Azerbaycan ve Türkiye arasında oynanacak ‘Azerbaycan Zafer Turnuvası’nın gala yemeği yapıldı

Dreamland Golf Kulübü’nün davet salonunda düzenlenen geceye Azerbaycan Spor Bakan Yardımcısı Mariana Vasieleva, Azerbaycan Ekonomi Bakan Yardımcısı Rövnəq Abdullayev, Türkiye Büyükelçisi Cahit Bağcı, Demirören Holding Yönetim Kurulu ve Türkiye Golf Federasyonu (TGF) Başkanı Yıldırım Demirören ve 100’ün üzerinde davetli katıldı. Turnuvanın açılış töreni iki ülkenin de milli marşı okunarak başladı. Açılış konuşmasını Azerbaycan Spor Bakan Yardımcısı Mariana Vasileva yaptı. Vasileva, uluslararası sporda sportmenlik ve dostluğun önemini vurgulayan ilham verici bir konuşma yaptı. Vasileva'nın konuşmasının ardından söz alan Azerbaycan Golf Federasyonu Başkanı Rauf Halilov, bu etkinliğe ev sahipliği yapmaktan ve iki ülke arasındaki bağları golf aracılığıyla güçlendirmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

YILDIRIM DEMİRÖREN: BUGÜN OLDUĞU GİBİ HER YIL BU HEYECANI SİZLERLE PAYLAŞABİLMEYİ ÜMİT EDİYORUM
Halilov’un ardından kürsüye gelen Demirören Holding Yönetim Kurulu ve Türkiye Golf Federasyonu (TGF) Başkanı Yıldırım Demirören, Türkiye ile Azerbaycan arasında uzun yıllardır süregelen dostluğun altını çizerek, "Öncelikle iki kardeş ülkenin gençlerine golf sporunu sevdirmek ve yaygınlaştırmak amacıyla bir anlaşma imzaladık. İlk adım olarak, bir yıl Azerbaycan’da bir yıl Türkiye’de düzenleyerek geleneksel hale getireceğimiz bir turnuva hedefledik. Bugün olduğu gibi her yıl bu heyecanı sizlerle paylaşabilmeyi ümit ediyorum" dedi.
Dostluk ve işbirliğinin sembolü olarak Başkanlar Halilov ve Demirören, karşılıklı hediyeler vererek iki federasyon arasındaki bağları güçlendirdi.

Açılış töreni, ulusal müzik, geleneksel danslar ve kültürel gösterilerin yer aldığı geniş içerikli bir programla devam etti ve konuklara her iki ulusun zengin mirasına göz atma olanağı sağladı. Bu turnuva, 2’nci Karabağ Savaşı'nın zaferine ve Azerbaycan ile Türkiye arasındaki kalıcı dostluğa adandığı için özel bir önem taşıdı. Bu, iki ülke arasında sadece spor alanında değil aynı zamanda ortak tarih ve değerler açısından da güçlü bağların olduğunu gösterdi.