Fanatik yazarlarının Akhisarspor - Galatasaray maçı yorumları

Kaldı 180 dakika (Mehmet Demirkol)

Galatasaray’ın genetiğine işlemiş lig sonunu oynayabilme kodlarıyla bu yılki deplasman yetersizliği çift kişilikli bir oyun yarattı. Büyük bir beceriyle sağdan sola hızla taşıdıkları baskın akınlarla golleri buldular. Çok sakin ve olgunlardı. Akhisar pelte kıvamına geldi. Maç bitti.

Şampiyonluk kapısı ardı ardına açıldı önce. Sonra Donk’un da katıldığı 5’li savunma, arkasına atılan tüm topları kaçırmaya başladı. Muğdat’ın sprinterliğinin yanında biraz top becerisi olsa bela büyüyecekti kuşkusuz. Bu tehdit Galatasaray’ın savunmasıyla ön alanı birbirinden kopardı. Hamleler etki etmedi 5 geride 5 ileride bir takım.

İlk yarının süper starı Rodrigues’in ikinci yarıda ne kanatta ne sonradan geçtiği santrfor arkasında kendisini gösteremeyişini bu durumda aramalı. Ancak Okan Buruk’un değişikliklerinin Olcan, Bilal’in istediği etkiyi yapamayışı, Larsson’u da geç oyun almasıyla ciddi bir tehdit oluşturmaktan uzak kaldılar.

Bu çift kişilikli oyunda Galatasaray’ın genetiği deplasman fobisine galip geldi. Şimdi önlerinde bir beraberlik hakkı ve 180 dakika var. Bakalım genetik mi fobi mi galip gelecek?

Gecenin sorusu (Mehmet Demirkol)

Muslera... Terim ve ekibiyle yine top klasa doğru ilerliyor. Bir kaleci bu kadar değişir mi?

Maçın starı (Mehmet Demirkol)

Kuşkusuz Rodriuges... Soğukkanlı bir silahşör gibi işi bitirdi. Dany’nin felç hali bir yana geçişi ve vuruşu olağanüstüydü. Son topları ayağına dolaştırmakla ünlü bir yedeğin bu kadar soğukkanlı br katile dönüşmesi az rastlanır bir durum.

Maçın olayı (Mehmet Demirkol)

Kaçan ve hem de üstten kaçan 2 penaltı, ya da Akhisar’ın penaltısını hala anlayamadığım sebebi olabilir. Ancak daha dramatik olan Denayer’in filelere gitmekte olan topunun Fernando’ya çarpması olabilirdi.

Kısa mesaj (Mehmet Demirkol)

180 dakika sonra Aziz Yıldırım döneminde Galatasaray’ın 2. yıldızı tamamlayışını izleyebilir.

Soner Aydoğdu hakemi kurtardı! (Deniz Çoban)

Dün akşam oynanan kritik karşılaşmanın en şanslı ismi bana göre Ali Palabıyık’tı. 31. dakikada Akhisarspor lehine hatalı bir penaltı kararı verdi. Fernando Muslera ilk hamlesinde topa müdahale etmiş, ikinci hamlesinde ise Seleznov’a penaltıyı gerektirecek bir temasta bulunmamıştı.

Soner Aydoğdu’nun topu auta atması bir anlamda Ali Palabıyık’ı da kurtarmış oldu. Galatasaray bu maçta puan bıraksa, Palabıyık eleştirilerden fazlasıyla nasibini alacaktı. Galatasaray’ın kazandığı penaltıda ise tartışılacak bir durum yoktu. Pozisyon net penaltıydı.

Muslera'nın dediği oldu (Hakan Can)

Fenerbahçe’yi yendiğinden beri 3 puana hasret kalan Akhisarspor, belki Galatasaray’ı elerken sahada olan 10 futbolcusuyla sahadaydı ama o gün Galatasaray ’da ilk 11’de forma giyen 7 oyuncu değişmişti.

Donk’un sağ kanada oynadığı, Linnes ’in Feghouli’ye, Feghouli’nin arka direğe gönderdiği top Rodrigues ’in ayaklarından ağlara gittiğinde maçın direksiyonu da Galatasaray’a geçti. Akhisarsporlu futbolcular şaşkınlığı üzerlerinden atamamışken genç futbolcu, Dany’yi geçip sol alt köşeye vurduğunda Galatasaray güvenli skoru da yakaladı.

Ancak düşük tempolu oyun ve skor üstünlüğünü koruma duygusu Akhisar’ın kolay gelmesini sağladı. Muslera harika bir kurtarışla krizi başlamadan bitirdi. Seleznov Palabıyık ’ı avladı ama Soner penaltıyı auta yolladı. İkinci yarı ise oyunun hakimi Akhisar’dı.

Dönen tüm topları aldılar, golü buldular, ikiyi yapamadılar. Serdar’ın sakatlanmasının ardından oyuna giren Maicon çok önemli katkı sağladı, Galatasaray zor virajı top oynamadan 3 puanla dönmeyi başardı.

Gecenin sorusu (Hakan Can)

Taraftarın sevgilisi, takımın en golcüsü Gomis yıllar sonra penaltı kaçırmıştı. Dün yine kaçırdı. ‘Bir daha olsun yine ona attırırım’ diyen Fatih Terim bir sonraki penaltıda ne yapacak?

Maçın starı (Hakan Can)

54. dakikada Mustafa Yumlu’nun defansın arkasına attığı pasta Muğdat topla kaleye girecekken uzandı çeldi, Seleznov geliyordu, can havliyle onu da engelledi. Muslera büyük ihtimalle golü değil, şampiyonluğu kurtardı.

Maçın olayı (Hakan Can)

Fenerbahçe- Bursaspor maçındaki hakem tartışmaları soğumamışken, hakem Ali Palabıyık’ın Seleznov’un kendisini yere bıraktığı pozisyonda çaldığı kolay penaltı... Verilmiş sadakası varmış.

Kısa mesaj (Hakan Can)

Şampiyonluğun ve küme düşmenin belirleneceği son 2 haftada maçlar yüzde yüz aynı saatte oynanmalı. Kimse bir önce biten maça göre strateji hazırlamamalı. Hiçbir futbolcu sahada bir diğerine yalvarmamalı.

Yüzde 100 konsantre! (Oğuz Dizer)

Galatasaray; Akhisarspor karşısında şampiyonluk ipine sarılma mücadelesine çıktı. Ama!!! Ev sahibi kimliği hamili bir kısım Yeşil-Siyahlı’nın önce stadyum dışında, yüzde 100 konsantre (!) olduklarına şahit oldum. Galatasaray taraftarlarına saldıranların attığı taşlardan aracımın kaputu da, nasiplendi!

Polisler, sirenler arasında dahil oldum stada. Aynı gerginliğin tribünlere da hakim olduğunu üzüntüyle izledim sonra. Akhisar Belediye Başkanı Salih ve yardımcısı Ömer Başkan gibi salih insanlar kenti ne olmuştu da, bu hale gelmişti? Yazık...

Akhisar TSYD temsilcisi kardeşlerime nezaketleri ve yardımları için teşekkür etmeliyim. Bu nezih yapının, güzel Akhisarlı insanlarını sevmiştik biz... Galatasaray beklediğim gibi başlamasa da, 2 golle öne geçmeyi başardı. Akhisar penaltı kazandı, Soner dışarı attı. Galatasaray’a gol atmaktan sorumlu Seleznov, 51’de 1-2 yaptı.

 Gecenin başrol kahramanı Rodrigues gibi gözükse de, esas aktör Donk, en iyi yardımcı oyuncu da Linnes olmalı. Gomis penaltı şanssızlığına karşın bağırlara basılmalı. Kalan 180’e devaaaam...

Gecenin sorusu (Oğuz Dizer)

Dany’ye reva görülen protestolar, tek kelimeyle haksızlıktır. Bu çocuk değil midir Akhisarspor’u Türkiye Kupası Finali’ne taşıyan kahraman sporculardan biri?

Maçın starı (Oğuz Dizer)

Gücü kuvveti, ciddiyeti ve mücadele değerleriyle Donk gecenin yıldızı olmayı hak etmiş, zaman zaman çok kritik pozisyonlarla ve rakipleriyle baş etmeyi mükemmel becermiştir.

 

Maçın olayı (Oğuz Dizer)

Sakinlik, akılcılık, konukseverlik özellikleri üst düzey, memleketim zeytin kenti ahalisi, ne oldu da bu hale geldi? Üzülmemek mümkün değil.

Kısa mesaj (Oğuz Dizer)

Galatasaray futbolcuları ve vefakar taraftarları Gomis’i bağrına basmış ve camianın gerçek gücü kaynağını bir kez daha cümle aleme kanıtlamıştır... Kutluyorum.

Aslan söktü aldı (Metin Karabaş)

Ligin son virajına girilirken şampiyonluk için önemli bir avantaja sahip olan Galatasaray, Akhisar’a konuk oldu. Belhanda’nın cezası nedeniyle oynamadığı maçta, Fatih Terim orta saha kurgusunu Donk-Fernando-Selçuk üçlüsünden kurdu. Rodrigues ve Feghouli ise kanatlarda görev yaptı.

Rodrigues etkisi (Metin Karabaş)

İki takım da maça tempolu başlarken, Akhisar savunmasını önde kurararak rakibini orta alanda durdurmak istedi. Galatasaray ise özellikle ilk 10 dakikalık bölümde oyun kurmakta zorlandı. Bu bölümden sonra topa hakim olan Sarı- Kırmızılılar istediği doğrultuda da oyuna yön verdi. 15. dakikada Linnes Feghouli’ye oynadı.

Sağdan bindiren yıldız oyuncu, yerden ceza sahasına kesti. Rodrigues bekletmeden vurdu ve takımını öne geçirdi. 0-1. 3 dakika sonra Rodrigues bir kez daha sahneye çıktı ve farkı ikiye çıkarttı: 0-2. 33. dakikada ev sahibi takım penaltı kazandı. Soner üstten auta attı.

İlk yarının büyük bölümünde topa ve oyuna hakim olan Galatasaray’da Donk orta alandaki müdahaleleri ile en iyiler arasındaydı. .

Gerilim tavan yaptı (Metin Karabaş)

Akhisarspor ikinci yarıda hücumsal girişimlerini çok daha başarılı yapmaya başladı. Galatasaray ise geriye yaslandı. 51. dakikada Seleznov, savunmanın hatasını affetmedi, şutu direkten döndü, Serdar’a çarpan top ağlara gitti: 1-2. Okan Buruk’un takımı golden sonra da hücumdan vazgeçmedi.

Oyunun sıkıştığı bölümde Fatih Terim, Selçuk-Yasin ve Feghouli-Sinan değişikliğine gitti. Bu hamlesi ile Terim, Akhisar’ı savunmanın arkasına uzun toplar atmaya mecbur etti. Bu da ev sahibinin fazla pas hatası yapmasına neden oldu. 90+2’de penaltıyı kazanan bu kez Galatasaray oldu.

Gomis penaltı kaçırmaya bu maçta da devam etti. İkinci yarısı son derece gerilimli geçen maçı, Galatasaray 2-1 kazanarak şampiyonluğa bir adım daha yaklaştı.