlar! Öyle bir oyunları var ki kimse bunları sürpriz olarak algılamıyor…Özgüven ve inanç dolu.
Haberin Devamı ›
Beklenmedik skorlar genellikle grand-slam’lerin ilk günlerinde yaşanırken burada hafta-sonuna kaydı. Osaka, Barty, Tsitsipas, Rublev…Hepsi hafta-sonunda 18’lik gençlere kurban gitti. ABD’li genç raket Tiafoe bunun nedeni olarak Federer ve Nadal’ın turnuvada olmamasını ileri sürüyor. “…Onlar olmayınca gençler turnuvada bir şeyler yapabileceklerine dair bir umut taşıyorlar. Yoksa “nasılsa bunların biri karşımıza gelip bizi yenecek” diye inançsız kalıyorlar.”
Daha çeyrekler bitmeden bu güne kadar 33 maç 5 sette sonuçlanmış. Bunların 10 tanesinden tenisçiler setlerde 2-0 yenikken, 3-2 kazanmışlar. Sadece ilk turda bile 5 maç son setin tie-break’i ile sonuçlanmış.
Tenisin ciddi yorumcularından Brad Gilbert’in saptaması çok ilginç: “Beş setlik uzun maçlarla ilgili çeşitli eleştiriler varken bu “ABD Açık” onlara en güzel yanıtı verdi. Seyirciler bu tür maçlara bayılıyor. Farkındaysanız kendi vatandaşları başta olmak üzere, 2-0 geri düşen her raketi oyuna geri sokabilmek için maksimum destek veriyorlar. Bayılıyorlar maçları daha da uzatmaya. Tabiatıyla bu durumdan en başta oyuncular memnun, zira izleyicilerin o muazzam enerjisi, yitirmek üzere oldukları maçları geri çevirtebiliyor.
İşin en ilginç yanı turnuvanın tekler kategorilerinde ne erkeklerde ne de kadınlarda hiç ABD’li tenisci kalmadı. Bakalım bu gerçek, izleyiciler nazarında nasıl yer bulacak? Kadınlarda Kanadalı Leyla(h) Fernandez ile İngiliz Emma Raducanu anglo-saksonlukları nedeniyle izleyicilerin gönlünde yer alabilir. Peki ya erkeklerde? Öncelikle Berettini, sonra da genç Aliassime diyebilirim.
Şampiyonu tahmin oyunumuzu erkeklerle sürdürelim: Zverev-Medvedev ikilisinden biri olur. Sürpriz Berettini. Hoşkalın.
Hamiş.: Bu arada dün gece futbol ulusal takımızın yenilgisini de izledik. Ben sonuçta değilim. Bizimkisi biraz sık olmakla birlikte her ülkenin rezil olduğu maçlar vardır. Ama maç sonunda bir kaptanın çıkıp üstü kapalı bir şekilde ve tehditkâr bir ifadeyle birilerini itham etmesi hiç yerinde olmadı. Bu muhterem spor yaptığının bilincinde olmalı diye düşünüyorum. Özür dilemekle ya da takımdan affını dileyip meydanı gençlere bırakmakla kimse küçülmez…Aksine büyür.