Galatasaray'ın eski çalışanı Ebru Gürsoy'un karaborsa ifadesi şoke etti! 'UEFA odasında gerçekleşiyordu, Dursun Özbek'e gidecek olan parayı...'
Galatasaray'ın eski çalışanı Ebru Gürsoy, karaborsa soruşturmasında tanık olarak konuştu. Eski bir GS TV çalışanı olan Gürsoy'un ortaya çıkan ifadeleri gündeme damga vurdu. Gürsoy, karaborsa planının nasıl gerçekleştiğini ve buna tanık olan insanların neden sustuklarını açıkladı. İşte detaylar..
GS TV'NİN ESKİ SPİKERİNİN İFADESİ ORTAYA ÇIKTI
Galatasaray’da başlatılan ve 'takipsizlik' kararıyla sonuçlanan karaborsa davasında, GSTV’nin eski spikeri Ebru Gürsoy’un ifadesi ortaya çıktı. Söz konusu ifadede hem kişiler hem de olaylar burada tek tek anlatıldı. Gürsoy’un ifadesinin çarpıcı kısımları şu şekilde:
'SON 2 SEZONDUR YOĞUN ŞEKİLDE...'
"Yaklaşık 2 sene önce Galatasaray Spor Kulübü’ndeki görevimden ayrıldım. Yaklaşık 9 sene bu kulüpte çalıştım. 6 başkan ve 8 yönetim gördüm. Daha önceleri karaborsacılık faaliyeti kağıt biletler üzerinden yapılmaktaydı. Geçmiş dönemde de karaborsa faaliyetleri vardı. Ancak özellikle son 2 sezondur yoğun şekilde karaborsacılık faaliyetleri yapılmaktadır.
'KRİMİNAL TİPLERDEN ÇOK RAHATSIZDIM'
Stadyumun ana nizamiye kısmında güvenlik görevlilerinin stadyum içerisine kriminal ve şaibeli tipleri sokmasından ben bir taraftar olarak ve bizzat bu olayı gördüğüm için çok rahatsızdım. Aslında bu insanlar stadyuma maç izlemek için gelmeyen, karaborsacılık faaliyetleri ile uğraşmak için gelen kişilerdir.
'BU FAALİYETLER UEFA ODASINDA GERÇEKLEŞİYORDU'
Spor kulübü içerisinde dönen bu olayları da çoğu kişi bilmesine rağmen işlerini kaybetmemek için susmaktadırlar. Stadyum içerisinde ana nizamiye kısmından geçtikten sonra güvenlik odaları ile birlikte hemen arkasında çeşitli bekleme odaları ile UEFA odası bulunmaktadır. Lig maçlarında genellikle UEFA odası müsait olduğundan karaborsacılık faaliyetleri bu odada gerçekleştirilmektedir.
'BU ÜÇ ŞAHIS, BİLETLERE EL KOYMAKTAYDI'
Bu odalara genellikle A.N., E.Y. ve B.B. isimli şahıslar kullanmaktadır. Normalde kulüpte yeri olmayacak şekilde A.N. isimli şahsın taraftardan sorumlu direktör olarak atadıklarını öğrendim. E. ve B. yönetim kurulu üyesidir. Bu üç şahıs, passolig tarafından kulübe tanımlanan biletlere tanımlanır tanımlanmaz el koymaktadır. Bunu nasıl yaptıklarını açıkçası ben bilmiyorum.
'FARKLI BANKALARDAKİ HESAPLARININ...'
Kombine departmanından A.Y. isimli şahıs ile bilet departmanından D.Y. isimli şahıslar da yukarıda ismini belirttiğim üç şahıs ile bağlantılı çalışmaktadır. Ayriyetten A.’nın yardımcısı olan E.Z. isimli şahıs karaborsacılık faaliyeti için bütün iletişimi sağlamaktadır. Kendisinin de farklı bankalardaki hesaplarının karaborsadan gelen paraların yatırılması için kullandığını duydum.
'UMARIM KAYITLAR SİLİNMEMİŞTİR!'
Stadyum etrafında karaborsacılık işi ile uğraşan ve bilet arayan birçok taraftardan alınan sıcak yani nakit paranın UEFA odasına getirildiğini ve bu odada toplandığını öğrendim. Umarım kamera kayıtları silinmemiştir. Özellikle Avrupa deplasmanlarında örneğin 5 bin kişilik deplasman biletleri direkt olarak kulüp tarafından Ultraslan’a devredilmektedir. Ultraslan da bu biletleri karaborsa üzerinden satmaktadır.
'ERAY YAZGAN BENİ ARAYARAK...'
Kamuoyunda ben karaborsa faaliyetleri için tweet attıktan sonra Eray Yazgan isimli şahıs beni arayarak, ‘Birlikte orta yol bulmak için sizi aradım. Birbirimize bir katkıda bulunabilir miyiz, orta yolu bulalım’ şeklinde beyanda bulundu. Ben tabi ki şaşkınlıkla karşıladım ve teklifini geri çevirdim. Bu şahıs bana telefonda “sen kişisel hırsların için Galatasaray’ı alet ediyorsun” dedi.
'F.BAHÇE MAÇINDA BİN 900 BİLET KARABORSADAN SATILDI!'
Üyelere ayrılan biletler hariç tüm biletler taraftar dernekleri üzerinden satılmaktadır. Geçen sezon Rams Park’ta oynanan Galatasaray - Fenerbahçe maçında 1900 adet biletin stadyum çevresinde satıldığını öğrendim. Yine .......com üzerinden bilet satışı yapılmaktadır."
DURSUN ÖZBEK'İN YEĞENİ TEHDİT ETMİŞ
Öte yandan Galatasaray Başkanı Dursun Özbek’in yeğeni olan S.S.’nin tehdidini anlatan Ebru Gürsoy, "S. direkt olarak Karaköy’de yeni açmış olduğum kafeme gelerek, ‘Ebru bu kişilerle başa çıkamazsın, başına kötü şeyler gelir, daha dükkanını yeni açtın, dükkanına bir zarar verirler, ben seni uyarayım. Ben bile seni kurtaramam, sen bu hususları tekrar düşün’ şeklinde bir nevi beni baskı altına almaya çalıştı. Aslında S.S. benim 25 yıllık dostumdur. Buna rağmen beni bu şekilde tehdit etti. Bana bahsetmiş olduğunuz 6284 Sayılı Yasayı anladım ancak herhangi bir uzaklaştırma talebim yoktur. Yine bana bahsetmiş olduğunuz KADES programını da yeni duydum ve telefonuma indireceğim. Tabi ki bana herhangi bir kötülük yapılacaksa, bu kötülüğü de bu ismini saydığım kişiler değil, onların ayakçıları olacaktır” ifadesini kullandı.