Bacak damar tıkanıklığı nedir? Bacak damar tıkanıklığı belirtileri nelerdir, nasıl anlaşılır?

Damar tıkanıklığı günümüz dünyasında birçok kişide görülen bir hastalıktır. Özellikle ilerleyen yaşlarda kendisini gösteren bu hastalık tehlikeli hastalıklar arasında yer alıyor. Vücudumuza dışarıdan almış olduğumuz katı ya da sıvı gıdalar ile oksijen gibi unsurlar kana karışarak dolaşım sisteminin parçası olan damarlar aracılığı ile organlara ulaşıyor. Taşıyıcı özelliği olan bu damarların tıkanması durumunda organların yeterli beslenememesine ve işlevleri yerine getirememesine neden oluyor.

Damar tıkanıklığı nedir?

Vücudumuzu ağ gibi saran damarlarımız sağlıksız beslenme ve zamanla oluşan aterom plağının kalıntıları nedeni ile tıkanmalar meydana geliyor. Bu tıkanma ile ortaya çıkan şikayetler de damar tıkanıklığı hastalığı olarak nitelendiriliyor. Damar tıkanıklığı insan sağlığı için oldukça riskli sonuçlar doğurabiliyor.

Bacak damar tıkanıklığı nedir?

Damarların tüm vücut içerisinde bir ağ örmesi nedeni ile çeşitli noktalarda tıkanıklıklar meydana gelebiliyor. En yaygın görülen tıkanıklık çeşidi bacak damarlarının tıkanmasıdır. Özellikle donmuş yağ tüketimi, sigara ve alkol gibi etkenler bacak damarlarının tıkanmasına neden olabiliyor. Sağlıksız beslenme de zamanla bacaklarda yer alan damarların tıkanmasını sağlıyor.

Bacak damar tıkanıklığının belirtileri nelerdir?

Bacaklarda damar tıkanıklığı genel olarak bir belirti olarak kendisini göstermez. Bu nedenle tıkanıklığın ilerleyen evrelerinde kalp krizi ya da felç gibi istenmeyen rahatsızlıklar ortaya çıkabiliyor. Ağırdan seyreden bacak damarlarının tıkanıklığı özellikle 50 yaş ve üzeri insanlarda sıklıkla görülebiliyor. Ancak nadir de olsa çocuk ve gençlerde de bacak damarlarının tıkanması vakaları ile karşılaşmak mümkün olabiliyor.

Bacak damar tıkanıklığının en çok görülen belirtileri şunlardır;

- Bacak tıkanıklığının ileri evresinde bacaklarda yürümeye bağlı olarak gelişen ağrılar,

- Hazımsızlık nedeni ile ortaya çıkan ağrılar,

- Bacak ve kollarda ağrı ve hissizlik durumu,

- Bacaklarda ve ayaklarda uyuşma durumları,

- Ayak ve bacakların anormal üşümesi,

- Bacaklarda bulunan kasların zayıflamasına bağlı olarak bacaklarda gelişen güç kaybı,

- Ayak ve bacaklarda renk değişikliği ve soluklaşma,

- Ayak tırnaklarında meydana gelen kalınlaşma,

- Ayakların ve üst bölgesinde ve ayak parmaklarında bulunan tüylerde dökülme,

- Ayaklarda ve bacaklarda meydana gelen yaraların iyileşme süresinin normalden uzun sürmesi,

- Ayak parmaklarında meydana gelen orta ve ileri derece ağrılar,

- Kangren durumları bacak damar tıkanıklığının belli başlı belirtileri olarak dikkat çekiyor.

Bacak damar tıkanıklığı nasıl anlaşılır?

Bacaklarda görülen damar tıkanıklığı başlangıç evresinde herhangi bir belirti ile kendisini göstermez. Ancak hastalığın orta evresinden itibaren ve ileri evresinde yukarıda belirtilen belirtiler ile kendisini hissettir. Ancak alkol ve sigara tüketen kişilerin 50 yaşına gelmeden önce mutlaka herhangi bir belirti ile karşılaşmasalar bile doktor kontrolünde olmaları ilerleyen süreç için oldukça önemlidir.

Bacaklarda damar tıkanıklığı belirtilerinin başlangıç aşamasında şikayetler hafif boyut ile kendisini gösteriyor. Zaman geçtikçe bu şikayetler daha da şiddetleniyor. Bacaklardaki damar tıkanıklığından şüphe edilmesi durumunda mutlaka kalp ve damar cerrahisine başvurmak gerekiyor.

Bacaklardaki damar tıkanıklığının sonuçları

Bacaklarda damar tıkanıklığı olması durumunda tıkanıklık her ne kadar bacaklarda da olsa kanın damar içerisindeki dolaşım özgürlüğü kısıtlanacağından kalp sorunlarına neden olabiliyor. Aynı zamanda kanın yeterli seviyede bacaklarda bulunan hücrelere tıkanıklıktan dolayı ulaşamaması hücrelerin beslenememesine neden oluyor. Hücrelerin yeteri oranda beslenememesi durumunda da kangren ve felç gibi sıkıntılar baş gösterebiliyor.

Bacaklarda görülen damar tıkanıklığının en büyük dezavantajı başlangıç aşamasında belirtisiz olarak kendisini göstermesidir. Başlangıç aşamasında belirti göstermeden direk orta ve ileri seviyeye geçen bir hastalık olmasından dolayı herhangi bir şikayeti olmayan 50 ve üzeri kişilerin mutlaka doktor kontrolünde olmaları gerekiyor.