Ürolojide ESWT tedavisi
Üroloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. İlker Çömez, erkeklerde cinsel fonksiyon bozuklukları ve ürolojide ESWT tedavisini sizler için anlattı.
Erkeklerin yaşadığı en yaygın sorunların başında ereksiyon problemleri geliyor. Araştırmalar her 3-4 erkekten birinin ereksiyon sorunu yaşadığını ortaya koyuyor. Şok dalga (ESWT) tedavisiyle penisin farklı noktalarında yeni damar oluşumunu sağlamak ve iktidarsızlık sorununa kalıcı düzelme sağlamak amacıyla uygulanmaktadır.
Haberin Devamı ›
Şok dalga (ESWT) tedavisi nedir?
Ereksiyon sorununun tedavisinde uygulanan en yeni tedavilerden biridir. Şok dalga (ESWT), yüksek basınçlı ses dalgalarıyla elde edilen şok dalgalarının bir aplikatör aracılığıyla vücuda uygulanan bir tedavi şeklidir. ESWT tedavisi penisin farklı noktalarına yeni damar oluşumunu desteklemek ve iktidarsızlık konusunda kalıcı düzelme sağlayabilmek amacıyla uygulanır. Rahatsızlığın olduğu bölgede kan dolaşımı artırılarak vücudun iyileşme mekanizması devreye sokulur.
Klasik olarak böbrek taşı tedavisinde kullanılan taş kırma cihazlarından esinlenerek geliştirilen bir yöntem olan ESWT (şok dalga), son yıllarda iktidarsızlık tedavisinde de kullanılmaya başlanmıştır. Ayrıca, peniste ağrı ve şekil bozukluğu ile seyirli Peyronie hastalığı tedavisinde ve kronik prostat enfeksiyonu tedavisinde de kullanılmaktadır.
Haberin Devamı ›
Nasıl uygulanır?
ESWT tedavisinde her biri yaklaşık olarak 20 dakika süren toplam 6 seanstan oluşan bu tedavide 5 farklı noktada toplam 1.500 şok dalgası uygulanır. Hasta uygulama sonrası günlük yaşamına devam eder. Peyronie hastalığında tedavi süresi 10-12 seans olarak planlanır.
Uygulama sırasında herhangi bir ağrı hissedilmez. Şok dalga tedavisi ağrısız bir işlem olduğu için uygulama sırasında anestezi veya ağrı kesiciye ihtiyaç duyulmaz.
Ereksiyon sorunlarının tedavisinde kullanılan ESWT her hastaya uygulanabilmektedir. Ağızdan alınan ilaçlara veya enjeksiyon tedavisine yanıt veren hastalarda daha iyi sonuçlar alınmaktadır. Şok dalga tedavisiyle yeni damar oluşumu amaçlandığı için öncelikli olarak damarsal problemi olan hastalarda uygulanması önerilir.
Düşük yoğunlukta uygulandığı için hastanın ağrı hissetmeyeceği düzeyde ama etkin dozda uygulama yapılabilir. Hasta partneri yanında herhangi bir ilaç almak zorunda kalmaz. Tedavi süresince yatış gerektirmez, ayaktan uygulanan bir tedavi yöntemidir. Cerrahi bir yöntem olmadığı için anestezi gerektirmez. Sorunun tekrarlaması halinde tekrar uygulanabilir.