Ümit Karan'dan çok özel açıklamalar: Özellikle o! Ben olsam 'Kardeşim bir otur' derim!

Galatasaray ve Türk futbolunun efsane golcülerinden olan Ümit Karan, Süper Lig'de 2000'li yıllara damgasını vuran isimlerden... Cim Bom'da 3 lig, 1 Süper Kupa zaferi yaşayan Ümit, attığı muhteşem gollerle Sarı Kırmızılı ekip taraftarlarının gönlünde taht kurdu. Futbolculuk kariyerini tamamlamasının ardından kulübeye geçen ve teknik adamlığa başlayan, gelecek adına da umut veren unutulmaz isim, FANATİK'e konuştu. 1. adam olmanın futbolculuktan çok farklı olduğunu vurgulayan, Süper Lig'deki şampiyonluk favorisini belirten, 3 büyüklerin performansını yorumlayan efsane, A'dan Z'ye çok özel ve birbirinden önemli açıklamalarda bulundu. 

Muhteşem bir futbolculuk kariyeri, üst seviye, Şampiyonlar Ligi, Galatasaray'da şampiyonluklar sonrasında teknik direktörlük. Teknik direktörlük zor ama Ümit Karan'ın gözünden nasıl?

Futbolcuyken her şey çok kolaymış, çok basitmiş. Ben hep şunu söylüyorum keşke futbolcu olmadan beş sene teknik direktörlük eğitimi alıp öyle futbola dönseydim. Çok büyük sorumluluklar taşıyorsun. 30 kişiye bakman lazım, hasta mı, özel hayatı nasıl, hanımla kavga mı etti, antrenmanda performansı nasıl, kahvaltı etti mi, akşam yemeği yedi mi, sağlıklı yaşadı mı? Bunlara dikkat etmeliyiz. Futbolcuyken kendinden sorumlusun, hiçbir şeyi sallamazdın, gece gezerdin, özel hayatına dikkat etmezdin. Türkiye'de teknik adamlık sadece taktik ve fiziksel anlamda yapılmıyor. Özellikle alt liglerde baba-oğul iişkisi, oyunculara dokunmak lazım, ellemek lazım, iletişim kurmak lazım. Özellikle yeni kuşak çok bilgi sahibi onlara bir şey öğretmekten ziyade bir şey anlatmak gerekiyor, örnek sunman gerekiyor. Özellikle ben santraforlarla çalışmayı çok severim onlara birebir anlatmak çok hoşuma gidiyor, sürekli duymak istiyorlar, sürekli, ilgi istiyorlar, sürekli onlarla olmak lazım. Teknik anlamda teknik direktörlük gerçekten zor, kolay bir iş değil.

Ümit Karan, editörümüz Yakup Çınar'ın sorularını içtenlikle yanıtladı.

Menemen'de aslında çok güzel bir sezonu geride bıraktınız, gerçekten iyi bir futbol oynayan o mütevazı kadroya rağmen iyi işler yaptınız. Sonrasında acele mi ettiniz?

Biz de tecrübesiziz. Önce Avrupa'ya gittim iki sene çalıştım. Ondan önce Amerika var, dil eğitimimi de tamamen geliştirmek istedim. İki sene Avrupa'da başarı gösterdim üst üste UEFA kupalarına katıldım sonra Menemen'e geldim. O takımı o şekilde ligde tuttuk. Biz de kolay kanan insanlarız. Başkanlar geliyor 'Aklımda şöyle proje var, böyle proje takımı yapıyorum, başında seni görmek istiyorum' anlatıyorlar. Kandırıyorlar, biz de kanıyoruz tabii. Biz hiçbir zaman parayı ön planda tutmadık, hayatta ona bakmam. Takımın altyapısını kurdum, oyuncuları getirdim. Başkanları kullanmayı çok seviyorlar. Oyuncuları arkasından getiriyorlar sonra üç galibiyet bir beraberlik, bir mağlubiyet ondan sonra "Hocam olmuyor". Şimdi Ümit Karan gelince şampiyon olamazsın her zaman öyle bir şey yok. Şimdi karşında 18-20 takım var onlar da aynı hedefle sezona çıkıyorlar ama isim olarak büyük olunca hemen hedef de büyüyor. Kastamonu'ya geldim 15. sırada 16. sırada, şimdi 15. sıradan takımı hemen ben nasıl Play-Off'a sokayım nasıl şampiyon yapayım olmaz ki. Diyorlar ki seneye hazırlık yapıyoruz tamam biz de de yapabilirdiniz ama biz olunca hemen hedef büyüyor. Hedefi büyütmeden akıllı davranmak lazım. Getirdiğimiz oyuncular, yaptığımız transferler hep olumlu. Bu oyuncu bize fayda getirmedi diye arkamızdan şu anda kadar hiçbir laf duymadık. Kulüplerle hiçbir zaman kötü ayrılmadım çünkü dediğim gibi hiçbir zaman parayı ön planda tutmadım.

Sabırsızlar yani.

Sabırsızlar. Adıyamanspor'dan örnek verebilirim. Neredeyse 16 maç yapmış 13 hoca göndermiş. Maça çıkmayan hocalar da varmış. Parayı ben veriyorum, kadroyu ben yaparım, düdüğü ben çalarım anlayışından vazgeçmek lazım olmuyor futbolda, bir yere gelemiyorsun bir yerde patlıyor takım. Hocalara güvenmek, sabırlı olmak lazım. Bir senelik iki senelik hedefler koymak lazım. O yüzden kolay değil Türkiye'de çalışmak zor.

Yeni sezona hazırlık var değil mi?

Tabii birkaç tane görüşmemiz oldu malum seçim var önümüzde. Seçim sonuçları da büyük ihtimal kulüpleri de etkileyecek, sonra federasyon seçimi var. İnsanlar da şu an önünü göremiyor, kulüpler de önünü göremiyor. Yok seneye beş tane üçüncü lig olacak, dört tane ikinci lig ya BAL ligini kaldıracaklar...

Yabancı kuralı değişecek mi, değişmeyecek mi?

Küme düşmeyi kaldıracak mı, kaldırmayacaklar mı? Ondan sonra yabancı kuralı değişecek mi, değişmeyecek mi? Kimse önünü göremiyor. Transfer yapmak istiyorsun yapamıyorsun. Şimdi bir kulüple anlaştığın zaman kulüp de önünü göremiyor. Ne yapacağız? Hedefimiz ne olacak belirlemek çok zor. Bakalım ne olacak? Bir an önce netlik kazanması gerekiyor ki özellikle federasyon tarafında çünkü federasyon Türkiye'deki baba, kulüplerin babası. Ona göre davranıp karar vermek gerekiyor. Herkese bir şey sorarsan doğru yolu bulamazsın. Bir karar vereceksin o yoldan gitmek gerekiyor. Fikir almak önemli ama fikri futbolu bilen insandan almak gerekiyor. Şimdi Federasyona bakıyoruz Hamit Altıntop. Tamam her şeyi Hamit'e sormamamız lazım. Orada bir sürü adam var futbolun içinden gelen onlara da fikir danışmak lazım. Genç yaşta Avrupa'dan geldim buraya sor bakalım altyapıyı nasıl düzeltebiliriz? Ne yapmamız lazım gerekiyor. Amatör futbol olmadığı sürece biz profesyonel futbolcu yaratamayız ki. Şimdi ben genç yaştan oyuncuları ikinci, üçüncü ligde oynatmadığım sürece onları Süper Lig'de nasıl oynatacağım. Galatasaray'da Kazımcan. Nasıl oynayacak 11 tane yabancı sahaya çıktığında? Oynayamayacak belki de.

Oradan Galatasaray'a gelelim. Galatasaray'ı nasıl gördünüz? Başakşehir maçıyla beraber şampiyonluk gelir mi? Beş maç var dört puanlık fark.

Beşiktaş maçına dönelim. Galatasaray kimseyi memnun etmedi panik havası yarattı acaba Fenerbahçe gelir mi diye. Çünkü Fenerbahçe için bir fırsat. Giresun maçından sonra Fenerbahçe hakikaten şampiyon olmak istemiyor gibi. Bana şaka gibi geliyor. Fenerbahçe taraftarı olsam inananam siz şampiyon olmak istemiyorsunuz derim oyunculara da bunu söylerim yönetime de bunu söylerim. Saha içinde tepki veren, reaksiyon gösteren, maçı kazanmak için tepki koyan oyuncu göremedim. Neden göremedim çünkü sen oyuncularını ödüllendiriyorsun. Mert Hakan özellikle. Kulübeden 4-5 tane sarı kart görüyor. Sen onu kaptan yapıyorsun aslında ödül veriyorsun. Teknik adam ben olsam "Kardeşim bir otur. Disiplin, niye yapıyorsun böyle bir şey, sen buradan niye cezalı duruma düşüyorsun sürekli" olur mu? Bu tarz şeyler yapmak gerekiyor ki takımı toplamak için. Ama Galatasaray Başakşehir maçında iyi oyun sergileyemeyebilir artık, bu saatten sonra artık iyi oyun üç puan getirmiyor 1-0, 2-1, 3-1 bunlar üç puanı getiren sonuçlar skoru alamazsan şampiyon olamıyorsun. Zaten Fenerbahçe'nin kaybettiği puanlara baksan Giresun'a puan kaybediyorsun İstanbul'a kaybediyorsun ya sen sabah akşam derbi kazansan, derbi de kazanamadın nasıl şampiyon olacaksın. Ondan sonra yarıştan kopuyorsun. Sonra biz beş yıldız takacağız, sekiz yıldız takacağız. Sabaha kadar 20 yıldız taksan ne olacak sportif başarın yok. Galatasaray şu an sakin sakin lider. Galatasaray turnuva takımı olduğu için kolay kolay bu saatten sonra yarışı vermez. Haftaya belki 1 puan kaybeder %50'ye düşer ama şu an %80-85 Galatasaray şampiyon diyebiliriz yani.

Şampiyonlukta payı en fazla olan isimler kimler sizce?

Burada en büyük pay bana göre Okan hocanın. Böyle bir kadroyu idare etmek zor. Sezon başında beri baskı altındaydı çünkü her oyuncu en az 5 milyon değerinde. Böyle bir kadro daha önce kolay kolay bir araya gelmedi Galatasaray'da. Bir de Fatih hocadan sonra geliyor Okan hocayı izlediğin zaman Fatih hoca ne yapardı diyorsun. Herkes onu konuşuyor. Bırakın Okan hoca kendi hamlesini yapsın. Zaten Okan hoca müthiş karakterde bir insan. Oyuncu idare etmede iletişim kurmayı da bilir, yabancı dili de vardır. Oyuncularla iyi iletişim kurdu. Özellikle zaman zaman Icardi'yi iyi idare etti zaman zaman. Gomis'i bu durumda bile iyi idare edebildiler. Bunlar önemli şeyler sadece saha içine bakmamak lazım. Şunu dersiniz Başakşehir de taktiksel olarak hamlelerde geç kaldı.

Onu tribünler de hissetti.

Geç kaldı ama tabii ki kenarda da baskı altında olunca bazen kopabiliyorsun maçtan. Onu biraz daha dikkat edecek. Onun dışında Oliviera dört haftadır formsuz.

Neredeyse sahada yok.

Sahada yok. Mesela ilk yarıdan orada bir hamle olabilirdi. 50 senedir teknik direktörlük yapan hocadan bahsetmiyoruz ki. O daha daha 10-15 senelik teknik adam. Fatih hoca değil sonuçta, Fatih hoca 40 yıldır teknik direktörlük yapan bir adam. Bazı şeyler tecrübeyle oluyor önemli olan takımı sıcak tutmak. Şampiyonluğu hedeflediğini belli etmek. Bana göre müthiş yapıyor o işi. Bir de karakterli oyuncular var senin omurgan muhteşem, böyle bir omurga olduğu sürece kolay kolay şampiyonluk gidemez. Fenerbahçe'de bir omurga sayabiliyor musun? Hayır çünkü sürekli bir şeyler değişiyor. Sürekli farklı bir oyuncu, farklı bir kadro sahaya çıkıyor.

Beşiktaş'ın omurgası değişti Beşiktaş toparlandı. Kalesi değişti, defansı değişti, orta saha değişti, forvet değişti.

Futbolda 1800'lerde falan bulundu o zaman da diyorlardı tutan ve atan. 2024'e geliyoruz hala atan ve tutan kural değişmez. Forvet hattında, vurucu timde zayıf kalıyorsan dört senedir beş senedir bunu düşünmen lazım neden biz buraya hamle yapamıyoruz.

Icardi sanki bir forvette olmayan, çok egolu değil hep pası düşünen bir oyuncu Ümit Karan nasıl değerlendirir?

Bizde rekabet vardı kimse kimseye pas atmıyordu, rekabet ağırdı bizde. Atan oynuyordu atamayan kulübedeydi bizde. Tabii Icardi gerçekten kaliteli bir oyuncu, Aboubakar da sıfırdan pozisyon yaratabilecek bir santrafor. O da çok formda çok özel bir oyuncu. Çok kuvvetli bir oyuncu. Icardi benim tarzıma benziyor kafa vuruşları özellikle benzer yönümüz falan. Özellikle oyun anlayışı benimkinden daha farklı o daha geniş açından bakıyor ben direkt kaleden bakıyorum. O biraz daha arkadaşlarını görüyor. Ben direkt kaleye vururdum.

Aradaki fark o mu?

Vuruşum ondan daha iyidir. (gülerek)

O yüzden PSG'ye 50 milyon Euro'ya transfer oluyor. 50 milyon Euro eder miydi Ümit Karan?

Bence ederdi.

Kesinlikle

Bu şartlarda şu an zaten piyasada santrafor olmadığını konuşursak 9 numara yok ceza sahası içerisinde vuruş yapacak oyuncu kalmadı. Lewandowski yavaş yavaş sona geliyor. Benzema bitmek üzere.

Bir futbol adamı olarak Fenerbahçe'yi nasıl değerlendiriyorsunuz? 

Ali Koç başkan olmadan önce Türkiye'de herkes Ali Koç olmak isterdi. Başkan olduktan sonra kimse Ali Koç olmak istemiyor. İşi çok zor. Transfer politikası çok önemli özellikle büyük takımlardan yüzdeyi yakalamak lazım. %65-70 çok iyi bir yüzdedir. Ama Fenerbahçe'nin oranı %10'da yani.

Galatasaray 10 transfer yaptı. Seferovic ile Yusuf Demir. %80 başarı var ki sizi destekleyecek bir şey.

Yüzde çok önemli. Bana göre Yusuf da oynayabilir Türk statüsünde. Belki daha fazla forma şansı bulacaktı da çocuk bana göre yetenekli bir oyuncu. Hani kenara atıp bir daha kullanmayacağım bir oyuncu değil, yanlış transfer değil. Fenerbahçe Bruma'lar onlar bunlar niye geldi niye gitti. Bunları sorgulamak lazım aslında. O zaman İsmail hocayla devam etseydiniz. Türkiye'de şunu unutuyoruz. Türkiye'de büyük başarılar genellikle yerli teknik adamlarla oluyor. Ama biz hala vazgeçiyoruz. Fantaziye giriyoruz. Beşiktaş sezon başı getirdi Valerien Ismael sabah 6'da tesise geliyor "ooo ne kadar profesyonel". Sergen sabah 6'da gitseydi gece kulübünden gitti derlerdi. Yabacıları seviyoruz ama bizimkileri yerin altına vurmayı seviyoruz. Objekif bakmak gerekiyor. Sezon başı Arda Güler oynaması gerekiyor dediğimde bütün Fenerbahçe seyircileri kalktı ayağa "sen Jesus'dan daha mı iyi biliyorsun?". Ben daha iyi bilmeyebilirim ama görüyorum. Arda Güler belki dünya yıldızı olacak ben bunu söyledim. Benim için Galatasaray'ın Beşiktaş'ın Fenerbahçe'nin şampiyonluğundan daha önemli bir şey var. Dünya yıldızı yetiştireceğim belki de. Sen bir Arda Güler'i Barcelona, Real Madrid, Manchester City'de oynattığın zaman belki de elinde dünya karmasına kadar yükselebilecek bir oyuncu var. Bunun seni şampiyonluktan daha mutlu edebileceğine inanıyorum. Bu benim şahsi fikrim. Hep tepki şimdi ben Ümit Karanım. Teknik adam gözüyle de bakıyorum tabii kalbimde de Galatasaray yatıyor o başka bir şey. Ama yorum yaptığımız zaman hemen "Galatasaraylı", Beşiktaş'ı eleştir "Bu Galatasaraylı". Galatasaray'ı da geçen sene yerden yere vurduk. Hep taraftar değil futbol gözüyle de bakmak lazım.

Size karşı şu yüzden olabilir mi? En güzel golleriniz Fenerbahçe'ye, her derbide attığınız goller var. İşin esprisi tabii ama Fenerbahçe'yi seviyordunuz?

Severim Fenerbahçe'yi evet.

Rüştü abiyi...

Rüştü abi sokakta karşılaştığımız zaman burada da mı atacaksın bana der. (gülerek).

Fenerbahçe ligi ikinci bitirirse Jesus başarılı sayılabilir mı?

Puanlara bakıldığı zaman 82-83'ü bulacak gibi sanki puanlar. Aslında 83 şampiyonluk puanı başarısız sayılmıyor puanlar. Buradaki en büyük depremden sonra yaşana puan kayıpları. Ekstra puanlar gelmesi tabii daha fazl yükseltti. Bence başarısız sayılmaz iki kulüp de. Zaten ya birinci olacaksın ya ikinci. en kötü üçüncü oluyorsun zaten normal sezonlarda. Arada kötü sezonlar yaşanınca 6. 7. bitiriyorsun Avrupa kupalarına gidemiyorsun zaman zaman. Ama normalde sezona başladığın zaman Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş yarışın içinde olacağını zaten söylüyorsun. Arkada transferlere göre devam edeceksin. Arkada Trabzonspor bir sene şampiyon oldu kadroyu koruyamadı yazık ettiler kendilerine. Şimdi yeniden yapılandırmaya başlayacaklar. Büyük takımlar kötü olduğu zaman aradan takımlar sıyrılabiliyor ama normal şartlarda böyle olur yani.

Valerien Ismael'e dokundurdunuz. Gitti Şenol Güneş geldi, takıma da bambaşa bir hava geldi. Sizin dediğiniz gibi takımın omurgasını değiştirdi. Kaleye Mert Günok'u aldı, stoper transferi yaptı, Hadziahmetovic geldi orta sahaya bir de Aboubakar geldi Weghorst yerine.

Zaten Cenk var takımın kaptanı saha içinde gerçek bir kaptan gibi davranıyor. Takım reaksiyon göstermediği zaman kaptan olarak reaksiyon gösteriyor. Sahada bağırıyor çağırıyor. Hırs yapıyor bir baskı yapıyor. Oyuncular da diyor Cenk yapıyorsa ben de yapmalıyım arkadan baskı. Tabii Şenol hocanın en büyük avantajı iletişim kurmuştur oyuncularla "Sen busun, aslında burada olmaman lazım." Bu takımın burada olmaması gerektiğini anlatmıştır. Ona göre çıkış yapmışlardır zaten Şenol hocayı tecrübesinden dolayı kimseyi tartışmasına gerek yok. Şunu söylememek lazım "Sezon başı Şenol hoca gelseydi şampiyon olurdu." onu bilemeyiz. Çünkü kadro devre arası takviyelerle oturdu sonuçta. Sezon başı yapılan transferler bana göre doğru değildi yani. Gedson muhteşem bir oyuncu.

Galatasaray elinde kaçırdı.

Kaçırdı mı, kaçıranlar mı oldu? Biz bu işlerden vazgeçmediğimiz sürece kim daha fazla para kopartır, hep kulüplerimize zarar veririz bu şekilde.

Galatasaray'a gelme ihtimali de vardı o dönem.

Bence anlaşmışlardı zaten.

Ama araya giren insanlar daha fazla para kazanacağı için Beşiktaş'a gitti.

Aynen öyle.

Konyaspor, Adana Demirspor iyi futbol oynuyor. Sizin bu sezon iyi oynayan dikkatinizi çeken futbolcular kimler bu sezon Süper Lig'de?

Çok karmaşık bir sezon yaşıyoruz. Bu sezon Anadolu takımlarının istediğini verdiğini düşünmüyorum. Konya İlhan Palut'tan sonra büyük bir düşüş yaşadı. Zaten depremden sonra iyi oyuncular özellikle Hatay'dan Antep'ten olanlar takviye olarak büyük takımlara, Anadolu takımlarına gitti. İyice fark açıldı. Bu sene oyuncuları ve takımları değerlendirmek çok doğru değil. Sadece önemli olan şey şampiyonluk yarışı ve küme düşme olayı. Tabii deprem Allah bir daha göstermesin ama birçok takımın hayatını kurtarmış olabilir şu an. Çok kötü olaylar yaşadık ama deprem sayesinde bazı takımlar ligde kalıyor. 1. Lig'e %100 düştü denilen takım şu an ligde kaldı bunları unutmamak lazım. O yüzden bu sezonu bir an önce bitirmemiz gerekiyor.

Aynı şehirde Adana var, Adana Demirspor var.

Meselan yani o yüzdeb bir an önce bitirmemiz gerektiğini düşünüyorum, çok kalın bir çizgi çekmemiz gerekiyor. Bir sezon daha böyle yaparsak futbol kulüplerine bu kadar izin verirsek bu işler böyle yürümez, o yüzden dedim ya federasyon seçimleri, bundan sonra Türk futbolu nasıl devam edecek, nasıl hamleler olacak bunu görmemiz lazım ama artık bu sezonu bitirmemiz gerekiyor. Biliyorsunuz "Omuz Omza" projeler çıktı, herkes bir maçta sekiz farklı formalar giydi, bir hafta sürdü.

Sıralamanız nasıl, Süper Lig'de ilk üç?

Böyle biter bence. Çünkü Beşiktaş'ın maç fazlası var mutkala Fenerbahçe'nin de oradan artık kaptırmayacağını düşünüyorum Fenerbahçe'nin. Şampiyonluk yarışında en büyük avantaj %100 Galatasaray'da. Özellikle bu hafatadan sonra netleşti çünkü şunu göremiyorsun. Fenerbahçe bu hafta içerde oynayacak. Oynayacak oyuncular tedirgin olacaklar seyirci de tepki koymaya başlayacak oyunculara. Trabzon ne diyecek, Giresun ne dedi benim hayati maçım belki bir puan alsam ligde kalacağım. Trabzon da diyecek sezonu kötü geçirdim en azından Fenerbahçe'yi yeneyim taraftarımı mutlu edeyim. Zor bir son üç hafta bizleri bekliyor ama avantaj Galatasaray'da.

Hocam işin Almanya tarafına da hakim olduğunuz için Stefan Kuntz'u da sormak istiyorum size. Geldiği günden beri yarın gidecek diye bir beklenti var. Beklentiyi karşılayabildi mi, onun seviyesinde Türkiye'de hocalar yok muydu, fikriniz ne?

Çok doğru bir soru sordun ben yıllardır milli takımda forma giydim. Benim gibi giyen birçok isim var. Biz de aynı eğitimi aldık biz de aynı dili konuşuyoruz ve biz ligi daha iyi tanıyoruz. Sadece Süper Ligi tanımakla milli takım hocası olunmuyor. 1. Lig'de de belki milli takıma yükselecek oyuncu olabilir bilemeyiz izlememiz lazım. Burada olmak lazım, bu ligi bilmek lazım. Bu kültürü bilmek lazım ama şimdi Milli Takım hocası yabancı olursa teknik adamlık yapmayalım. Teknik adamlar, sahadaki oyuncular yabancı olsun biz ne yapacağız o zama biz boşuna futbol oynamışız. Boşuna eğitim almışız, boşuna kendimiz geliştiriyoruz. Bizden daha iyi Türkiye ligini bilecek kim var. Bir de Milli Takım Türk bayrağı var orada niye yabancı hocayı koyayım ki. Ben bu konuda çok hassasımdır. Benim için çok değerli bir şey çünkü milli forma benim için her formanın beş katı üstündedir. Ben çok doğru bulmadım bir kere milli takım hocası kenarda kapşonlu kazakla durmaz. Bizim için de görsellik çok önemli. Şenol hoca, Fatih hoca kenarda çok şık takım elbiseli, 1. Lig maçına çıkıyor gibi bir havası vardı. Böyle bir şey olmaz bir karizması lazım, canlılık lazım kenarda biliyorsunuz biz duygusal insanlarız saha içine de yansıtmamız lazım bunları. Bizim Türk oyuncularda vardır bir gözü hep kenardadır.

Hocam geçen basın toplantısında Emre Belözoğlu'na bir gün Galatasaray'da teknik direktörlük yapar mısınız diye soruldu. O da yıllarca Galatasaray forması giydi sonra Fenerbahçeli olduğunu zaten herkes biliyor. Ümit Karan bir gün Fenerbahçe'de teknik direktörlük yapar mı?

Zannetmiyorum. Açıklamaları duydum biz de zamanımızda futbol oynarken yanlış açıklamalar yapmışızdır. Saha içinde yapmamamız gereken hareketleri yapmışızdır. Bunlar tabii teknik bölüme geçince diyorlar ki sen de yaptın ya. Tamam biz de yaptık bunlar gençlik hatası. Oyunculara kızamıyoruz oyuncuları idare etmeye çalışıyoruz. Ben Fenerbahçe'de çalışacağımı düşünmüyorum zaten Fenerbahçe davet etmez beni çalışmaya.

Attığınız goller karşınıza çıkar. Hocam kısa kısa sorular soracağım. Bu sezon Süper Lig'de en beğendiğiniz oyuncu.

Torreira.

Ümit Karan'ın en sevdiği yemek?

Adana kebap. Semt işi normal.

En sevdiği sanatçı?

Hakan Altuğ

En sevdiğiniz şarkı?

Kaç kadeh kırıldı.

En sevdiğiniz şehir?

İstanbul.

Adana demediniz ama.

İstanbul'u sevmeseydik genç yaşta transfer olmuştuk yurt dışına.

Fenerbahçe'den teklif aldınız değil mi?

Aldım 2008'de 2006'da da. İki, üç kere teklif aldım olmadı. Kara vermiştim gitmeye orada rahmetli Özhan Canaydın müdahale etti. Profesyonellikte her şey var diyoruz ya büyük konuşmakla ilgili söylediğimiz laflar bunlar. O zamanlar meşhur laf vardı yok kefen giymem falan bir sürü laf oldu ama forma değiştirdiler işte.

En iyi taraftar?

Galatasaray.

Alex mi Hagi mi?

Hagi.

Fatih Terim mi Jesus mu?

O soruyu geçtik bile.(gülerek)

Türkiye'nin en iyi stadyumu?

Bence İnönü.

Ambiansı. Taraftar etkiliyor muydu sizi orada, yoksa tam tersi daha mı motive ediyordu?

Tabii İnönü'de oynamak her futbolcu için keyifli. Güzel bir ambiansı var bir kere oraya gelişin, boğazın etrafından denize manzaralı. Yer olarak dünyanın herhangi bir yerinde kolay kolay böyle bir stad bulunmaz. Yer olarak da müthiş. Bana sorarsan en çok hangi stadyumda zevk aldın tabii ki yıkılan Ali Sami Yen. Son maçta o havayı yakalamış gibiydin ama hala o ateş yok, Ali Sami Yen'deki eski ateş yok yani.

Arda Turan kariyeri sizinle beraber başladı Galatasaray'da futbolculuk kariyeri inanılmaz seviyelere geldi. Şimdi teknik direktörlüğe başladı. Arda ile ilgili düşünceleriniz neler?

Hayırlı olsun yeni bir yola girdi, zor bir takıma gitti. Başlangıç olaral doğru yer mi ona yorum yapamam kendi tercihi. Hayırlı olsun umarım başarılı olur. Çalıştığı hocalardan ufak ufak bir şey kaptıysa, defter tuttuysa bunları yansıtabilirse ne kadar mutlu. Çünkü Arda bu ülkede büyük isim yapmış Türkiye'yi iyi temsil etmiş bir futbolcuydu. Şimdi teknik adam olarak da onun için hayırlı olur. Ne kadar bizim jenerasyon yetişirse o kadar bizim futbolumuzu etkiliyecektir. Çünkü yeni jenerasyon yeni eğitim yeni antrenman metodları demek. Bunları değerlendirmek lazım inşallah başarılı olur. Milli Takım'da U19'da da başlayabileceğini düşünmüştüm Eyüpspor'da başladı hayırlı olsun.

Galatasaray'da futbol oynarken arabanı veriyordun değil mi?

Her şeyimi alıyordu. Arabanın anahtarını bulamıyordum. Vermezdi bana severim Arda'yı. Çok da eğlenmeye çıktık onla, eğlenmeyi benden öğrendi. Duruşunu bozmadı arasam her zaman açar, vefalıdır. İnşallah iyi yerlere gelecek.