Bu transfer şampiyon yapar! Süper Lig'de nokta atışı olan devre arası transferleri

Burak Yılmaz (2009/2010)

2009-10 sezonunun devre arasında Fenerbahçe Gökhan Ünal'ı 3.2 Milyon Euro ve Burak Yılmaz karşılığında Trabzonspor'dan aldı. Şenol Güneş'in de onay vermesiyle Burak Yılmaz, Trabzonsporlu oldu. 

İlk sezonunda 11 maçta 3 gol atsa da son maçta Fenerbahçe'ye attığı kritik gol şampiyonluğun Bursa'ya taşınmasını sağladı. Ertesi sezon büyük bir patlama yaşayan oyuncu 30 maçta 19 gol kaydetti ve takımının şampiyonluk yarışında yer almasını sağladı.

Mesut Özil (2020/2021)

Önce taraftarın haftalardır beklediği resmi transfer açıklaması geldi. Ardından Mesut Özil, Sarı-Lacivertli eşofmanları giyip ilk idmanına çıktı. Hem Fenerbahçe'nin hem de Mesut'un rüyası gerçek oldu. Yıldız futbolcunun Çubuklu formayla Süper Lig'e damga vurması bekleniyor.

Franck Ribery (2004/2005)

Franck Ribery, Metz'den Galatasaray'a transfer olduğunda aynı dönemde Fenerbahçe de Nikolas Anelka'yı transfer ettiği için 'Anelka'nın bonusu' olarak anılıyordu. Fakat işler tam tersi olarak seyir etti.

Fransız yıldız, çabukluğu ve kanattaki etkinliği ile herkesi kısa sürede büyüledi.

Fenerbahçe ile oynanan Türkiye Kupası finalinde harika bir oyun ortaya koyan ve bir gol atan alacaklarının zamanında ödenmediği gerekçesiyle olaylı bir şekilde Türkiye'den ayrılıp Marsilya'ya imza atmıştı.

Nicolas Anelka (2004/2005)

Real Madrid, Arsenal, PSG derken son olarak Man City'de forma giyen Anelka, Fenerbahçe'ye transfer olduğunda kariyerini yeniden çıkışa geçirmek isteyen bir yıldızdı. Fenerbahçe'de 26 yaşında forma giymeye başlayan oyuncu, sessiz tavırlarıyla dikkat çekti. Yıldız olarak geldiği Fenerbahçe'den 100. yıl öncesinde ayrıldı ve ardından Bolton, Chelsea gibi takımlarda da forma giydi.

Fabian Ernst (2008/2009)

2008-2009 sezonunda devre arası sessiz sedasız Schalke'den transfer edilen Ernst, gösterdiği performansla taraftarın sevgilisi olmuştu.

Disiplinli ve savaşçı futboluyla şampiyonlukta kilit rol oynayan Ernst, 'Alman Panzeri' lakabını alarak profesyonellik dersi vermişti.

Cisse ile müthiş bir ikili oluşturan Alman orta saha oyuncusu sezonun çifte kupa ile kapatılmasında en önemli isimlerin başında geliyordu.

Marcio Nobre (2003/2004)

Yakın tarihin açık ara en etkili devre arası transfer Marcio Nobre... 

Fenerbahçe onu 500 bin avro bedelle Cruzerio'dan kiraladığında beklentileri takımı kurtarması değildi ama Nobre gelir gelmez ligin tozunu attı ve ertelemeli Rizespor maçı da dahil olmak üzere 18 maça çıkıp rakip filelere tam 12 gol attı. 

Nobre oynadığı 18 karşılaşmada 12 gol atarak takımının Beşiktaş ile arasındaki puan farkını kaatmasını sağlamış ve şampiyonluktaki başrol isimlerden biri olmayı başarmıştı.

70 güne sığdırdığı bu 12 gol Fenerbahçe tarihinin en dominant üç sezonunu müjdeledi, o ayrıldığından bu yana da gelen şöhretli forvetler bir türlü onun kadar verimli olamadı.

Nobre sonraki sezonda da 45 maçta 22 gol atarak yine sarı lacivertli takımla şampiyonluk tatmıştı.

Didier Drogba (2012/2013)

Türkiye'den Dünya tarihinin en iyi golcüleri arasında yer alan Didier Drogba geçti...

2012-13 sezonun devre arasında Türk futbol severleri heyecanlandıran bir gelişme yaşandı ve Drogba, Galatasaray'a transfer oldu.

Drogba sahaya indiği ilk maçta, Akhisar Belediyespor karşısında 62. dakikada oyuna girdi ve henüz Galatasaray forması ile topa üçüncü dokunuşunda ağları sarstı.

1,5 sezonda 53 maçta 20 gol atmayı başaran Drogba, Galatasaray formasıyla 1 Süper Lig, 1 Türkiye Kupası, 1 Süper Kupa ve 1 Emirates Kupası kazandı.

Şampiyonlar Ligi'nde Real Madrid'e attığı efsane gol hala hafızalarımızda.

Bobo (2005/2006)

Sezon içerisinde dalgalanmalar yaşayan ve gol yollarında sıkıntı çeken Beşiktaş, 150 bin euro karşılığında Corinthians'dan 21 yaşındaki Bobo'yu kiraladı.

Sezon içerisinde dalgalanmalar yaşayan ve gol yollarında sıkıntı çeken Beşiktaş, 150 bin euro karşılığında Corinthians'dan 21 yaşındaki Bobo'yu kiraladı.

İlk sezonunda ligde 14 maçta 5 gol atan Brezilyalı oyuncu, kupada da 7 maçta 4 gol kaydetti ve takımının sezonu Türkiye Kupası ile noktalamasında katkı sağladı.

Yusuf Şimşek (2008/2009)

Yusuf Şimşek Trabzonspor ile anlaşmak üzereyken devreye giren Mustafa Denizli, deneyimli futbolcuyu takıma kazandırdı.

Geldiği gibi takıma uyum sağlayan ve attığı çalımlar ve skora verdiği etkiyle Yusuf Şimşek, Kara Kartal'ın sezonu çifte kupa ile tamamlamasındaki başarının baş mimarlarından oldu.

Özellikle Galatasaray maçında attığı kritik gol Beşiktaş'ın sezonu mutlu sonla noktalamasında kritik bir önem arz ediyordu.

Wesley Sneijder (2012/2013)

Futbola başladığı ülkesinin Ajax ekibinin ardından Real Madrid ve Inter gibi önemli takımlarda forma giydikten sonra 2012-2013 sezonunun devre arasında Galatasaray'a transfer olan Sneijder, sarı-kırmızılı takımdaki performansıyla büyük beğeni topladı.

İspanya ve İtalya'da yaşadığı lig şampiyonluklarının yanı sıra Inter ile UEFA Şampiyonlar Ligi kupasını kazanan Hollandalı futbolcu, başarılı kariyerine Galatasaray'da da birçok kupa ekledi.

Sarı-kırmızılı takımın efsane oyuncularından Gheorghe Hagi'den sonra taraftarların 10 numaralı formayı en fazla yakıştırdığı isim olan Sneijder, görev yaptığı süre boyunca takımının hücumdaki en etkili isimlerden biri olmayı başardı.

Hollandalı futbolcunun, Süper Lig'de 2014-2015 sezonunda sahalarında Fenerbahçe'yi 2-1 yendikleri karşılaşmada ceza sahası dışından attığı goller ile UEFA Şampiyonlar Ligi'nde 2012-2013 sezonunda Juventus'u 1-0 mağlup ederek tur atladıkları karşılaşmada kaydettiği gol, taraftarların hafızasında yer aldı.

Onur Recep Kıvrak (2007/2008)

Engin İpekoğlu'nun tavsiyesiyle Ersun Yanal döneminde transfer edilen Onur Kıvrak, ilk sezonunda sadece 4 maçta forma giyebildi.

Trabzonspor’da 10 sezondur görev yapan kaptan Onur Recep Kıvrak, bordo-mavili takımın en tecrübeli ve en uzun süredir takımda bulunan oyuncusu olmayı başardı. 

Görev alan yönetimlerin zaman zaman büyük sorumluluklar verdiği Onur, kalecilikten ve takım kaptanlığından öte farklı pozisyonlarda ön plana çıkması nedeniyle büyük bir sorumluluk altına girdi.

Bir dönem Avrupa piyasasının en pahalı kalecileri arasında yer alan Onur Recep Kıvrak, son iki sezonda görülen performans düşüklüğü ve takımın aldığı sonuçların ardından piyasa değerinde büyük bir düşüş yaşadı.

Federico Giunti (2002/2003)

Beşiktaş'ın 100. yılında ara transferin son gününde İtalyan futbolcu Federico Giunti'yi transfer ederken, deneyimli futbolcunun böyle bir etki yapacağı tahmin edilemiyordu.

İtalya Ligi'nde ortalama bir futbolcu olan Giunti, Lucescu'nun Beşiktaş'ında muhteşem bir sezonu geride bıraktı ve takımın elde ettiği başarılarda önemli bir rol oynadı.

Beşiktaş tarihinin ilk İtalyan futbolcusu olan Giunti, 2002-2004 yılları arasında Siyah Beyazlı formayı giyerken 100. yılda şampiyonluk yaşadı.

Emre Belözoğlu (2012/2013)

Fenerbahçe'deki 4 yıllık sözleşmesi 31 Mayıs 2012 tarihinde sona eren Emre, Atletico Madrid ile 2 yıllık sözleşme imzalayarak, İspanya'ya gitmişti. Fakat Emre Belözoğlu'nun ikinci yurt dışı serüveni kısa sürdü.

Fenerbahçe'de 4 sezon oynadıktan sonra İspanya'nın Atletico Madrid takımına bonservis bedeli olmadan giden ve 2 yıllık sözleşme imzalayan Emre, 8 ay sonra yeniden sarı-lacivertli takıma geldi.

Miroslav Szymkowiak (2004/2005)

Wisla Krakow'dan transfer edilen Szymkowiak, Fırtına'da gösterdiği performansla alkış toplamayı başardı. 48 maçta forma giyen Szymkowiak, rakip filelere 15 gol bıraktı.

Kulüp tarihindeki en iyi yabancılardan biri olarak gösterilen Szymkowiak, Aralık 2006’da kayıplara karıştı. Polonyalı futbolcu ülkesinde yaptığı açıklamada Trabzon’da hayatın çok sıkıcı olduğunu dile getirmişti. 

Pierre Webo (2012/2013)

Forvet hattına transfer etmek isteyen Aykut Kocaman, yönetimden Webo'yu istedi. O zamanki adıyla İstanbul Büyükşehir Belediyespor'dan 3 milyon euro'ya transfer edilen Kamerunlu golcü 40 yıllık Fenerbahçeli gibi oynamaya başladı.

İlk 11 ya da yedek... Ne zaman oynarsa takıma katkı vermeyi başaran Webo, yarım sezonda 7 gol atmayı kaydetti.

Takıma iyice uğum sağlayan tecrübeli golcü, diğer sezon ise 9 gol atarak kazanılan şampiyonlukta başrol oynayan isimlerden oldu.

Bjorn Vleminckx (2012/2013)

Gençlerbirliği'nin ara transfer döneminde forvet hattına yaptığı Björn Vleminckx, sahaya adımını atar atmaz etkisini göstermeye başladı.

Club Brugge'den kiralık olarak Ankara ekibine transfer olan Vlemincx, 16 maçta 9 gol atarak Başkent ekibinde fark yarattı.

Moussa Sow (2011/2012)

2015-2016 sezonunun devre arasında Lille'den 10 milyon euro'ya transfer edilen Sow, attığı gollerle Sarı Lacivertli taraftarların gönlünde taht kurdu.

Fenerbahçe kariyerinde 185 resmi maça çıkan 31 yaşındaki oyuncu, 75 gol kaydederken 32 de asist yaptı. Moussa Sow, oynadığı süre boyunca sadece performansıyla değil, kişiliğiyle de taraftarların en sevdiği isimler arasında yer aldı.

3.5 yıl Fenerbahçe forması giyen Sow, 16 milyon Euro'ya Al Ahli'ye transfer oldu ve Sarı Lacivertli ekibin kasasını doldurdu.

Ryan Babel (2016/2017)

2007 yılında Ajax'tan Liverpool'a 17 milyon euro'ya transfer olan Babel'in bir gün ülkemize yolu düşeceğini belki de kimse tahmin etmiyordu.

Ada ekibinde beklentilerin altında kalan Babel, sırasıyla Hoffenheim ve Ajax formaları giydikten sonra Kasımpaşa'nın yolunu tuttu. İki sene Paşa'da oynayan Babel, Al-Ain macerasının ardından Deportivo ile 6 aylık sözleşme imzaladı. Kısa süren İspanya macerasının ardından Babel'in yolu yeniden Türkiye ile kesişti.

3 Ocak 2017'de Beşiktaş'a transfer olan Babel, adeta yeniden doğdu. Kısa sürede Şenol Güneş'in vazgeçilmezleri arasına giren Babel, Siyah Beyazlı takımın yakaladığı başarılarda ön plana çıkan isimlerden oldu.

Emre Güngör (2007/2008)

2008 yılının ocak ayında savunmanın bel kemiği Rigobert Song'un Afrika Kupası'na gidecek olması sebebiyle Galatasaray yönetimi stoper arayışlarına girdi. Ankaragücü ile yollarını ayırmak isteyen Emre Güngör ise biçilmiş kaftandı.

Cüzi bir ücret karşılığında Ankaragücü'nden Galatasaray'a transfer olan Emre, Servet Çetin ile muhteşem bir ikili oldu.

Song ise Afrika Kupası'ndan döndükten sonra yedek kulübesine mahkum oldu.

Fiyat-performans olarak Galatasaray'ın yüzünü güldüren Emre Güngör, gösterdiği performansla EURO 2008'de de kendisine yer buldu.

Alanzinho (2008/2009)

Trabzonspor'un Norveç'in Steabek takımından 4.5 milyon euro'ya transfer ettiği Alanzinho, maliyeti nedeniyle zaman zaman eleştirilsede yeteneği ile kısa zaman içerisinde kendisini kabul ettirmeyi başardı.

Galatasaray'a attığı muhteşem golle taraftarın sevgilisi olan Alanzinho, 4.5 yıl formasını giydiği Trabzonspor'da takımın en önemli isimlerinden birisini olmayı başarmıştı.

Olcan Adın (2011/2012)

Gaziantepspor'da gösterdiği performansın ardından transferin gözdesi olan Olcan Adın, tercihini Trabzonspor'dan yana kullandı. 2.5 yıl geçirdiği Trabzonspor'da, Spor Toto Süper Lig, Türkiye Kupası ve Avrupa Ligi maçları olmak üzere toplam 113 maçı çıkan oyuncu bordo-mavili forma altında 30 gol atarken 35 gole de asist yaptı.

Karadeniz ekibinde harikalar yaratan Olcan Adın, sözleşmesinin bitmesine 1 yıl kala Trabzonspor'un kasasına 4 milyon euro soktu ve Galatasaray'ın yolunu tuttu.

Theofanis Gekas (2011/2012-2012/2013)

Yunan yıldız Theofanis Gekas'ın Türkiye macerası 2011-12 sezonunun devre arasında Samsunspor'a transfer olmasıyla başladı. 

300.000 euro gibi makul bir rakam karşılığında kadroya katılan Yunan golcü, ligin ikinci yarısında adeta fırtına gibi eserken, çıktığı 11 maçta 8 gol atmasına rağmen takımını ligde tutmayı başaramamıştı.

Samsunspor'un küme düşmesiyle kısa bir Levante macerası yaşayan Gekas, burada tutunamayınca 2012-13 sezonunun devre arasında bu kez Akhisar Belediyespor'un yolunu tuttu. Attığı goller ve sergilediği performansla kısa sürede Akhisar taraftarının gönlünde taht kurdu. 

Akhisaspor’un lige çıktığı ilk yıl olan 2012-13 sezonunun devre arasında düşme hattında son sıradayken transfer ettiği Gekas, 15 maçta 12 gol atıp takımı ligde tuttu.

Alex Telles (2013/2014)

Uzun yıllar sol bek sıkıntısı çeken Galatasaray, scout ekibinin tavsiyesiyle Gremio'nun genç ve gelecek vaad eden yıldız adayı Alex Telles'i 6.5 milyon euro'ya transfer etti.

Geldiği gibi ilk 11'e giren ve formasını kimselere kaptırmayan Telles, kısa süre içerinde devlerin takibine girdi. Zaman zaman adı Brezilya Milli Takımı ile de anılan Telles, tercihini eski hocası Mancini'den yana kullandı ve İnter'e kiralandı.

Melo'yu renklerine katan Inter, Galatasaray'lı bir diğer isim Alex Telles'i almak için sarı-kırmızılıların kapısını çaldı. Teknik direktör Roberto Mancini'nin Galatasaray'ı çalıştırdığı dönemde takıma gelen Telles'i takımına kattı.

Ardından Galatasaray'a dönen Brezilyalı futbolcu, 6.5 milyon Euro karşılığında Porto'ya transfer oldu. 

Manuel Fernandes (2010/2011)

2010 yılında Portekizli furyasına kapılan Beşiktaş, devre arası Manuel Fernandes, Simao ve Hugo Almeida'yı kadrosuna katmıştı.

En verimli olan isim ise Manuel Fernandes oldu. 2010-2014 yılları arasında Beşiktaş forması giyen Fernandes, 112 maçta 20 gol attı, 21 asist yaptı. 

Daha sonra yönetim, Fernandes'le fikir ayrılığına düşmesine rağmen Moskova'dan gelen 12 milyon euro'luk teklifi reddetti. Beşiktaş, Fernandes'le yeni sözleşme imzalayıp satmayı düşünmezken, Portekizli oyuncu sezon sonu bedelsiz olarak Lokomotiv'in yolunu tuttu.

Hasan Kabze (2004/2005)

2004-2005 sezonunun devre arasında 23 yaşında Çanakkale Dardanelspor'dan Galatasaray'a gelen Hasan Kabze, Sarı Kırmızılı ekipte kulübede gelen yıldız oldu.

Kabze, Beşiktaş'a attığı 2 golle adını Galatasaraylı taraftarların hafızasına kazıdı. Galatasaray tarihinin en önemli maçlarından birinde attığı 2 golle takımına 3 puanı getiren Kabze, şampiyonluğun kapısını araladı. Bu sonuçla son haftada berabere kalan Fenerbahçe şampiyonluğu Galatasaray’a kaptırarak dramatik bir sezon hikayesine imza atmış oldu.

Nordin Amrabat (2010/2011)

Süleyman Hurma'nın Kayserispor'a getirdiği en yetenekli futbolculardan birisi olan Amrabat, kısa süre içerisinde kendisini kabul ettirmeyi başardı.

Amrabat, Kayseri formasıyla 41 maça çıkarken 7 gol kaydetti. Özellikle İnönü'de oynanan Beşiktaş maçındaki performansı ile Faslı yıldız İstanbul takımlarının dikkatini çekti.

İstikrarlı futboluyla yeniden ayağa kalkan Amrabat, 1.1 milyon euro'ya geldiği Kayserispor'dan, 8.6 milyon euro'ya Galatasaray'a transfer oldu.

Hasan Ali Kaldırım (2009/2010)

21 yaşında Almanya FSV Mainz 05 takımından Kayserispor'a gelen Hasan Ali Kaldırım, geldiği gibi sol kulvarı teslim aldı.

2.5 sezon Kayseri'de forma giyen ve Milli Takım'a kadar yükselen Hasan Ali, 2012 yılında 3 milyon 750 bin euro karşılığında Fenerbahçe'ye transfer oldu.

Necati Ateş (2011/2012)

Hücum hattına takviye yapmayı planlayan bütün enerjisini Basel forması giyen Shaqiri'ye verirken bir türlü mutlu sona ulaşamadı. Ardından Galatasaray, ara transferin son gününde eski futbolcusu olan Antalyasporlu Necati Ateş'i kadrosuna kattı. 

15 maçta 8 gol atmayı başaran Necati, kazanılan şampiyonlukta büyük rol oynadı.

Yuto Nagatomo (2017/2018)

Ciddi bir sol bek sorunu yaşayan Galatasaray'a Yuto Nagatomo adeta ilaç oldu. Japon yıldız Betis'e imza atmak üzereyken bir anda kendisini Florya'da buldu.

Inter'den kiralık olarak transfer edilen Japon oyuncu, kazanılan şampiyonlukta önemli rol oynadı. Gösterdiği performansının ardından sarı-kırmızılı kulüp Nagatomo'nun bonservisini alırken, Japon futbolcunun çalışkanlığı ve azmi her zaman alkış topladı.

Joao Pereira (2016/2017)

Emmanuel Mas'la birlikte transfer edilen Portekizli yıldız oyuncu, özellikle geçen sezon ve bu sezonki performansıyla ligin en iyi bek oyuncuları arasında gösterilmeye başladı. 

Zaman zaman sert futboluyla eleştiri alan Portekizli oyuncu, istikrarı ile şimdiden kendisini şehre kabul ettirmeyi başardı.