Fanatik yazarları Sivasspor-Trabzonspor maçını değerlendirdi: Karınca misali!

1 puan kötü değil (Mehmet Demirkol)
Uğurcan’ın kucağına gelen topu iki kez elinden kaçırdığı bir başka maç olmayacak muhtemelen. Hem de rakibin hiçbir zorlaması olmadan. Şansı, ikinci kez kaçırdığında Yatabare’nin doğru anda hareketlenmeyişi oldu. Yoksa 2. golü de aynı şekilde yemesi işten değildi.

Bu, aşırı soğuktan mı, yoksa karla oluşan bir ışık paralamasından mı bilinmez. Ancak şu gerçek ki onun bu kadar standart dışı olduğu bir günde Sivas deplasmanında alınan beraberlik hiç de kötü bir sonuç değil. Keza Visca ve Yusuf Erdoğan için herhalde en kötü başlangıç maçı da bu soğukta ve karlı havada bir Sivas deplasmanı olabilirdi. Özellikle Visca hiç kendisi gibi değildi.

Rıza hocanın Trabzon defansını hataya iten ön alan baskısı orta sahalarında zaman zaman kopmalara neden oldu. Trabzon baskıyı aştıktan sonra orta sahayı çok da zorlanmadan geçebildi. Cornelius’un hareketliliği Visca’ya istediği alanları doğurdu ama merkez orta saha onun nereye ne zaman kaçacağına henüz alışmış değil. Kötü performansının sebeplerinden biri de buydu. İlk yarı Bakesetas boştaki Bosnalı’yı görse belki her şey farklı ilerleyecekti.

Hava şartları Sivas'a yaradı
Gittikçe ağırlaşan hava ve saha şartları Sivas’ın biraz işine yaradı diyebiliriz. Kerem’in yükselen performansıyla orada sahayı daha fazla doldurmaya başladılar. Trabzon kontra aradı. Yusuf’la bir şans da buldu ama fazlası mümkün olmadı. Oyun ev sahibine doğru kaydı. Bu şartlarda Nwakeme’nin sihirbazlığından da yararlanamazken 1 puan hiç kötü bir sonuç değil.

Kredisi var (Erman Özgür)
Trabzonspor topa sahip olmasına rağmen, maçın ilk bölümünde Sivasspor’un yaptığı presi aşmakta zorlandı. Özellikle hücuma geçişleri sağlıklı yapamadı. Sivasspor, bozmayı başardığı Trabzonspor’a, bir de Uğurcan’ın büyük hatasından golü atarak, 20 dakika sonunda istediğini alan taraf oldu.

Ancak, Nwakaeme’nin yokluğunda sol kenara çekilen Abdülkadir Ömür, maçın içinde ilk kez topla çıkan Hugo’nun ara pasında, sakin bir vuruşla golü atarak karşılığı verdi. İlk yarının devamında çok net pozisyonlar üretemese de gol için deneyen taraf Visca, Hüseyin ve Bakasetas ile Trabzonspor’du.

Camara’nın müdahalesi
Maçın 2. yarısına Trabzonspor ilginç bir hamle ile geldi. Golü atan Abdülkadir Ömür’ün yerine, Yusuf Erdoğan’la gelen değişiklik, Abdullah Avcı’nın iki kenarı da çabuk oyuncularla direkt geçmek istemesi, kar yağışı ile ağırlaşan zeminde karşılığını bulmadı. Ağır zemine rağmen Hamsik’in organizatörlüğünde üretilen tek pozisyonda Yusuf’un aşırttığı topu, Camara çizgiden çıkarınca iki taraf da beraberliğe razı oldu.

Sivasspor’un önemli eksiklerine rağmen direnç koymayı başardığı ve puanı hak ettiği, Trabzonspor tarafı için ise zor deplasmanda alınan puanın değerli olduğunu söyleyebilirim. Bu kadar kredisi olan ve haftada 3 maç oynanacak bir dönemde Trabzonspor için, yapılan değişiklikleri biraz büyük resme bakarak yapıldığını hissetmek de mümkündü.

Karınca misali! (Olcay Çakır)
Oyunun belli bir bölümü kar altında oynandı. Alttan ısıtma sisteminin bile yetersiz kaldığı, çizgilerin kaybolduğu, topun bile renginin attığı (renkli topa dönüldü) bir hava koşulundan bir puanla dönüyor Trabzonspor. İki puan mı kaybetti, bir puan mı kazandı tartışmalarına girmeden şu hatırlatmayı yapmak gerekiyor. Antalya’da da yoğun yağan kar değil de yağmur olmuştu. Onun etkisiyle kaybedildiği düşünülen karşılamadan da ‘en az bir puan alınabilmeliydi’ diyen çoktu.

Bu puan önemli
Trabzonspor, herkes için gerek deplasmanda, gerekse iç sahada zor olan ‘Rıza Çalımbay takımına’ puan kaybetti. Bu özellliğiyle Sivasspor’dan alınan puan sayısı şampiyonluk yolunda önemli. Trabzonspor ayağa pas, topa hakimiyet konularında kendini tekrar eden oyununu zor koşullarda yine icra etmeye gayret gösterdi. Çalımbay’ın öğrencileri teknik adamlarından aldıkları taktik gereği, birebir, temaslı oyunlarla Trabzonspor’un oyununu bozarak sonuç almaya çalıştı.

Sadece bir hata...
Özellikle kar yağan bölüm Trabzonspor için en sıkıntılı bölüm oldu. İstediği oyunu üretemedi ama kalesinde de Uğurcan’ın nazar boncuğu sayılabilecek bir gol harici ‘yenilgi’ emaresi diyeceğimiz bir pozisyon vermedi. Yusuf Erdoğan ilk maçında golü bulsa Trabzonspor zor periyodun ilkinden galibiyetle bile ayrılabilirdi. Elbette her maç kazanılamayacak. Kaybetmeden dönmek, sakatsız dönmek de önemli. Trabzonspor için bu karşılaşma; iyi havalarda karınca misali biriktirip, hanesine doldurduklarını kış dönemi kullanma durumuydu adeta!

Karla karışık 1 puan (Safa Can Konuksever)
İlk 20 dakikalık bölümde Sivasspor’un kusursuz planına şahit olduk... Kerem-Özkan- Cofie’den oluşan dinamik üçlü, orta alanda kesintisiz pres yaptı, özellikle de Hamsik’e adam adama markaj uyguladılar. Üstelik Uğurcan’ın büyük hatasıyla golü de buldular. Sezon başından beri kalesinde devleşen, pek çok maçı adeta tek başına kurtaran Uğurcan, böyle şanssız bir pozisyonu belki de kariyeri boyunca 1-2 kez yaşar; o da düne denk geldi.

Hugo’dan derslik pas
Golden sadece 4 dakika sonra Trabzonspor’un karşılık vermesi önemliydi. Orta sahalara yapılan baskıyı fırsat bilip, topla çok iyi çıkan Vitor Hugo, savunma arkasına sarkan Abdülkadir’e şık bir pas yolladı, genç yıldız da temiz vuruşla ağları havalandırdı. Açıkçası bu gol, modern futbolda ayağı iyi stoperlerin neden değerli olduğunun ve hücum organizasyonlarına ekstra adam olarak katılmalarının önemini anlatıyordu.

Trabzonspor eşitlik sonrası topun sahibiydi fakat 3. bölgede atak sürekliliği gösteremedi. Yine de Sivas defansının kısa düşürdüğü toplarda Bakasetas ve Visca’nın şutlarıyla tehlike yarattılar. Hüseyin’in ise ısrarlı pas denemelerinin ve top kayıplarının bir türlü önünü alamadılar!

Günün adamı Mete Kalkavan!
İkinci yarıda kar yağışı hızlandı, soğuk arttı, görüş mesefasi azaldı... Abdullah Avcı da Abdülkadir’in yerine Yusuf Erdoğan değişikliğiyle başladı. İklim şartlarının ağırlaştığı bölümde, ev sahibi Sivasspor bu durumu doğal olarak daha iyi kullanan taraftı. Kerem ve Ahmet Oğuz ile 2 kez ceza sahası dışından kaleyi yokladılar.

Trabzonspor ise ikinci 45’teki en net fırsatını 73’te Yusuf Erdoğan’la buldu, güzel aşırtmasını Camara çizgiden çıkardı. Kalan bölümlerde karşılıklı hamleler ve değişmeyen skor vardı. Günün olayı ise; Abdullah Avcı’nın sahanın içine bir iki adım girdi diye atılmasıydı! Hakem Mete Kalkavan herhalde dengeli giden maçın adamı olmaya çalıştı!

