İbrahim Üzülmez'den rakiplere gözdağı!

Yeni sezona Hollanda’da hazırlanan Gençlerbirliği, tam kadro FANATiK’e poz verirken rakiplere de korku saldı. Başkent ekibinin hocası İbrahim Üzülmez, “Geçen sezon ikinci yarıda 32 puan topladık ama bu yıl işimiz daha zor. İki iyi transfer yapıp yakaladığımız başarıyı istikrara dönüştürmek istiyoruz. Bunun için kararlıyız. Tek düşüncemiz Gençlerbirliği’ni mümkün olduğunca yukarılara taşımak” dedi.

İbrahim Üzülmez'den rakiplere gözdağı!

Röportaj: Tunç Kayacı - Ömer Necati Albayrak / Fotoğraflar: Gökay Akın

5 hoca değişikliğinden sonra, ‘Başına kim geçerse geçsin kurtulamaz’ denen Gençlerbirliği’ni 13 puanda alıp 45 puana taşıyarak tarih yazan İbrahim Üzülmez yeni sezon öncesi de son derece iddialı. Başarılı teknik direktör, transfere ihtiyaçları olduğunu net bir şekilde dile getirse de elindeki takıma ve ekibine fazlasıyla güveniyor.

Hollanda kampında FANATİK ekibini misafir eden Üzülmez, her zaman olduğu gibi samimi konuştu:

‘Hocalar söz sahibi olmalı’

“Geçen sezon 32 puan aldık. Aramızdan ayrılan çok önemli oyuncular var. El Kabir, Djalma, Hleb gitti. Yeni transferler var ama beklentimizi karşılayan oyuncu sayısı az. Benim sistemimde bana en uyan oyunculardan biri Djalma’ydı. Onun gitmesine çok üzüldük. Yapılan transferlere biz teknik heyet olarak pek dahil olmadık. Kalan oyuncularla ilgili raporum vardı. Gbakle’nin kalmasını istedim. Diğerleri yönetimimizin transferleri. Bu konuda genel olarak bir yorum yapmak istemiyorum. Ancak kesin düşer denilen takımla 32 puan toplamış, takım içerisinde bir sinerji yakalamış ve bu ortamı sahaya yansıtmış bir teknik adamın transferde daha fazla söz sahibi olması gerekiyor! Çünkü başarısızlıkta ilk giden hocalar oluyor.”



‘Teklifler geldi ama...’

“İkinci yarı 32 puan almış bir hocaya teklif gelmesi doğal. Ama ben bu camiada bir başarı yakaladım. Burada istikrardan yanayım. Gençlerbirliği’nin bana güvenini boşa çıkarmadım. Devam
etmek istedim. Bu yüzden yeni sözleşme yaparken parayı çok ön planda tutmadım. Bu sezon eğer üzerine koyabilirsek kariyer anlamında bana çok şey katacak. Birinci planım da Gençlerbirliği’ni
hep daha yukarıya taşımak. Buraya gelirken kaybedecek bir şeyim yoktu. Ama kaybettiğimiz maçlarda bile karakter ortaya koyan bir takım olduk. Bunu bu sezon da sürdürmek için elimizden geleni yapacağız”

‘İki transfer şart’

“Ben çok iyi hocayım demem asla. Eksiklerim var. Bunları gidermek için çalışıyorum. O kadar tecrübeli hocamız varken 32 puan aldım diye havaya girmem. Doğru işler yapmaya devam edeceğiz. Haddimi biliyorum. Hedef koymadık, maç maç bakıyoruz. Gençlerbirliği’nde çok fazla açıkçası uzun plan yapamıyorsunuz ama biz oyuncularımızla da konuşuyoruz. Hafta hafta inanarak yolumuza kaldığımız yerden devam edeceğiz. Maç başı 2 puan barajını yakalamak kolay değil. Aynısını yapmak için varımızı yoğumuzu ortaya koyacağız. Bir iki kaliteli transfer yapabilirsek bunu başarabiliriz.”



DELİ İBO'NUN BEŞİKTAŞ ANILARI...

'Hedefim Beşiktaş'a gitmek'

“Geçen sezon benim için en zor maç, Beşiktaş’a karşı oynadığımız karşılaşmaydı. Çok belli etmedim ama duygu doluydu. Taraftarın çağırması çok mutlu etti. Kazanmayı çok istedim ama olmadı. Kaybettikten sonra gözlerim dolmuştu. Beşiktaş camiasının yeri apayrı bende. 11 yıl formasını giydim. Kaptanlığını yaptım. İnşallah, çalışmalarımın karşılığını alıp böyle büyük bir camiada çalışmak isterim. En büyük idealim bu.”

'İsmail'in yerinde olsam'

“Adriano, Beşiktaş’ın sol bekini her kulvarda çok rahat taşıyabilecek seviyede. Beşiktaş Yönetimi bu oyuncuyu alarak büyük iş yaptı. İsmail’in ayrılık nedenini bilmiyorum. Yönetimle nasıl bir diyalog yaşadı bilmek lazım tabii ama ben açıkçası onun yerinde olsam Beşiktaş’ta kalmayı tercih ederdim. Profesyonellikte tabii ki gelmeler gitmeler olacak. Ama İsmail Beşiktaş’la özdeşleşmişti. Kalması onun açısında da daha iyi olurdu”

'Ben İnönücü'yüm'

“Vodafone Arena çok güzel ama ben eski statçılardanım. Benim ilk geldiğim maç Levski Sofia ile Şampiyonlar Ligi’ndeydi. Pascal gol atmıştı. Antep’ten gelmişim. Sahaya çıktım maç başlamış ama ben karşı kapalıya, Çarşı’nın olduğu tribüne öyle dalmışım ki bir ara kafamı kaldırdım, baktım 5 dakika olmuş! Öyle bir atmosfer vardı ki maçta oynadığımı unutmuşum. Bu büyük camiada iki hedef koymuştum. Birincisi devamlı oynamak, ikincisi de futbolu orada bırakmaktı. İkincisi biraz buruk oldu ama olsun”



'En çok Ribery zorladı'

“Beşiktaş’ta oynarken karşısında en çok zorlandığım oyuncu Ribery olmuştu. Ali Sami Yen’de kaybettiğimiz 2-0’lık maç vardı. O maçtan sonra, ‘Bu çocuk büyük transfer yapar’ demiştim. Nitekim görüyoruz işte (Gülüyor). Bir de Manchester’daki Valencia... O zaman önde oynuyordu. Üzerime üzerime geliyordu durmadan, çok sıkıntı yaşamıştım. Benim de sıkıntı yarattığım
oyuncular vardı. Obertan mesela Manchester’da. Neler yaptım adama! Adebayor’u falan saymıyorum hiç, çevirmiştim oradan oraya.”

DENİZLİ, DEL BOSQUE VE LUCESCU...

İlhan başkan doğayen!

“İlhan Başkan bir duayendir. 36 yılını bu işe vermiş. Türk futboluna çok önemli katkı sağlamış, tecrübeli bir insan. Bana güvendi, şans verdi. Ben de bu camiaya layık olduğumu göstermeye
çalışıyorum her zaman.”

'Ahmet Çalık gururumuz'

“Gençlerbirliği; İrfancan, Uğur Çiftçi, Ahmet Oğuz, Ahmet Çalık gibi oyuncuları çıkardı. Ahmet Çalık, EURO 2016’ya gitti, bu bir gururdur camia için. Ben üst düzey bir oyuncu değildim. Ama hep çalışırdım. Oyunculara da bunu anlatıyorum.”



‘Pektemek’i isterim’

“Beşiktaş’tan görüştüğüm çok oyuncu var. Kiralamayı çok isterim tabii ama maliyetleri yüksek. Mesela Mustafa Pektemek bu camianın içinde yetişmiş bir oyuncu. Ona hayır diyemeyiz kesinlikle.”

‘İdolüm 3 hocam’

“Mustafa Denizli’nin sevk ve idaresi, Del Bosque’nin babacanlığı ve oyunculara yaklaşımı, Lucescu’nun ise taktik bilgisini örnek alıyorum. Hepsinden çok şey öğrendim. Futbolcularıma da bunları aktarmaya çalışıyorum.”

Haberin Devamı
YORUM YAZ