Can ve Deniz Öncü kardeşlerden Moto3'te şampiyonluk hedefi

Henüz 4 yaşındayken sürmeye başladıkları motosikletle 2018 yılında Redbull Rookies Cup, Asya Yetenek Kupası ve FIM Moto3 CEV Dünya Şampiyonası'nda Türkiye'yi temsil ederek başarılı sonuçlar elde eden 17 yaşındaki çift yumurta ikizleri Can ve Deniz Öncü kardeşler, kendi kategorilerinde dünya şampiyonluğunu hedefliyor.

Can ve Deniz Öncü kardeşlerden Moto3'te şampiyonluk hedefi

2018 yılında Redbull Rookies Cup, Asya Yetenek Kupası ve FIM Moto3 CEV Dünya Şampiyonası'nda Türkiye'yi temsil ederek başarılı sonuçlar elde eden 17 yaşındaki Can ve Deniz Öncü kardeşler, kariyer hedeflerinden günlük yaşam rutinlerine, eski Supersport Dünya Şampiyonu Kenan Sofuoğlu’nun kendilerine olan desteğine kadar birçok konuda İhlas Haber Ajansı muhabirine açıklamalarda bulundu.

Haberin Devamı

Deniz Öncü: “Moto3 kategorisinde şampiyon olmak istiyorum”

Hayallerini gerçekleştirmek için elinden geleni yapacağını aktaran Deniz Öncü, “Bu çıktığımız yola Asya’dan başladık. Sonra RedBull Rookies Cup’a geçtik. Ardından Junior Moto3, sonra Moto3. Ben bu çıktığımız basamaklardan devam etmek istiyorum. Bu sene Moto3 kategorisinde de inşallah şampiyon olmak istiyorum. Ardından da Moto2 ve MotoGP’ye geçmek istiyorum. Zaten her küçük yarışçının hayali MotoGP pilotu olmaktır. Umuyorum ki hayallerimi gerçekleştirebilirim. Onun için de elimden geleni yapacağım” diye konuştu.

“Çok güzel bir sonuç olabilirdi, kazanabilirdik”

Avusturya'daki Dünya Moto3 Şampiyonası'nın altıncı ayak yarışında yaptığı kazayla ilgili de bilgi veren Deniz, “Çok iyi gidiyordu yarış. Son 5 tura kadar hep kafa grupla kapışıyordum, ben ve takım arkadaşımla. O noktaya kadar çok güzel bir yarış çıkarıyorduk. Aslında 6 tur kalaya kadar çok iyi giderken bir yarışçı bana atak yaptı. Ben de artık atak moduna geçip olabildiğince kafaya gitmek istedim. Son 5 tur genelde çok kritik olur. Ne kadar önde olursanız podyum yapma şansı o kadar yüksek oluyor tabii. Yaptığım bir hatada frene çok fazla asıldım. Bu yüzden arka kalktı ve motor çırptı. Motoru istediğim gibi durduramayınca şansıma da takım arkadaşım önümdeydi. Fazla hızlı girince viraja yapabilecek bir şey yok. Ona çarpmaktan başka çarem yoktu. Ona çarptım ve kötü bir kaza geçirdim. Hastaneye kaldırıldım ama şanslıydım; kırığım, çıkığım yoktu. 1-2 hafta sonra normal Deniz’e döndüm. Belki çok güzel bir sonuç olabilirdi, kazanabilirdik” ifadelerini kullandı.

Haberin Devamı

“Bu sene çok fazla tecrübe edindim”

Bu sezon Red Bull KTM Tech ile birlikte yarışmaya başladığı Moto3 Dünya Şampiyonası'nda önemli tecrübeler edindiğinin altını çizen Deniz Öncü, “Bir yandan baktığımızda parlak bir sezon yaptım. Öbür yandan bakınca da çok fazla talihsizlikler oldu. 6 tane falan yarışı bitiremedim kaza yapmaktan dolayı. Onun haricinde acemilik çektiğim yarışlar da oldu. Geçtiğimiz sene yarıştığım kategoride yaptığı tur sayıları genelde 17-18 tur. Burada 23-24 tur atıyoruz. Ne kadar tur atarsan lastiğin yarış sonunda kötü olacağını belirtir. Başlarda çok agresif sürerek lastiği bitiriyordum. Yarışın sonunda da hızlı gidebilmek için yeterince lastiğim kalmıyordu. Ama bu sene çok fazla tecrübe edindim ve yeni şeyler öğrendim. Çok kez de podyum yapmaya yakındım. Umuyorum seneye için bunlar avantaj olarak cebimde olacak. Seneye güzel bir sezon geçireceğimi de düşünüyorum açıkçası” şeklinde konuştu.

Haberin Devamı

“Güne bisikletle başlıyorum”

Bir gününün nasıl geçtiğini de anlatan başarılı sporcu, “Pandemi sırasında günlük rutin biraz değişti. Normalde eğitim-öğretim de vardı. Sabah 8’de bisiklete çıkıyorum. Dağ veya yol bisikleti olur. Sabahları genelde güne bisikletle başlıyorum. Onun dışında Can’la beraber kahvaltı ederiz. Öğlen gibi fitness’a gideriz. Benim için en zevkli zaman fitness. Çünkü ne zaman ben, kardeşim ve hocamız fitness’a gitsek vakit eğlenceli geçiyor” dedi.

“Milyarlarca kişi içinde 800 kişiden birisiniz”

Haberin Devamı

Deniz, bireysel sponsorları olan RedBull’un kendilerine bir aile ortamı sağladığını sözlerine ekleyerek, şu cümlelere yer verdi:

“RedBull sporcusuysan spor kamuoyunda değerin artıyor. Çok büyük bir firma ve bizim şu an geldiğimiz kategoride bile yanımızda. Biz RedBull Rookies Cup’tan başladık. Orada çaylaklar kupası düzenliyorlar ve her başarılı olduğunda bir kategori atlayabiliyorsun. Ben mesela Moto3’e geldim ve hala RedBull adına yarışıyorum. Dünyada 800’e yakın sporcu var ve bunlardan biri benim, biri de kardeşim. Aslında çok gurur verici. Milyarlarca kişi içinde 800 kişiden birisiniz. Bu gurur veriyor. Sponsorluktan öte çok güzel de bir aile. Her daim arkamızdalar. O yüzden çok mutluyum.”

“Arkamda her zaman Kenan ve Toprak ağabey vardı”

Moto3 kategorisine yükseldiğinde Kenan Sofuoğlu ve Toprak Razgatlıoğlu’nun desteklerini esirgemediğini vurgulayan Deniz Öncü, “Yeni kategoriye geçtiğiniz zaman herkes acemilik çeker ya da çok stres yapar. Ben o konuda çok şanslıydım. Arkamda her zaman Kenan ağabey ve Toprak ağabey vardı. Onlar da yılların tecrübesi olduğu için bu konularda ne yapılması gerektiğini çok iyi biliyorlar ve bana çok destek oldular bu tip zamanlarda. İlk defa Moto3 yarışına çıkacağım zaman çok heyecanlıydım. Bir kategori bitmiş, yeni bir kategoriye yükseliyorsunuz. Orada da dünyanın en hızlı 250cc yarışçıları var. Siz de onlardan birisiniz ama ne olacağını bilmiyorsunuz. Çok stres yaptırıyor insana ama her daim arkamdalardı. Bu yüzden de çok teşekkür ederim onlara” açıklamalarında bulundu.

Haberin Devamı

Can Öncü: “Yeşil renkte yarışmak ayrı bir gurur”

2018 yılında FIM Moto3 CEV Junior Dünya Şampiyonası'nda birinciliği elde edip kariyerinin ilk Moto3 yarışına katılan ve orada da ilk Moto3 yarışını kazanan en genç pilot unvanına sahip olan Can Öncü, gelecek sezon Dünya Supersport Şampiyonası'nda Kawasaki Puccetti takımı ile mücadele edecek.

2018 yılındaki dünya şampiyonasını kazandıktan sonra 2019’un adına zor geçtiğini dile getiren Can, “2020’de de bildiğiniz gibi Supersport’a geçtim. İlk yılımdı ve çok fena bir iş yapmadım. Çünkü çok zordu aynı zamanda da takım, mükemmel bir takım değildi. O yüzden RedBull, Kawasaki ve Kenan ağabey sayesinde Puccetti Racing’e geçtik. Yani Kawasaki’nin fabrika takımı. Zaten otomatikman bir level daha yukarıda yarışacağım. Takım çok önemli bir şey. Zaten yeşil renkte yarışmak da ayrı bir gurur. Ondan dolayı çok mutluyum. Bence 2021 yılında da çok iyi şeyler yapabileceğimizi de düşünüyorum. Bol bol podyum, belki de şampiyonaya savaşabiliriz. Yani Kenan ağabeyin koltuğunu geri almış gibi bir şey olduk. Çok pozitif olacağını düşünüyorum. Tabii ki sezonun ilk yarışlarında adapte olmamız gerekecek ama ondan sonra bol bol podyum yapıp belki de şampiyonaya oynarız. Bence şampiyonaya oynama ihtimalimiz yüksek çünkü sene Yamaha’ya daha yakın olacağız. Kawasaki daha da güçlenecek. Heyecanlar bekliyoruz. Mart ayında ilk testim var. İki gün İtalya, ardından iki günde Barselona’da. Orada her şey yavaş yavaş belli olacak” diye konuştu.

"Puccetti’de şampiyon olur, ondan sonra Superbike’a geçeriz"

2021’de Kawasaki Puccetti Racing için yarışacak olmasıyla ilgili ise genç motosikletçi, duygularını şöyle anlattı:

“Kenan Sofuoğlu da neredeyse kariyeri boyunca hep Puccetti Racing’deydi. Şampiyon olduğu yılların neredeyse hepsi Kawasaki. Belli mi olur, belki Puccetti’de şampiyon olur, ondan sonra Superbike’a geçeriz. Her şey olabilir ama bu seneye nasıl geçeceğine bağlı.”

“Belki seneye ikimiz de dünya şampiyonu oluruz”

Kardeşi Deniz ile beraber yarışmanın güzel bir duygu olduğunu belirten Can Öncü, “Arada bir; ‘ben daha hızlıyım’ diye geçiyordu ama yine de zevkli oluyordu. Bildiğiniz üzere ben farklı kategorideyim, o farklı bir kategoride. O yüzden artık beraber değiliz. Buna alışmak biraz zaman aldı. Geçen yıl ve bu yıl ayrıydık. Seneye de ayrı olacağız. Alıştıktan sonra anlıyorsunuz ki çok büyük bir fark yok. Sonuçta ikimizde dünya şampiyonasında yarışıyoruz. Baktığın zaman gurur verici bir şey. Kardeşin de sen de dünya şampiyonasında yarışıyorsun. Belki seneye ikimiz de dünya şampiyonu oluruz. İki kardeş dünya şampiyonu. Aynı zamanda kaza yaptığında kötü veya kazandığı zaman güzel oluyor. Sen de motive ediyorsun kendini. ‘O yaptıysa ben neden yapamayacağım’ gibi” dedi.

“RedBull’un bana sunduğu bir sponsorluktan daha fazlası”

Bireysel sporlarda RedBull’un çok önemli bir sponsor olduğuna dikkat çeken Can, şu ifadelere yer verdi:

“RedBull’un desteği olmasa belki şu anda buralarda bile olamazdık. Bence çok şanslıyım çünkü RedBull’un bana sunduğu bir sponsorluktan daha fazlası. Baktığınızda 800’den fazla sporcusu olan çok büyük bir ailenin içindeyiz Deniz’le ben. Gurur verici bir şey aynı zamanda. Zaten dünya şampiyonası gibi arenalarda RedBull’un arkanızda olması sizi de motive ediyor. İnsanlar da gördüğü zaman ilgisini çekiyor. Zaten oradaysanız ve RedBull’un içindeyseniz demek oluyor ki siz yeteneklisiniz.”

“Kenan ağabeyin emeği bizim üzerimizde çok fazla”

Deniz ile birlikte pist yarışlarına geçmelerini Kenan Sofuoğlu’nun sağladığını söyleyen Can Öncü, “Zaten sezon baçından beri Kenan ve Toprak ağabey ile beraberdik. Toprak ağabey ile her yarışta, Kenan ağabey sadece ilk yarışa gelmedi. Onun dışında Kenan ağabey hem menajerimiz hem de ağabeyimiz sayılır bizim. Benim her gün yanımdaydı. Deniz’in de olabildiğince yanında olmaya çalıştı. Ağabey-kardeş ilişkisi gibi bir şey. Beni de onun kategorisine katması çok gurur verici bir şey. Bir de onun koltuğuna oturmak çok güzel bir his. Sonuçta o motorlar o dünya şampiyonu olabildiyse ben de olabileceğime inanıyorum. O olmasaydı belki biz buralara bile gelemezdik. Bizi Motokros’tan pist yarışlarına geçiren kişi o. ‘Bu motokros motorlarını bir kenara bırakın. Sizi yanıma alayım ve çalıştırayım’ diyordu. Onu dinledik ve biz de buralara geldik. O yüzden Kenan ağabeyin emeği bizim üzerimizde çok fazla” şeklinde konuştu.

“Türkiye’deki firmaların gençlere sponsor olması lazım”

Türkiye’de motor sporlarının istenilen seviye gelememesine yönelik görüşlerini de aktaran şampiyon sporcu, “Motor sporları çok masraflı bir spor. Daha çok destek verecek insanlar çıksa Türkiye’de inanamayacağınız kadar yetenekli sporcu vardır belki de. Bana kalırsa Türkiye’deki firmaların biraz daha genç insanlara sponsor olup destek vermesi lazım. Ailemiz bizi 4 yaşında başlattı. Kaskını, eldivenini, koruma kıyafetini giydikten sonra hiçbir sıkıntı olmuyor. Bir yerimiz kırılacak diye korkuyorlar. Ona bakılırsa bazı insanlar yürürken düşüp bacağını kırıyor. Her şey riskli bu dünyada. Bir de herkesin sevdiği sporu yapması lazım. Bir çocuk motor sporlarını seviyorsa buraya yönelmesi lazım. Tabii çok masraflı ama ondan dedim zaten daha çok firmaların genç insanlara sponsor olması lazım. Böyle olursa Türkiye’den bir sürü dünya şampiyonu çıkar” diyerek sözlerini noktaladı.

Uygar Aydın / İSTANBUL (İHA)

YORUM YAZ