Ağla Samsunlum, ağla

Samsun'un acı günü... Bundan tam 26 yıl önce, Samsunspor takım otobüsü trafik kazası geçirdi. Kazada takımdan 5 kişi hayatını kaybetti. Bu acı günü Sema Tuğçe Dikici kaleme aldı...

Ağla Samsunlum, ağla

Bundan tam 26 yıl önce; o zamanki adıyla Türkiye 1. Ligi’nin (şimdiki Süper Lig) 1988 -1989 futbol sezonunun ikinci yarısında, sıradan bir kış günü başlar Samsun’da. Karadeniz’in sert rüzgarı ve keskin soğuğunda, sabahın erken saatlerinde ikinci yarının ilk maçı, Malatyaspor deplasmanı için yola çıkar Samsunspor kafilesi. Gün daha ağarmamıştır. 1970’lerden kalma eski ve konforsuz takım otobüsübü o gün de her zamanki gibi hızlı araç kullanması ile taraftarlar arasında bile ün salmış kulübün emektar şöförü Asım Özkan’a emanettir. Aracın ön sıralarında Teknik Direktör Nuri Asan, takım kaptanı, genel menajeri ve birkaç futbolcu sohbet etmekte; arkadaki futbolcular ise uyumaktadırlar.

Aynı gün şehrin bir diğer takımı olan Çarşambaspor da Diyarbakır’a gitmek üzere yola çıkmıştır. Puslu havada ilerleyen Samsunspor kafilesi, kendilerinden önce yola çıkan Çarşambaspor’un takım otobüsüne yetişir. Önce kornayla Çarşambaspor’a selam verilir, ardından da araç sollanarak aynı hızda yola devam edilir. Samsunspor takım otobüsünün Karadeniz’in tehlikeli virajlarında bu kadar hızlı yol aldığını gören Çarşambaspor Teknik Direktörü Cemil Cengiz kendi araçlarını kullanan şöförü hafif şaka yollu uyarır.“Samsunspor kafilesi uçuyor. Biz temkinli olalım, hava şartları kötü yollar kaygan.” diyerek acele etmemesini söyler. Sakince alınan yolda, dakikalar sonra korkunç bir manzara ile karşılaşılır. Havza çıkışına az bir mesafe kala karşı şeritten gelerek kontrolünü kaybetmiş şeker pancarı yüklü kamyon Samsunspor aracıyla kafa kafaya çarpışmış, 17’si futbolcu toplam 23 kişiyi taşıyan otobüs şarampole yuvarlanmıştır.



Yoldan tek tük aracın geçtiği bu yerde, yüreklere korun düştüğü anda, aşağı sürüklenen araçtaki yaralıların ilk yardımına da Çarşambaspor’lu futbolcular koşar ilk önce. Ama ne acıdır ki şöför Asım Özkan, Teknik Direktör Nuri Asan ve 27 yaşındaki forvet Mete Adanır olay anında can vermiştir. Çarşambasporlular hurdaya dönen otobüsten tek tek çıkarttıkları yaralıları Havza Devlet Hastanesi'ne götürdüklerinde takımın stoperi, 29 yaşındaki Muzaffer Badalıoğlu için de artık çok geçtir. Aynı şehirde yaşayan, aynı aşka mücadele ettikleri meslektaşlarına bir yandan ağlar diğer yandan yaralı olanları kurtarmak için kan verir Çarşambasporlular. Kara haber tez duyulur; önce Samsun ardından bütün ülke yasa boğulur o gün. Kırmızı Beyaz Samsun’da 20 Ocak 1989’da gün simsiyah olmuştur adeta.



Ertesi gün “Ağla Samsunlum. Aslan gibi gençlerini toprağa verdin. Ağla, kimse ayıplamaz.” başlıkları atılır manşetlere. Devlet erkanından, spor camiasından tek tek taziye mesajları yayınlanır. Vefat edenlerin cenaze törenlerinde onbinlerce gözyaşı sel olur.

Kırmızı ve beyazın yanına eklenen SİYAH


Türk futbolunun kalbine saplanan acı olay sonrasında takım bir daha toparlanamamış, futbolcularından bazıları zorunlu olarak profesyonel futbol hayatlarına devam edememiştir. Samsunspor sezondaki kalan 18’in maçın hiçbirine çıkamadığı için bu müsabakalardan hükmen mağlup ayrılmış, kulübün bu haklı gerekçesi için özel bir talimat düzenleyen Futbol Federasyonu da ligi son sırada tamamlayan takımı küme düşürmemiştir o sezon. Ve herkesin mutabık kaldığı bir karar ile 1988-1989 futbol sezonunun “ONUR ŞAMPİYONU” ilan etmiştirkırmızı beyazlıları.



Asım Özkan, Nuri Asan, Muzaffer Badalıoğlu, Mete Adanır ve kazadan sonra 6 ay verdiği yaşam mücadelesine yenik düşen Zoran Tomiç. Futbol tarihimizin sadece 20 Ocak’ta hatırladığı kimimizin çoktan unuttuğu bu isimler, Samsunspor’un unutulmayacak kahramanları ve kulübün kazadan sonra Kırmızı-Beyaz renklerine eklenen “SİYAH”ın da matemidirler...

Sema Tuğçe Dikici

Haberin Devamı
YORUM YAZ