Emre Belözoğlu'ndan çok konuşulacak itiraf! 'Soyunma odasında oturup 15 dakika boyunca ağladım'

Inter’in Milan’ı 2-0 yendiği maçın bu akşam oynanacak rövanşı öncesi La Gazetta dello Sport’a konuşan Inter’in unutulmaz futbolcusu Emre Belözoğlu çok konuşulacak itiraflarda bulundu. İşte Belözoğlu’nun İtalyanlar’a verdiği röportaj;

'KALBİM HALA INTER'DE'

Emre Belözoğlu, Milan-Inter arasında 10 Mayıs’ta oynanan maç sırasında stadyumdaydı. Doğduğu şehirden 1900 kilometre uzakta olmasına rağmen uçağa bindi ve Giuseppe Meazza tribünlerinde yerini aldı. Maça yalnız gitmeyen Belözoğlu, yanında oğlunu da götürdü: ‘Kalbim hala Inter'de! Tribünde eski bir futbolcu olan ben ve yeni bir taraftar, yani oğlum olacak.’

İNTİKAM ZAMANI

Emre Belözoğlu, 2003 yılındaki Şampiyonlar Ligi yarı final maçlarının her saniyesinde ter dökmüş, hem ilk maçta hem de ikinci maçta yedek kulübesinde Héctor Cuper varken ilk dakikadan son dakikaya kadar sahada kalmıştı. O zamanki büyük hayal kırıklığı sonrası şimdi ufukta Inter için soğuk bir intikam şansı doğdu.

Emre Belözoğlu, yirmi yıl öncesinden hangi anıyı hatırlıyor?

"22 yaşındaydım, çocuktum ve kaybettiğimde hep ağlardım. Elendikten sonraki sahneyi çok iyi hatırlıyorum: soyunma odasında doktorla birlikte oturmuş, en az 15 dakika boyunca gözyaşları içinde ağlamıştım.'

'BAZEN ŞANSA İHTİYACINIZ OLUYOR

'Birkaç şans yakalamıştık ama sonra ikili averaj ve deplasman golü kuralı... Bu yüzden kaybettik: dönüşte çok iyi oynadık ama bazen biraz şansa ihtiyacınız oluyor. Milan güçlüydü ama biz de dönüşte iyi oynadık.’

Peki ya Manchester'daki finale çıksaydınız?

"Cuper ve o takımla kesinlikle kazanırdık. O yıllarda Serie A, NBA gibiydi, herkes İtalya'ya gelmek istiyordu. Şimdi durum böyle değil ama hala çok güçlü oyuncular var."

Maç öncesindeki hazırlık süreci nasıldı?

"Hiç kolay değildi, gerekli konsantrasyonu bulmak çok önemliydi. Milano'daki insanlar futbol için çıldırıyor, takımları için yaşıyorlar ama bu durumda oyuncular sadece futbolu düşünmeli ve hayatlarının merkezine koymalı."

Taraftarlar için belki de kaybetme korkusu kazanma arzusundan daha büyüktür.

"Bu doğru ama 2003'te atmosfer daha sertti. Şimdi ise oynadığım döneme göre daha 'kolay' bir ortam olduğunu fark ettim."

Şampiyonlar Ligi'nde bir İstanbul derbisi hayal edebiliyor musunuz?

"Oh! (gülüyor). Bizim ülkemizde tüm Avrupa'nın en motive, gergin rekabeti var, en az on gün boyunca sadece derbiyi konuşuyoruz, özellikle de Galatasaray ve Fenerbahçe arasındaki derbiyi. Burada da şehirdeki herkes futbol için çıldırıyor, bu diğerlerinden tamamen farklı bir derbi".

2023'e dönecek olursak: ilk maçta San Siro'daydınız, izlenimleriniz?

"Akıllıca oynayan agresif bir Inter gördüm. İki takımın da bir oyun planı vardı ama Inzaghi'ninki daha etkiliydi. Milan ikinci yarıda daha fazla şey yapmaya çalıştı ama Inter daha organizeydi ve ilk golden sonra 3-4 benzer şans yakaladı, Inzaghi'nin takıma saldırmak için gerekli araçları verdiğini görebilirsiniz."

Bu seneki ilk maçta bu kadar dengesiz bir oyun bekliyor muydunuz?

"Bence oyuncular arasında bu kadar fark yok ama bana Inter'in oyun sistemi, aynı dizilişle yaklaşık elli maç oynadıktan sonra daha fazla test edilmiş gibi geliyor. Nerazzurri, 3 kişi olan ama 5 kişiye çıkan savunmasıyla topsuz alanda daha güçlü. Ama henüz her şey bitmiş değil."

Hakan Çalhanoğlu eski kulübüne karşı nasıl oynadı?

‘Büyük oyuncular için bu tür durumlar o kadar da karmaşık değildir. Öte yandan, Inter'e imza attığında bu derbi senaryolarını öngörmüştü ve aslında fiziksel ve zihinsel olarak hazır olduğunu kanıtladı. Çok iyi oynadı.’

Hangi Inter oyuncusunda kendinizi görüyorsunuz?

‘Barella, o da benim gibi her zaman kazanmak istiyor. Gerçekten onu mükemmel bir oyuncu olarak görüyorum, çok güçlü.’

Emre, iki yıldır Başakşehir'de antrenörlük yapıyorsun: nasıl gidiyor?

"Çok mutluyum: geçen yıl Avrupa kupalarına katılmaya hak kazandık ve Konferans Ligi'nde 16 turuna kadar yükseldik. Bu yıl da Türkiye Kupası'nı kazanabiliriz (ilk ayağı 1-0 kazandık) ve Süper Lig’de de beşinciyiz. Avrupa'ya geri dönmek istiyoruz."

Kapanışı sizden bir tavsiye alarak yapıyoruz: Gelecek için göz önünde bulundurulması gereken bir Türk oyuncu var mı?

‘ 2005 doğumlu Arda Güler. Onu Fenerbahçe'de oynadığım dönemden beri, hatta sportif direktör olmadan önce tanıyorum. Henüz 15 yaşındaydı ama o zaman bile çok güçlüydü. Birkaç sezon sonra 20 yaşında olacak ve şimdiden Avrupa'nın en iyi orta saha oyuncularından biri’