Karadağ'a dikkat!

Dünya Kupası finallerine katılma yolunda kaderimizin çizileceği yer, yarın 22.45'te Gradski Stadı olacak. Hollanda-Norveç maçının sonucuna bakmaksızın, kendi göbeğimizi kendimiz kesmek için Karadağ'ı mutlaka yenmeliyiz. Ancak bu hiç de kolay olmayacak. Play-Off yolunda bileti kapmak adına avantajı elimize geçirirken, Karadağ da Hollanda karşısında 2-0'dan 82 ve 86'da attığı iki golle 2-2 berabere kalarak, lider olma ihtimalimizi sağladı. Karadağ, Avrupa futbolunda yükselişe geçmiş durumda ve elemelerde sahasında oynadığı 4 maçta sadece Norveç'e 1-0 kaybetti, 1 galibiyet ve 2 beraberlik elde etti.

Keşke Cengiz Ünder olsaydı

Gruptaki ilk maçta Vodafone Park'ta 2-0 öne geçtik, geri döndüler ve farkı 1'e indirdikten sonra 90+7'de 1 puanla evlerine dönmüşlerdi. Miodrag Radulovic'in takımı inatçı, mücadeleci, hırslı... Rakibi zayıfladığı anda çok daha yırtıcı bir seviyeye geçiyorlar. A Milli Takımımız'ın, hem onlarla oynadıkları hem de son Hollanda maçını dikkatlice incelemesi gerek. İstanbul'daki maçta sahanın yıldızı olan Cengiz Ünder'in sakat olması bizim için olumsuz bir durum. En çok ihtiyacımız olan Cengiz'di.

Göbekten geçmek çok zor

Rakibimiz, 5-4-1 dizilişiyle oynuyor, skor ne olursa olsun savunmadan taviz vermiyor. Hollanda'ya ilk yedikleri gole kadar pozisyon bile vermediler ve 13. dakikada sadece 13 pas yapmışken golü atıyorlardı. Hızlı hücuma çıkıyorlar, savunma arkasına (İstanbul'da ilk golü bize böyle attılar.) koşuları iyi yapıyorlar. Onları göbekten geçmek zor, adeta duvar örüyorlar. Duran toplar ve kenardan hızlı hücumlar, gol bulma yollarımız olacak. Bu arada kenardan orta şansı vermemek için mümkün olduğunca rakip set hücumu yaparken, oradan gelen oyuncuya ikili baskı yapmaya çalışıyorlar.

Tek bir oyuncu sayamam

Atletico Madrid'den kaptan Stefan Savic, liderleri. Defansı çok iyi organize ediyor. Orta alanda Milutin Osmajic, çabuk atağa çıkan bir oyuncu. Forvet arkasında oynayan Haksabanovic, tehlikeli paslar atabiliyor. Ancak ben Karadağ'ı, birkaç oyuncu üzerinden değerlendiremem. Çünkü yedekten gelen oyuncuları da, tıpkı Hollanda maçında olduğu gibi takıma çok iyi bir enerji veriyorlar. İstanbul'da Türkiye, deplasmanda da Hollanda, Karadağ karşısında kazanacağını maç devam ederken düşündü. Ancak öyle değil; Bu Karadağ'ı yenmeniz için maçın son düdüğünün çalması gerek.

Tuzaklarına asla düşmemeliyiz

Evet onlar dünyanın en iyi takımlarından biri değil ancak dünyanın en inatçı ve en çok mücadele eden takımlarının başında geliyor. Karadağ’a karşı yüzde 100 konsantre olmadan asla kazanamazsınız. Golü atmanızın da bir önemi yok. Onlar skora bakmadan disiplinden taviz vermiyor. Eğer zayıf olduğunuz ya da rehavete kapıldığınızı anladıkları anda, size cezayı kesiyorlar. Hollanda ne olduğunuzu bile anlamadı ve az kalsın maçı kaybediyordu. Sabırlı olmamız, kontrollü hücum etmemiz, panik ya da kaos ortamına girmekten uzak durmamız gerekiyor.

Çağrı Davran