Roger Comellas: Önde olmak her zaman iyidir
Bu yıl Kemerburgaz Kent Ormanı'nda gerçekleşen Merrell Belgrad Ultra Trail'de 30K parkurunda kürsü yapan Merrel atleti Roger Comellas Espelt ile yaşadığı deneyimi konuştuk.
Patika koşusu son yıllarda ciddi bir yükselişte. Dünyada her gün gittikçe artan sayıda insan, günlük antrenman veya egzersiz olarak patika koşusunu tercih etmekte. Kısa trekking tadındaki gezi parkurlarından ultra maratonlara farklı sistemlerde uygulanmaya başlanan spor son yıllarda Türkiye’de de ciddi anlamda yaygınlaşmaya başladı. Bir kısmı artık gelenekselleşen birçok önemli organizasyon, büyük sponsorluk ve marka destekleriyle hayata geçiriliyor.
Haberin Devamı ›
Genellikle koru, orman, dağlık bölgeler ve çöllerde gerçekleştirilen spor için Türkiye mükemmel coğrafyasıyla yedi bölgesinde de patika koşusuna uygun parkurlar sunuyor. Ülkemizin dikkat çekici lokasyonlarında gerçekleşen patika koşularına ise bu sene bir yenisi daha eklendi.
İstanbul’un kalbindeki Kemerburgaz Kent Ormanı’nda 8-10 Eylül tarihleri arasında düzenlenen Merrell Belgrad Ultra Trail, ilk senesinde yaklaşık 1700 kişilik rekor bir katılımla gerçekleştirildi. Bu yarışın önemli katılımcılarından biri de 2021 yılından itibaren katıldığı yarışlarda sık sık kürsü gören, 25 yaşındaki genç Katalan sporcu Roger Comellas Espelt oldu. Merrell Belgrad Ultra Trail’de de 30K parkurunda 2. olan Merrell atleti ile yarış sonrasında konuştuk.
Haberin Devamı ›
Merhaba Roger, İstanbul’a hoş geldin! Öncelikle çok başarılı geçen bir sezon için tekrar kutlarım. Bu yıl en son UTMB olmak üzere zorlu patika ultralarında ilk 3 sırada yer aldın. Türkiye’ye ilk kez mi geliyorsun?
Merhaba, öncelikle bu röportaj için çok teşekkür ederim, sizinle konuşmak benim için bir zevk. Evet, bu benim Türkiye'ye ilk gelişimdi ve eminim ki son olmayacak, çünkü ülkenizi çok sevdim.
İstanbul’daki genel izlenimlerini nasıl özetlersin?
İzlenimlerim harikaydı, şehri ve gezilecek yerleri çok beğendim, kültürünüz çok hoşuma gitti, benimkine çok benziyor. Ve insanlar çok iyi, çok sıcak. Bunun yanında yarışmak için geldiğim Merrell Belgrad Ultra Trail’in gerçekleştiği Kemerburgaz Kent Ormanı beni büyüledi, çok büyük bir şehrin yanında çok güzel bir orman olması hayret vericiydi.
Uzun mesafeleri neden ve nasıl koşmaya başladığını anlatır mısın?
6 yıl önce koşmaya başladım ve son yıllarda birkaç maraton koştum. Bu yıla kadar herhangi bir koşuda kendimi rekabetçi hissetmeye başlamamıştım, ancak yarı maratonlarda rekabetçi olduğum doğru. Her şeyin bir adaptasyon sürecine ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.
İlk yarışından sonra ne hissettin?
Koşmaktan bu kadar hoşlandığımı keşfetmekten mutlu oldum. Yarışı bitirmek ve sonuç ne olursa olsun her şeyimi verdiğimi bilmek beni yarış sonunda oldukça motive ediyor. Ama elbette önde olmak her zaman daha iyidir.
Haberin Devamı ›
Koşmak senin için ne zaman yarışmacı bir hale büründü?
Sanırım pandemi dönemiyle birlikte daha rekabetçi olmaya; antrenmanlara daha fazla zaman ayırmaya ve işi daha ciddiye almaya başladım.
Biraz sayılardan bahsedelim. Normal bir antrenman haftasında ne kadar koşuyorsun ve ne tür antrenmanlar yapıyorsun? Eminim yıl içindeki döneme ve hazırlandığın yarışın özelliklerine göre farklılık gösteriyordur ama genel bir fikir vermesi açısından ne söylersin?
Genel olarak antrenman haftalarımın hepsi farklı ve o sırada hazırlanmakta olduğum yarışmaya bağlı olarak değişiyor. Ama normalde haftada yaklaşık 90-100 km ve 3000 metre pozitif koşabiliyorum. Bu antrenmanlar kolay koşular, tempo değişiklikleri, aralıklı antrenman ve düz, yokuş yukarı ve yokuş aşağı seriler şeklinde olabiliyor, hafta sonları ise yaklaşık 3 saatlik uzun bir koşu yapıyorum. Ayrıca haftanın 2-3 günü spor salonunda çalışıyorum ve yarışma dönemi olmadığında vücut üzerindeki etkiyi azaltmak için programıma daha uzun süreli bisiklet antrenmanları ekliyorum. Şu anda haftada yaklaşık 12 saat antrenman yaptığımı söyleyebilirim.
Haberin Devamı ›
Ya çapraz antrenmanlar? Güçlendirme antrenmanlarından biraz bahsettin. Darbesiz aktivitelerden örneğin bisiklet ve yüzme antrenmanları yapıyor musun?
Evet haftada 1 gün bisiklet sürüyorum. Ayrıca sabah koşu yaptığım günler de var ve öğleden sonra antrenman saatlerimi artırmak ve vücudu fazla yormamak için bir bisiklet antrenmanı daha yapıyorum.
Kendine bakınca, güçlü ve geliştirmen gereken yönlerini nasıl görüyorsun?
Sanırım bu biraz sezondaki yerime bağlı olarak değişiyor. Ancak genel olarak çok fazla yükseklik olan uzun tırmanışlarda genellikle daha çok zorlanıyorum. Bu yıl antrenmanlarımda özellikle buna odaklandım ve kendimi epeyce geliştirdim.
Yarışlarda ne tür bir beslenme stratejisi uyguluyorsun?
Beslenme uzmanımın kontrolü altında özel bir beslenme uyguluyoruz. 2 buçuk saatten fazla sürecek yarışlarda, yarıştan iki gün önce karbonhidrat yüklemesi yapıyoruz. Yarış gününde kahvaltıda daima muz ve bebek maması yemeye özen gösteriyorum. Şu anda yarış sırasında jeller, suda çözünmüş karbonhidratlar ve sakızlarla saat başı 75 gram karbonhidrat alıyorum.
Haberin Devamı ›
Yarışlara mental olarak nasıl hazırlanıyorsun?
Spesifik bir hazırlığım yok, sadece belli bir seviyenin olduğu, yarışma motivasyonumun yüksek olacağı ve koşu esnasında doğa ve manzaranın tadını biraz olsun çıkarabileceğim yarışlarda yer almaya çalışıyorum.
Biraz da yarış takviminden konuşalım. 2023’te ve hatta 2024’te hangi yarışları koşacaksın?
2023'ün geri kalanında Gran Canaria'da (İspanya) dünya kupası finaline ve Panama'da bir parkur yarışına gideceğim. Ve 2024'te UTMB Chamonix'e yer açmak için İspanya şampiyonalarında ve UTMB pistinin dünya etkinliklerinde yarışacağım. Sezonu ise evime yakın bir yerde, en sevdiğim yarış olan ULTRA Pirineu'da kapatacağım.
Oldukça genç bir sporcusun. Koşu dışında hayatın nasıl gidiyor, okul veya iş hakkında biraz bilgi paylaşır mısın?
Evet, şu anda üniversitede beden eğitimi öğretmeni olarak okuyorum, son sınıftayım. Aynı zamanda bir patika koşusu okulunda çalışıyorum ve yaşadığım bölgedeki bazı koşuculara koçluk yapıyorum.
Biraz da Merrell Belgrad Ultra Trail’den bahsedelim. Yarış hakkında neler söylemek istersin?
Yarış beni iki açıdan oldukça şaşırttı; birincisi İstanbul gibi büyük bir şehirden 15 – 20 dakika uzaklıkta bulabileceğimiz yollar ve manzara. İkincisi ise organizasyon, her şey son derece iyi organize edilmişti ve insanların misafirperverliği beni çok mutlu etti. Gelecek yıl tekrar gelmeyi sabırsızlıkla bekliyorum, çünkü bence ülkenizin güzelliği kadar inanılmaz insanların varlığı müthiş ve bence en önemlisi de bu. Umarım en kısa zamanda tekrar görüşürüz!