Şaziye Erdoğan: Olimpiyatlarda altın madalya alırsam Nevşehir'e salon yaptırmak istiyorum

Rusya’nın başkenti Moskova’da düzenlenen Avrupa Halter Şampiyonası’nda, 49 kiloda bronz madalya kazanan Şaziye Erdoğan, Tokyo Olimpiyatları’na hazırlanıyor. Nevşehir'de sıfırdan yetişen sporcularla birlikte çalışmalarını sürdürdüğünü ifade eden milli halterci, Demirören Haber Ajansı’na (DHA) yaptığı açıklamada, "Eğer olimpiyatlarda altın madalya alırsam onlara güzel bir salon yaptırmak istiyorum” dedi.

ASKİ Sporlu milli halterci Şaziye Erdoğan, “Rusya’dan önce 2 tane kamp dönemi geçirdim. Aslında kampım iyi geçti. Antrenmanlarım ve yapmış olduğum dereceler iyiydi. Antrenmanda yapmış olduğum dereceleri yarışmadan yapmış olsaydım daha iyi sonuçlar alabilirdim. Ama yarışmada Rusya’nın havasından mı bilmiyorum biraz rahatsızlandım. Vücudum çok halsizleşti ama yine de kendimi bırakmadım. Elimden gelen mücadeleyi orada verdim ve üçüncü oldum” diye konuştu.

“KORONAVİRÜS OLDUM ANTRENMANLARIMI ETKİLEDİ”

Avrupa Halter Şampiyonası’ndan önce koronavirüse yakanlandığını belirten ASKİ Sporlu Şaziye Erdoğan, “İlk başlarda pandemi herkesi etkiledi ama ben antrenmanlarımı devam ettiriyordum. Antrenmanlarımda hiçbir sıkıntı yoktu, bakanlığımızın gönderdiği yazı ile antrenmanlara gidip gelebiliyordum. Ama maalesef en son şampiyonamız Rusya’ya hazırlanırken koronavirüs oldum. O biraz beni etkiledi zaten 10 gün boyunca antrenmanlara gidemedim, sıkıntı yaşadım. Ondan önce omuzumda yırtık oluştu onun mücadelesini verdim. Koronavirüse yakalanınca 10 gün antrenman yapamayınca ki yapmış olduğum branştan dolayı evde halter kaldıramıyorum. 10 gün boyunca antrenman yapamayınca da vücudum sıfıra düştü. Tekrar en başa sardım, tekrar toparlamak için elimden geleni yaptım” ifadelerini kullandı.

“OLİMPİYATLARDA İLK 3’E GİRMEK İSTİYORUM”

Milli halterci, Tokyo Olimpiyatları’nda elinden geleni yapacağını vurgulayarak, “Olimpiyatlarda elimden geleni yapıp ülkemi en iyi şekilde temsil etmek istiyorum ilk 3’e girmek istiyorum. Bunun için elimden geleni yapacağım. Çok da bahsetmek istemiyorum, büyüsü bozulmasın. İnşallah hayallerimdeki durumu gerçekleştirir bayrağımı en iyi şekilde temsil eder orada dalgalandırır ve geri dönerim” dedi.

“SPOR BANA BÜYÜK BİR GELECEK SAĞLADI”

Sporla geleceğinin garanti olduğunu belirten milli halterci Şaziye Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Spor bana o kadar büyük bir gelecek sağladı ki. Büyükler Avrupa Şampiyonu, Büyükler Dünya Şampiyonu oldum. Büyük bir arkadaş çevrem var, başarılara imza attım. Durduk yere kimse beni bu konuma sokamazdı. Bilinen, tanınan biri oldum. Geleceğim garanti. Olimpiyatlarda altın madalya alırsam, ben Nevşehir’de oturuyorum, Nevşehir’de antrenmanlarımı sürdürüyorum ve sıfırdan yetişen sporcularımız var. Onlarla birlikte çalışıyorum. Eğer olimpiyatlarda altın madalya alırsam onlara güzel bir salon yaptırmak istiyorum. Çocuklarla bir arkadaş, abla gibiyiz hepsiyle aram çok iyi. Onlar da eminim çok istiyorlar güzel bir salonumuz olsun diye. Ben onların isteğini ve kendi isteğimi yapmak istiyorum.”

“BIRAKMAYI DÜŞÜNEMİYORUM”

Halteri bırakmayı bile düşünemediğini belirten tecrübeli sporcu, “Ben 19 yıldır bu işi yapıyorum, 19 yıldır hala bırakmakta zorlanıyorum. Bırakmayı düşünemiyorum daha doğrusu. Bazen söylüyorum artık bırakmam gerekiyor diye ama sonra duygusal açıdan düşününce sanırım bırakamam diyorum, bilmiyorum nasıl olacak” diye konuştu.

“HEM SPORCU HEM ANNE OLMAK ZOR”

Şampiyon bir anne olmak kesinlikle çok zor diyen milli sporcu, sözlerini şöyle tamamladı: “Kendisi hangi branşla uğraşmak istiyorsa kesinlikle destekçisiyim. Elimden geleni yaparım. Zaten ben şampiyonalara gidip geldikçe bana diyor ki ‘Ben ne zaman şampiyon olacağım anne? Ne zaman başlayacağım?’ diyor. Duygular tarif edilemez. Ben şampiyon olduğum gün pistten indim ve oturdum ağladım. Ben hem bir anneyim hem de çok ciddi bir sakatlık yaşadım. Daha sonra çıkıp Büyükler Avrupa Şampiyonu, Büyükler Dünya Şampiyonu oldum. Bazı kötü giden şeylerle mücadele edip, bu duyguya ulaştım. Zor gerçekten zor, evde ailen var, oğlum var, eşim dostum onlarla da vakit geçiriyorsun, onların da isteklerini yapmak gerekiyor. Çok tempolu geçiyor ama ben alıştım.”