Galatasaray Teknik Direktörü Domenec Torrent'in bilinmeyenleri! Pep Guardiola...
“Ben Pep'in oyununu benimsiyorum, hatta o oyuna aşığım. Çünkü Pep Johan Cruyff'un öğrencisi. Ben de Johan sayesinde antrenör oldum, kariyerime başladım. Tanıştığımız ve ekibine katıldığım dönem, kendisi Barcelona B’deydi.”
"Guardiola ile çalışmaya başladıktan sonra benim iki görevim vardı. Hafta başında yani pazartesiden, cuma gününe kadar o hafta oynayacağımız rakibi analiz ediyordum, şifreleri veriyorum. Cuma günü ise takım toplantısı sonrasında farklı oyuncuları izlemek için yola çıkıyordum. Çantam hep hazırdı, yeni yıldızlar keşfetmek için İspanya'yı dolaşıyordum. Başarılı olduk, Barcelona A takımında bir sezonda altı kupa kazandık. La Liga, Copa del Rey, Şampiyonlar Ligi, FIFA Kulüpler Dünya Kupası, İspanya Süper Kupası ve Avrupa Süper Kupası’na ulaştık."
“Teknik ekipte Real Madrid maçlarıyla uğraşmak zorunda kalan kişi hep bendim. Madrid'e gitmeden önceki gece, ofisimde gece 22’ye kadar çalıştım. Tüm haftamı onların maçlarını izleyerek geçirdim. Savunma ve hücum sistemlerini, duran toplarını, kanat organizasyonlarını analiz eden bir sunum hazırladım. O gün Pep, ofise geldi ve ‘Bana stoperleriyle ilgili görüntü bul. Ne yaptıklarını görmek istiyorum’ dedi."
"O maç öncesinde Lionel Messi'yi merkez forvet oynatma fikrini anlattı. Buna inanamadım. Pep, kariyerinin en önemli maçında en iyi golcüsü Eto'o'yu kenarda oturtacaktı, Messi'yi de ilk kez forvet olarak kullanacaktı. Sonra ne olduğunu herkes biliyor. 6-2 kazandık. Benim için Santiago Bernabeu’daki Real Madrid maçı, en önemli andı."
"Chelsea’nin 2012 Şampiyonlar Ligi yarı finalinde bizi elemesinden sonra Pep ayrılacağını söyledi. Benim 2 yılım daha vardı ama sonuçta ben Pep için oradaydım, ayrılmaya hazırlanıyordum. Fakat, Pep ve ailem, fikrimi değiştirdi. Tito Vilanova başa geçince onunla yoluma devam ettim. İlerleyen süreçte Pep bir gün beni evine çağırdı. Tekrar benimle çalışmak istediğini söyledi."
"Elbette teklifini düşünmeden kabul ettim. Yine aynı şekilde analisti olacağımı düşünürken, Pep yardımcısı olacağımı söyledi. Çok mutlu oldum. Birlikte Almanya’ya, Bayern Münih’e gittik.”
"Hücum ve savunma stratejilerimizi ben hazırlardım. Maçlardan önce taktik hakkında uzunca konuşurduk. ‘Böyle oynamak istiyorum. Ne düşünüyorsun?’ diye sorardı. Baş antrenörün yıpranmasını engelleyip, küçük detaylarla da ben başa çıkardım."
“Pep, üç başarılı sezon sonra takım değiştirmek istedi ve Manchester City'le anlaştı. City'yi seçmesinin en büyük sebebi kazanmayı kural haline getiren bir kulüptü. En coşkulu anımız ise 100 puana ulaştığımız o muhteşem sezondu. Pep'in fikirlerini gerçekten hisseden bir takımımız vardı.”
“Pep'le beraber 12 yıl geçirdim ve artık baş antrenör olmak istiyordum. MLS'teki New York City benim için çok iyi bir deneyimdi. Kulüp tarihinde ilki başardık, konferans şampiyonu olduk. Ancak sonuçların yanı sıra oyun tarzımız vurgulanıyordu. Oyuncular da, taraftarlar da mutluydu. Orada 5 yıl daha kalabilirdim çünkü New York, yaşamak ve gelişmek için harika bir şehir. Ama doğru bulmadığım şeyler vardı. Düzeltemeyeceğinizi anladığınızda yapılacak en iyi şey, yönününüzü değiştirmektir. Biz de bu nedenle ayrıldık. Şimdi ise sportif açıdan ilginç ve cazip projelere açığım."