Ufuk Sarıca: Karşıyaka'ya ihtiyaç var
Ufuk Sarıca, Pınar Karşıyaka gibi bir karaktere Türk basketbolunun ihtiyacı olduğunu belirterek, “Oynadığımız bütün kupaları kazanmak istiyoruz” diye konuştu. Shane Larkin’in Türk olmasını da sabırsızlıkla beklediklerini dile getiren Sarıca, “İşlemleri yetişirse onu Şubat ayındaki milli maçlarda görmek istiyoruz” dedi.
Milli Takım ve Pınar Karşıyaka’nın başarılı antrenörü Ufuk Sarıca, basın mensuplarıyla bir araya geldi. Olimpiyat Elemeleri öncesi, Türk vatandaşı olan Shane Larkin ve Milli Takım hakkındaki soruları yanıtlayan Sarıca ayrıca, geri dönüşüyle birlikte Pınar Karşıyaka’nın yükselişini anlattı...
Haberin Devamı ›
- Pınar Karşıyaka ile büyük başarılar yakaladınız ve ayrıldıktan sonra takım başarısız bir dönem geçirdi. Döndünüz ve yine zirveye oynuyorsunuz. Şehir ve takımla kimyanız çok uyuşuyor galiba?
Uyuşuyor, bir kere tutkumuz uyuşuyor bu bir gerçek. Karşıyaka ile bir bağım var. Karşılıklı bir sevgi var. Şehirle, taraftarla, kulüple. Orada dostluklar var. Bir sürü başkan ile bir sürü ekip ile çalıştım. Ama bu tabii sistemle alakalı. Sistemi kurup inancı açığa çıkarmak, hayale insanları ortak etmek önemli. Bizim 4 senede Euroleague’e çıkardığımız bir organizasyon vardı ama sürecini tamamlamıştı ve yenilenmeliydi. Organizasyonu büyütmek lazımdı. O zaman imkan yoktu ve yollarımız ayrıldı. Ondan sonra dönüp geldik. Yine iki sene Play-Off oynamamış Beşiktaş ile final oynadık; sonuçta bu bir ekip işi, organizasyon işi, çalışma işi, doğruları koyma işi. Dediğin gibi bizden sonra Pınar Karşıyaka’nın 3 senelik Play- Off’suz bir dönemi var. Bence bu kabul edilemez. Türk basketbolu için de Karşıyaka için de kötü bir süreç. Ondan sonra yine yeni bir ekip ile beraber o düzeni o inancı getirdik. Doğru oyuncuları kendi bütçemiz dahilinde transfer ettik. Bu oyuncular zaten ortadaydı. Önemli olan onları bir kalıba, şekle sokmak ve ondan sonra başarıya giden yolda her gün daha fazla çalışmaktı. Biz de bunu yaptık. Bugün geldiğimiz nokta da süper. Bizi çok mutlu eden bir yer.
Haberin Devamı ›
- Başarının yarısı sezon başında takımı kurmaktan geçiyor. Transferde A planınızı uygulayabildiniz mi?
Oyuncularla ilgili A planımızı uyguladık. Çok büyük bir bütçemiz yok, ligde belki de 5 veya 6’ncı bütçeyizdir. İki takım zaten çok üst düzey, onların altında 3 takım var. Sonra zaten hemen hemen aynı bütçeler. Bir kere önemli bir sponsorumuz var; Pınar. Yaşar ailesi yıllardır Karşıyaka ile beraber. Sene başındaki görüşmelerimizde onlarda gördüğüm heyecan beni yeni hayaller kurmaya yöneltti. Günümüz şartlarında ödenebilir bir bütçe ve Pınar gibi bir sponsor çok önemli. Onların da desteği ile güzel bir takım kurduk..
- Şehirde şampiyonluk havası var mı? Kupa için ne düşünüyorsunuz? Ve EuroChallenge'a bakış açınız nasıl?
Haberin Devamı ›
Şimdi şampiyonluk için konuşmak erken. İlk yarıyı çok iyi bir yerde bitirdik. Lider de bitirsek şampiyonluk için erkendi. Ama oraya aday olabilmek bence en önemlisi bunu telaffuz ettirebilmek önemli. Biz bunu yaptık. Pınar Karşıyaka ile anlaştığımda hemen hafızalarda bu canlandı. Ama bu beni korkutmuyor. Daha fazla motive ediyor, ekibi de.. Dolayısı ile bunların konuşulması ki konuşuluyor bu güzel bir şey ama sabretmek lazım, üstüne koymak lazım. Eurohcallange’e gelince... İlk senede niye bir tane kupa kazanmayalım. Bunun için her kulvara ayni ciddiyetle sarılıyoruz. Ayrıca Avrupa’da o kupa değersiz, bu değerli diye düşünürsek olmaz. Ülke olarak kaç tane kupamız var diye sormamız lazım. Zaten ilk dönemden yarım kalan bir işimiz var. O yüzden çok istiyorum; hem kendi kariyerim, hem Pınar Karşıyaka, hem İzmir ve hem de ülke için? O yüzden alabiliyorsanız her kupayı almanız lazım. Çok da kolay olmuyor bu işler.
Haberin Devamı ›
- Pınar Karşıyaka ile Euroleague'de oynamıştın ama artık ligde şampiyon olsan da bu kolay değil. Seneye veya 2-3 yıllık planlar dahilinde Karşıyaka’yı nerede görüyorsunuz?
Öncelikle şartların ve organizasyonun devamını sağlamak lazım. İnşallah biz bu sene Eurochallenge’da çok başarılı olacağız ve ligi de iyi bir yerde bitirip ya ULEB Eurocup veya FIBA Şampiyonlar Ligi’nden birini tercih edeceğiz. Belki seneye Şampiyonlar Ligi’nde oynar, ondan sonra Euroleague için Eurocup’a geçip ordan devam ederiz. Bunun için görüşmeler sürüyor? Bir salon projemiz de var. İzmir’e artık 10 bin kişilik salon gelmeli. İzmir’de bir milli maç çok güzel olur. Şu anki salonumuzda da oynanır ama keşke 10 bin kişilik bir salon olsa da oynasak. Halkapınar var ama tam basketbol için yapılmış bir salon değil orası. Hem Pınar Karşıyaka bunu hak ediyor hem taraftar hak ediyor. Biz normal maçları öyle bir salonda 6-7 bin kişiye oynarız ama Fenerbahçe Beko ve Anadolu Efes ’e karşı 10 bin kişiyi doldururuz.
Haberin Devamı ›
Ufuk Sarıca, basın mensuplarıyla buluştu, sorularını yanıtladı.
- Olimpiyat elemelerindeki grubu nasıl değerlendiriyorsun? “Kanada’ya gitmek zor, hazırlık maçı yapamayacağız” demiştiniz. Önce bundan başlayalım isterseniz?
Bir kere sistem daha zor.. Altı takım var ve biri çıkıyor. Her grup zor olacaktı. Sırbistan ve Litvanya vardı ama bana göre biz zorun zorunu çektik. Birincisi belki son gün final oynayacağız ve gruptan çıktıktan sonra bizi Kanada ile Yunanistan bekliyor olacak. Ki grupta da Çekya var. Çıktık diyelim biz ilk gün belki Yunanistan gibi ekol bir takımla oynayacağız. Onları yenersek de Kanada gelecek. Ama öbür taraflarda son gün bir Litvanya veya Sırbistan çarpışması olacaktı. Bir tane maç. Tek maç hepsi bu. İkincisi; yol gideceğiz. Dolayısı ile sezon bittikten 2-3 gün sonra gitmemiz gerekecek. Saat farkı çok. Oraya gittiğimiz zaman o tarihte maç yapacak milli takım bulmak çok zor. Oyuncular birbiri ile uzun süre oynamamış olacak ama bunun dışında bizim kurduğumuz bu takımla tarihte ilk defa bir Dünya Şampiyonası’na hak ederek gittik. 22. olduk diye eleştiriyorlar ama FIBA Dünya sıralamasındaki yerimize bakarsak yukarı çıktık. Kimse bunu konuşmuyor. Geçmiş dönemdeki o düşüşteki trendimizi hem durdurduk hem de 2-3 basamak yukarı çıktık FIBA Dünya sıralamasında. Bunlar önemli şeyler. Eğri oturup doğru konuşmak lazım. Artı, çok gençleştirdiğimiz bir takım var. Kendi kulüplerinde oynamayan oyuncularla oynadığımız bir takım. Bunları da net bir şekilde söylemek istiyorum. Bir de bizim buralarla ilgili hayalimiz var. Çıkacağız elimizden geleni yapacağız. Kimse inanıyor muydu ABD ’yi yeneceğimize? İnanmıyordu ama çıktık oynadık ve belki talihsiz hani basketbolun o gün getirdiği kötü şans diyelim olmayacak işler oldu. Ama Kanada’da çıkacağız bütün mücadelemizi vereceğiz. Orası için hayal kuruyoruz. İnat edeceğiz. İnşallah da başarırız ama kolay mı? Zor.
- TBF ile oyuncu ve Shane Larkin'in menaceri arasında görüşme oldu. Ne düşünüyorsunuz Larkin hakkında, takıma nasıl katkı sağlayacak?
Larkin çok iyi bir oyuncu; bireysel özellikleri olan ve özellikle de bire birde tutulması zor bir oyuncu. Zaten bunu hem geçen sezon hem de bu sezon Anadolu Efes ’teki performansı ile gösteriyor. NBA tarzında, açık sahayı seven ve oralarda durdurulması kolay bir oyuncu değil. Benim şahsi fikrim sorulduğunda: Larkin’in TC vatandaşlığı ile ilgili olumlu görüş belirtmiştim ama bunun için de görüşme gerekiyordu. Bu da gerçekleşti. Sayın Cumhurbaşkanımız da yardımcı olacağını söyledi. Gayet güzel. Ben de bir an önce Larkin’in TC statüsüne geçmesini bekliyorum. Hollanda ve İsveç maçlarında kullanabiliriz. Çünkü o zaman benim elimde iki tane alternatif olacak. Hem Scottie hem Larkin.. İkisi de iyi oyuncu. Scottie’yi de es geçmemek lazım. Geçen sene sakat iken de geldi Milli Takım’a. Gerçekten karakterli bir oyuncu. Onu da bir anda unutmamak lazım. Ali Muhammed şu anda biraz daha arka planda kalıyor. Kendi takımında çok süre almıyor ama iki tane oyuncu olursa bizim de Şubat’ta oynayacağımız maçlar var. Keşke Larkin hemen gelse de Şubat’taki milli maçlarda takımla olsa.
- Bazı takımlar iki tane oyuncuyu birden kampa çağırıyorlar. Kadın Milli Takımı’nda da oluyor. Hem Larkin hem de Wilbekin’i çağırma ihtimali olur mu kampa?
Bence Türk avantajını onlara verdiğimize göre, öyle bir karar alırsak ikisinin de gelmesi gerekir. Çünkü sakatlıklar oluyor. Mesela geçen sene Scottie, Dünya Kupası’ndaki ilk maçımızda oynamadı. Buralarda bu avantajı biz veriyorsak oyunculara, belki de ikisini birden çağırmak lazım.
- Antrenör olarak senin kişisel hedeflerin nedir? Avrupa’da bir takım çalıştırmayı düşünür müsünüz?
Bir kere Türk koçları başarılı ama lobimiz az. Birbirimize olan düşkünlüğümüz, yardımımız da az. Sırplar, Yunanlılar ve İtalyanlar’a göre çok az. Kesinlikle bu bir gerçek. Baktığınızda bizi oralarda daha fazla organizasyonun içinde gösterecek bir şey yok. Tabii ki var Euroleague takımı çalıştırma hedefim. Ama insan mutlu olduğu yerde, üretebildiği yerde kalmalı. Ben buna, devamlılığa inanıyorum. Şu an burada mutluyum, huzurluyum. Gelişen bir organizasyon var. Bu da bir hedef. Bir taraftan da milli takım var. Ama yarın öbür gün bunlar değişir, başka inandığımız bir organizasyon çıkar, Avrupa ’da olur Türkiye’de olur. O zaman bir değişiklik yaparız.