Emre Belözoğlu: Ülkemize çeyrek final getirmek istiyoruz

İstanbul Başakşehir, UEFA Avrupa Konferans Ligi Son 16 Turu rövanş maçında Belçika ekibi Gent’i yarın TSİ 20.00’de Başakşehir Fatih Terim Stadı’nda konuk edecek. İlk maçta deplasmanda rakibiyle 1-1 berabere kalan Başakşehir’de teknik direktör Emre Belözoğlu ve futbolculardan Berkay Özcan, rövanş karşılaşması öncesinde düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Kulüp tarihinin en önemli maçına çıkacaklarını vurgulayan Belözoğlu, “Adnan Januzaj dışında hiçbir oyuncumuzun çeyrek finali yok. İik defa böyle bir maça çıkacağız. Tarihimizin en önemli maçını oynayacağız. Rakibimize iyi hazırlandık. Bazı sıkıntılarımız ve sakatlarımız var. Onları belli oranda değerlendirebileceğiz. Buraya gelecek insanların desteği ve duasıyla futbolun gerçeklerini yerine getirip çeyrek finale yükselmek istiyoruz” diye konuştu.

“DÜNYA KUPASI ARASI VE DEPREM FELAKETİ, OYUNCULARI PSİKOLOJİK OLARAK OLUMSUZ ETKİLEDİ”

Takımdaki performans dalgalanmaları üzerine gelen bir soruya ise Belözoğlu, “Genel fotoğrafa bakarsak önemli işler çıkarıyoruz. Takımda dalgalanmalar oluyor. Giden ve gelen oyuncular var. Normal sezonlarda 2-3 defa milli takım arası olur. Dünya Kupası arası ve deprem felaketi, oyuncuları psikolojik olarak olumsuz etkiledi. Kaybettiğimiz maçlar da dahil olmak üzere oyunun galibiydik. Skorların geleceğini düşünüyorum. Bu oyun bizi bu günlere getirdi. Bu kayıpların bazen performansımıza bazen de dış etkenlere bağlı olduğunu düşünüyorum” şeklinde cevap verdi.

“ROTASYON KELİMESİNİ HERKES KULLANABİLİR AMA BENİM 24-25 TANE EŞ DEĞER OYUNCUM VAR”

Sezon başından beri maçtan maça ilk 11’de çok fazla oyuncu değiştirmesinin hatırlatılması üzerine Belözoğlu, “Biz Beşiktaş maçını da çok önemsedik. Lig bizim için önemli. Beşiktaş maçından iki gün önce zorlu şartlarda bir maç oynadığımızı düşününce olabildiğinde Beşiktaş maçına da en iyi 11’imizi çıkardık. Rotasyon kelimesini herkes kullanabilir ama benim 24-25 tane eş değer oyuncum var. Yarın Beşiktaş maçında oynayan ve biraz daha dinlenmiş oyunculardan kurulu bir ilk 11 oluşturacağız. Hem Türk hem de kulüp tarihi için önemli bir maç olacak. Üstesinden geleceğimizi düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Başakşehir’in Gent’i elemesi halinde organizasyondaki hedeflerinin sorulması üzerine ise Belözoğlu şunları söyledi:
“Benim söylemler genelde ilginç ve iddialı oluyor. Karşımızdaki takım dirençli ve oturmuş bir ekip. Performansımız, bizi bu takımın önünde göstermiş olabilir ama önemli bir takıma karşı oynayacağız. İnşallah kazanan taraf olup sonrasını düşüneceğiz. Yarın kazanmadan önümüzü düşünemeyiz.”

“ÇEYREK FİNAL KARŞIMIZA ÇIKARSA BUNU DAHA İLERİYE TAŞIMA HEDEFİNDE OLACAĞIM”

Çeyrek finale kalmaları halinde bununla yetinmeyeceklerini aktaran genç teknik adam, “Futbolculuk kariyerimde çeyrek finaller, yarı finaller ve hatta finaller çok nasip oldu ama teknik adam olarak oynamak kolay değil. Teknik adamlığı çok seviyorum. Oynatmak istediğim oyunu takım sahada gösterdiğinde mutlu oluyorum. Ülkemizde teknik direktörlük çok zor. Çeyrek final de karşımıza çıkarsa bunu yeterli görmeyip daha ileriye taşıma hedefinde olacağım” dedi.

“2 TANE KIZIMIN YANINDA EŞİME VE ANNEME EDİLEN HAKARETLER, KADINA ŞİDDET DEĞİL Mİ?”
Belözoğlu, ligde hafta sonu oynadıkları Beşiktaş maçında siyah-beyazlı taraftarların eşine ve annesine ettiği küfürlerden sonra basın toplantısında yaptığı açıklamaların konuşulması üzerine de konuya açıklık getirdi. 2 tane kızının yanında eşine ve annesine edilen küfürlerin konuşulması gerektiğini belirten Belözoğlu, “Hala daha çok sakin değilim. Konuşulması gereken 2 tane kızımın ve eşimin 25 metre ötesinde 35 dakika boyunca eşime ve anneme küfredilmesiydi. Benim kendi eşim ve annem hakkında söylediklerimin bir anda tüm kadınların geçmiş ilişkilerine geliyor olmasını anlamlandıramıyorum. Şunu samimice söyleyeyim, Beşiktaş’ın çok güzel bir mottosu var ‘Şerefinle oyna, hakkınla kazan’ diye. Benim atfettiğim şeref oydu. O mottoya yakışıyor mu, bu yapılan hakaretler? Bunlar kadına şiddet olmuyor mu? Konuştuğumuz zaman karnımızdan değil kalbimizden konuşalım. Hissetmediğim bir duygunun hesabını bir tek Allah’a veririm. Bir kadının geçmişinde yaşamış olduğu şeyler, bir kadının şerefini ya da şerefsizliğini belirleyecek şeyler midir? Bunu kabul eden hangi zihniyet, saçma sapan bir zihniyet değildir? Benim kendi annem ve eşim üzerinden verdiğim örnekler, nasıl insanların geçmişte yaşamış olduğu şeylere bağlandı, kuramıyorum bu bağlantıyı. Sokakta bir kadın, bu haberi açtığında ilk bunu okuduğunda doğaldır benle alakalı fikirlerinin böyle olması ve bunu doğal karşılıyorum ama sürecin nasıl geliştiğine bir bakalım. Hiç kimse vicdan terazisini bırakmamalı” açıklamasında bulundu.