Cimnastikte inanmışlığın zaferi
Dünya Artistik Cimnastik Şampiyonası’nda halka aletinde altın alarak tarih yazan İbrahim Çolak ile paralelde Dünya 2.’si olan Ahmet Önder ve Milli Takım Antrenörü Yılmaz Göktekin ‘Mükemmelliğin Peşinde’ oturumuna katıldı. Tüm Türkiye’ye büyük gurur yaşatan Ay-Yıldızlı ekibimiz başarının şifresini verdi...
Artistik Cimnastik dünya şampiyonu İbrahim Çolak, dünya ikincisi Ahmet Önder ve antrenör Yılmaz Göktekin, “Brand & Sport Summit 2019” organizasyonunun son gününde “Mükemmelliğin peşinde” oturumuna katıldı.
Haberin Devamı ›
Milli antrenör ve sporcular, Volkswagen Arena’da gerçekleştirilen ve Sportsnet Group tarafından bu yıl üçüncüsü düzenlenen etkinlikte açıklamalarda bulundu.
İbrahim Çolak: “Daha önce depo gibi bir salonda çalışıyorduk. Isınma sorunu yaşadık. Bazen UFO ısıtıcılarla ısınıyorduk. Salonun içinde montlarla dolaşıyorduk. Çok zor kış dönemleri geçirdik ama Trabzon’daki 2011 Avrupa Gençlik Oyunları’nda, salonda çektiğimiz zorlukların karşılığını aldık. Cimnastikte, bu organizasyondaki ilk madalyayı kazanmayı başarmıştım. O dönemde, bunun bir tesadüf olduğu söylenmişti. Ancak bunun tesadüf olmadığını göstermek için daha çok çalıştım. Ve hemen ardından Avrupa Gençler Şampiyonası’nda yine kürsüdeydim”
‘Geri dönüşler daha güçlü oluyor’
Haberin Devamı ›
İ.Ç: “2013’te ayak bileğim sakatlandı ve alçıya alındı. Buna rağmen her gün değneklerle salona gitmeye devam ettim. Salondan 4-5 saat çıkmıyordum. Belden yukarısını çalıştırmak adına idmanlar yaptım. Alçı olmayan ayağıma ağırlıklar koydum. Sakatlığımın 5.haftasında alçının üzerine ağırlık koyup, antrenman yaptım. Yani sınırları zorladım. Tabii ki bir sporcu için sakatlık çok kötü bir durum. Ancak bir sporcu bu negatif durumu, pozitife çevirebilir. Ben de kariyerimde yaşadığım o büyük sakatlığı avantaja çevirdim. Mersin’deki 2013 Akdeniz Oyunları’nda, -büyüklerde ilk yılımdı- halka aletinde gümüş madalya kazandım. O madalyadaki en büyük etken sakatlığım oldu. Benim için bir dönüm noktasıydı. Sonra her yıl üzerine koyarak ilerlemeye devam ettim. Bir tecrübe de edindim. Sakatlık hiçbir şeyin sonu değil. Tam tersi geri dönüşler daha güçlü oluyor.”
‘Çok iyi dediğim rakipleri geçtim’
İ.Ç: “Dünya Şampiyonası’nda halka aletinin final gününde, heyecanlıydım. Ancak geçmişteki şampiyonalarda elde ettiğim tecrübe ve alete dokunmamla birlikte heyecanımı en aza indirdim. Sadece performansa odaklandım. Antrenmanlarda birçok kez yaptığım 10 hareketi bir kez daha en iyi şekilde yapmalıydım. Halkada son hareket madalyayı belirler. Ve başarılı bir bitiş yaptıktan sonra büyük bir sevinç yaşadım. Sadece madalya için değil, bir ilki başarmanın da gururu vardı. Otele döndüğümüzde ben bile bu başarıyı henüz idrak edemiyordum. Çünkü bir zamanlar ‘Çok iyiler’ dediğim rakiplerimi geçtim. Ve hepsinin önündeydim artık.”
Haberin Devamı ›
‘Asla pes etmemek gerekiyor’
İ.Ç: “Stuttgart’taki Dünya Şampiyonası’nda gördüm ki hiçbir şey imkansız değilmiş. Ve eğer iyi çalışırsanız mutlaka bunun meyvesini alıyorsunuz. Daha bir yıl önceki dünya şampiyonasında hata yaptım ve finale kalamadım. Bu yılki dünya şampiyonasında ise birinci oldum. Aşırı bir fark var ama inanmak ve asla pes etmemek çok önemli.
‘Cimnastikten asla vazgeçmedim’
Ahmet Önder: “Küçük bir çocuk için günde 3 idman, çok zor bir süreç ancak cimnastik benim için yaşam biçimi haline geldi. Cimnastiği çok sevdim ve benimsedim. Hala baktığımda kendime en uygun sporun cimnastik olduğunu düşünüyorum, iyi ki bu spora yönelmişim. Hiçbir zaman cimnastikten kopmak istemedim, asla vazgeçtmedim. Hayatta yaşadığım zorluklardan uzaklaşmak için kendimi hep cimnastikte buldum. Olimpiyat şampiyonluğu hedefim için şu an bir fırsat yakaladım. Dünya Şampiyonası’nda paralel aletinde ikinci oldum. Bu müthiş bir başarı. Bunun arkasında büyük bir emek var. Her sporcu dünya şampiyonasında olimpiyatta madalya için çabalar. Bazıları başarıyor, bazıları başaramıyor. Ülkeme böyle bir başarıyı yaşattığım için çok mutluyum, umarım devamı gelecek.”
Haberin Devamı ›
‘Antrenörlerimizin hayallerinin peşinden koştuk’
Yılmaz Göktekin: “Cimnastikte dünya şampiyonluğunu daha önceden söyleseler kimse inanmazdı. 5 yaşında bir çocuğu size verecekler ve siz o aileyi dünya şampiyonluğuna inandıracaksınız. Başta bu bir ütopya gibi geliyor. O yüzden ailelerin başarılardaki rolü çok önemli. Biz hep kendi antrenörlerimizin hayallerinin peşinden koştuk. Böyle sporcular gelince heyecanımız katlanarak artmaya devam etti. Hem Ahmet hem de İbrahim’in başka ülkeler adına yarışması için ciddi paralara ciddi teklifler aldık. Ancak bu ülkede doğup, büyüdüğümüz için bunu hiçbir zaman düşünmedik. ‘Ülkesini seven işini en iyi yapandır’ düşünceni benimseyip yola devam ettik.”
Haberin Devamı ›