Galatasaray - İstanbulspor maçını spor yazarları değerlendirdi! 'Bir tabu daha yıkıldı'

Süper Lig’in 15. haftasında Galatasaray evinde İstanbulspor'u 2-1 mağlup etti ve puanını 30’a çıkardı. Haftaya 29 puan ile lider başlayan Fenerbahçe'nin deplasmanda Trabzonspor’a yenilmesiyle Cim Bom liderlik koltuğuna oturdu.

BİR TABU DAHA YIKILDI (SERKAN AKCAN)

Dünya Kupası arasına girmeden üst üste 3 lig maçını 11 gol atıp sadece 1 gol yiyerek kazanan Galatasaray sahada bir çok şeyi doğru yapıyor olmasına rağmen duran toplardan atamadığı goller yüzünden bir yıldır birçok fırsatı kaçırıyordu. Galatasaray, İstanbulspor’a eksik olan parçasını tamamladı adeta. Neredeyse 1 yıldır kornerden gol atamayan Galatasaray için Gomis’in kornerden gelen iki golü koca bir tabuyu yıkmak gibiydi. Tıpkı son Başakşehir maçında Abdülkerim’in bu sezonun ilk duran top golünü atması gibi.

Gomis, Icardi’nin yokluğunda yükü sırtlayabileceğini göstererek alkışı hak eden bir performans sergiledi. İlk yarıda iki gol attı, iki topu direkten döndü, oyunda kaldığı 74dakikada çok daha fazlasını kaçırdı. Okan Buruk; Mata, Yusuf, Berkan’ı sahaya sürdüğü 74’ten itibaren santrforsuz oyuna geçti. Sahada sırtı dönük top alacak kimse olmayınca Galatasaray’ın önde top tutma planları sonuçsuz kaldı ve İstanbulspor savunmasını orta yaya kurup kurduğu baskıyla maçı berabere getirecek pozisyonlara ulaştı.

Zorlu fikstüre rağmen...

Muslera cezalıydı, oynayamadı. Okan Kocuk maçın hemen başında ayağının altından kaçırdığı topu müdahale imkanı olmasına rağmen kornere çıkardıktan sonra tüm özgüvenini yitirdi. Galatasaray’ın kaleci departmanı şimdilik en zayıf halkası gibi görünüyor. Galatasaray 13 maç oynadığı sezonun ilk bölümünde zorlu bir fikstüre rağmen zirveyi takip etmişti. İstanbulspor’u da yenip üst üste 4. lig maçını da kazanan Okan Buruk ve futbolcuları Sivasspor deplasmanına gittikten sonra 4 maçın 3’ünü Ali Sami Yen’de oynayacak. Elbette bu üç maçın yanı sıra Fenerbahçe ile Kadıköy’de karşılaşacak olmak ligin seyri açısından belirleyici olacak.

KABUS GİBİ BİR UZATMA (TUNÇ KAYACI)

Dolu tribünler önünde liderlik için mutlak kazanmak zorunda olduğu maçta Galasataray, Gomis’in erken gelen golleriyle ilk yarıyı bitirdi. Okan Buruk, Dünya kupası arasına girerken formda bir takım oluşturmuştu. Ama 45 günlük aradan sonra nasıl bir Galatasaray döneceği de merak ediliyordu. İstanbulspor karşısında favori olmanın rehavetine kapılmadan maça başlayan Galatasaray golleri iki duran yan toptan kazandı.

İstanbulspor, bu bölümde topu kendinde tutarak rakibine temposunu kesmeye çalışsa da baskılı futbol karşısında çaresiz kaldı. Oynanan futbolun karşılığı gelen goller daha farklı olmalıydı ama son vuruşlar yetersizdi.

Daha az yorması gerek

Galatasaray ikinci yarı başlangıcı da ilk yarının benzerdi. Özellikle çabuk kısa isabetli paslardan oluşan hücum denemeleri etkili pozisyonlar yarattı. Dün gece Rashica’nın kanadı beklentiyi karşılamadı ama Mertens isteği ve çalışkanlığıyla takımını hücuma mecbur eden oyuncu oldu. Ancak diğer taraftan Okan hocanın görece olarak kolay gözüken böyle maçlarda Mertens’i daha az yorması lazım. Son bölümde rakibin daha etkili ve daha topla oynadığını gören Okan Buruk orta alanı güçlendirip bir anlamda işi sağlama aldı diyebiliriz. Ama hamleleri bu beklentiyi karşılamadı.

Bunu yaşatmamalıydı

Geceyi özetlersek; Galasataray maç öncesi favoriydi, kazanırsa lider olacaktı. Erken goller bu maç farka gider düşüncesini akıllara doğal olarak getirdi. Ama oyundaki üstünlük başka goller getirmeyince maçtaki 3. golde diğer ikisi gibi bir duran toptan geldi ama bu defa İstanbulspor’dandı. Açıkcası puan cetveline göre konuşmak değerlendirmek yanıltıcı olur. Nitekim son anlarda fark bire inince tribünler maçın bitimine kadar endişeli son bölümleri gözlerle izlediler. Özellikle kâbus gibi bir uzatma dakikaları yaşatmamalıydı Galatasaray taraftarlarına… Son sözüm de Uruguaylı orta alana. Toreira’nın çıkarken gördüğü kart ve cezalı duruma düşmesi kabul edilebilir bir davranış değildi.

MERCİ GOMİS... (OĞUZ DİZER)

Antalya kampında beğeniyle izlediğim Galatasaray, dün gece de; mutlu etti. Hele hele örnek sporcu, usta golcü Gomis, unutulmaz şairimiz Edip Cansever’in ‘Gül kokuyorsun’ şiirini ‘gol kokuyorsun’ formatında tekrarlattı bana. Okan Buruk Galatasaray’a hakkaniyet, huzur, dayanışma, paylaşım, sevgi ve mücadele azmi aşıladı. Bu olmazsa olmaz değerler; Aslan’ları savunma ve pozisyon değerlendirme konusunda titizlik ve özen şartıyla önce liderliğe ve zirvelere, taşır. Gomis kaptan olarak, armadanın başında. Böylesi kadir bilir teknik direktör erdemi, hangi sporcuyu fevkaladenin fevkinde motive etmez?

Son 30 dakika!

Kamp sürecinde genelde gördüğüm pozitif yapının İstanbulspor gecesinde de ASY NEF Stadyumu zeminine yansıması, elbette kaçınılmazdı. Ya son 30 dakika? Sorulmalı! Kaleci Okan’ın ıskasıyla yüreklenen İstanbulspor, kısa süre baskı yaptı. Daha sonra da Galatasaray’ın çok boyutlu düşünce ve futbol uygulamaları sistematiği devreye girdi. Kalite ve özgüven farkındalığının net olarak sahnelendiği anlarda Gomis’in 2 golü, direkten dönen vuruşları ve çok miktarda kaçırılan şanslar var. Rakibin ise savunma hatası neticesi, duran toptan attığı 1 gol var. Boşu boşuna sadece el kaldıranlar da var. Ethemi son anda kavuracaktı ha! Aman dikkat!

LİDER GALATASARAY (METİN KARABAŞ)

Dünya Kupası sonrası ligdeki ilk maçında çıkan Galatasaray, İstanbulspor’u konuk etti. Fenerbahçe’nin, Trabzonspor deplasmanından yenilgi ile dönemsinin ardında, liderlik için büyük avantaj yakalayan Sarı-Kırmızlılar, sahaya beklenen onbiri ile çıktı. Karşılaşmanın ilk bölümünde önde oynamaya çalışan İstanbulspor, rakibini kendi taktiği ile durdurmak istedi. Okan Buruk’un takımı bu kısa süreli baskının ardından, kendi oyununu oynamaya başladı. Kanatlardan gelen Galatasaray hücumda etkili oldu. 15’te Mertens’in kullandığı köşe vuruşunda, Gomis kafayı vurdu ve takımını öne geçirdi: 1-0. SarıKırmızılılar bu golden sonra baskısını artırdı. 22’de Kerem’le gole çok yaklaşan Buruk’un takımı, 32’de net bir fırsattan daha yararlanamadı. Fakat İstanbulspor bu baskıya daha fazla dayanamadı. 37’de kornerden gelen topu Midtsjö altı pasa indirdi, Gomis bir kez daha fileleri havalandırdı: 2-0. İlk yarı boyunca oyunun hakimi olan Galatasaray, erken bulduğu gollerle üzerindeki baskıyı attı ve soyunma odasına 2-0’lık üstünlükle gitti.

Kâbus gibi son bölüm

İkinci yarıda iki takım da geniş alanda oynamayı tercih etti. Özellikle orta alanlar çok çabuk geçilirken, İstanbulspor pozisyon vermeye devam etti. Galatasaray ise son bölgeye kadar gelse de son dokunuşlarda etkili olamadı. Okan Buruk’un takımı ikinci yarıda ilk kırk beş dakikaya oranla savunmasında daha az hata yapınca, İstanbulspor pozisyon üretmekte zorlandı. Konuk takım son on beş dakikada daha fazla risk alsa da fizik kalitelerindeki düşüş göze çarptı. Okan Buruk ise değişikliklerle takımını daha fazla ileride tutmak istedi. 82’de duran toptan gelen ortaya Mehmet kafayı vurdu ve farkı bire indirdi: 2-1. Konuk takım bu golden sonra beraberlik için tüm riskleri aldı. Uzatma anlarında çok net bir fırsat yakalayan Fatih Tekke’nin takımı, skoru eşitleyemedi. Son bölümü Galatasaray için kabus gibi karşılaşmadan, Sarı-Kırmızılılar 2-1 galip ayrılmayı başardı.

FIRSAT TEPMEDİ (ESAT SOYDABİRCAN)

Galatasaray uzun bir aranın ardından Ali Sami Yen'de taraftarıyla buluştu. Kazanıp lider olması önemliydi ve bunu da başardı.

Maça taraftarının desteğiyle coşkulu bir Galatasaray başlangıcı beklerken, Fatih Tekke'nin İstanbulspor'u bunu izin vermedi. Tekke'nin oyuncu grubu oynatmamak üzerine değil oynayarak oynatmamak üzerine planla sahadaydı. Bunu da oyunun başında gösterdi.

Galatasaray biraz şaşkın başlasa da sonrasında maça ağırlığını koydu. Uzun zamandır süren kornerden gol atamama sorununu dün gece çözmeyi başardı. Gomis yaşına rağmen profesyonelliğiyle elinden geleni yapıyor. Mertens'in takım içindeki rolü alışılmışın dışında. Hem oynuyor, hem oynatıyor. 35 yaşında ve sahanın en çok km yapan oyuncusu olması bunun en önemli göstergesi.

Okan Kocuk, Muslera'nın yokluğunda topu oyuna sokmada sıkıntılar yaşasa da Nelsson-Abdülkerim ikilisi çok iyiydi. Oyun kurulumunda insiyatif alarak takımı rahatlattılar. Fakat Sacha Boey öyle bir performans ortaya koyuyor ki ayrı bir yazı konusu olur. Fransız sağ bek inanılmaz iyi futboluyla takımın adeta can simidi. Belki de en güven veren ilk 3 isminden biri. Torreira maç boyunca görevini yapmaya çalışırken zaman zaman aksadı. Oyundan çıkarken gördüğü sarı kart ise çok acemiceydi. Sergio Oliviera ve Icardi'nin eksikliği hissedildi.

Maçın son bölümlerinde Galatasaray ecel terleri dökse de kazanmayı bildi. Sarı Kırmızılılar için gecenin talihsiz anı Kazımcan'ın sakatlığıydı. Hafta arasında Sivasspor deplasmanına gidilecek ve aylardan Aralık... İyi bir kamp dönemi geçiren ve İstanbulspor'a nazaran daha tecrübeli olan Yiğidolar, bu tür durumlarda cezayı keser.

Aslan zirveye çıktı fakat zirvede kalmak daha zordur. Hep oyunu konuşulan Galatasaray, bakalım stres yönetimini nasıl yapacak. Bekleyip göreceğiz.