Fernando Muslera: Teklife gerek yok, burası benim evim

“Başka kulüpten bir teklif almadım, eğer gelirse önemli nokta Galatasaray’ın çıkarlarına uygun olması... Burada kalmak istiyorum. Kendimi evimde gibi hissediyorum. Bir sene daha kontratım var ve gitme düşüncem yok”

“Galatasaray’la sözleşme uzatmak için bir görüşmemiz olmadı. Ama bizim kulüple artık öyle bir bağımız oluştu ki, oyuncu kulüp ilişkisinden ziyade bir dostluk bağı. O yüzden sözleşme konusunda herhangi bir stres yaşamıyoruz”

2011-2012 sezonunda yani 25 yaşında Galatasaray’a geldi, Avrupa’da kazanılan büyük zaferlerde de ligdeki şampiyonluklarda da hep başroldeydi... 6. yılını tamamladığı Sarı- Kırmızılı takımda tam 10 kupa kaldıran, hepsinden önemlisi taraftarın da gönlünde 1 numara olan Fernando Muslera, FANATİK’e çok özel açıklamalarda yaptı. Sadece kale çizgisindeki başarısıyla değil, sportmenliğiyle de gönüllerde taht kuran Uruguaylı file bekçisi, hem geçen sezonu değerlendirdi, hem de gelecekle ilgili mesajlar verdi...

‘Kariyerimin en kötü sezonuydu’

Taffarel ayrıldıktan sonra birçok kaleci antrenörü değişikliği yaşandı. Bu durum performansını etkiledi mi?

Taffarel ile uzun yıllar ve çok verimli çalıştık. Bunun en büyük nedenlerinden biri de ikimizin mantalitesi aynıydı. Onun çalışma sistemi ve tarzı, benim sevdiğim tarzla aynı. Bu sebeple güzel işler çıktı ortaya. Sonra Frans Huk geldi. Kendisi de çok iyi bir kaleci antrönörü ama onunla benim mantalitem farklıydı. Kesinlikle Huk için kötüydü demiyorum. Mutlaka onun da yaptırdığı şeyler iyidir. Fakat sonuç olarak biz kalecilerin küçüklüğümüzden beri alışık olduğu sistem oluyor.

‘Hoca değişiklikleri olunca...’

Bunun bir anda değişmesi otomatik olarak sizi etkiliyor. Öyle olunca da bu benim performansına yansıdı. Bakıldığı zaman istemediğim bir sezon geçirdim. Belki de kariyerimdeki en kötü sezonu geçirdim. Çok goller yedim. Şimdi Sandro geldi. Ama Sandro da sezonun son bölümünde geldi. Şu anda çalışma mantalitemiz onunla aynı. Tekrardan sevdiğim şekle döndük. Ama sezon sonuna geldiğinizde ister istmez psikolojik olarak da yorgun oluyorsunuz.

‘İstemediğimiz bir yıldı’

Öncelikle sezonu değerlendirir misin?

Kötü bir yıldı ve nedenleri hakkında neler düşünüyorsun İstediğimiz gibi bir sezon geçirmedik. Ne olursa olsun Galatasaray gibi bir takımın her zaman Avrupa’da olması gerekir. Avrupa’da yer alamadık. Bundan önce de kötü sezonlarımız oldu ama o sezonlarda bile en azından bir kupa kazanabiliyorduk. Kupa kazandığımız zaman en azından bir şeyleri oturtabiliyorduk. Bu sezon ne Avrupa’da yer alabildik, ne de kupa kazanabildik. Bu sebeplerden dolayı kötü bir sezondu. Bir çok teknik adam değişikliği yaşandı. Takımı etkileyen faktörlerden biri de bu olabilir. Mantalitemiz iyi olmayınca, istemediğimiz bir sezon yaşadık.

‘Fabri’ye sempatim var’

Geride bıraktığımız sezon Beşiktaş’ın kalecisi Fabri ile çok kıyaslandın. Sence nasıl bir kaleci?

Öncelikle Beşiktaş’ı tebrik etmek istiyorum. Gerçekten iyi oynadılar, hakettiler. Avrupa’da iyi işler yaptılar. Avrupa’da bir Türk takımının üst seviyelere gelmesi çok önemli. Bu biz oluruz, Beşiktaş olur, Fenerbahçe olur, Başakşehir olur önemi yok. Oyuncu konusunda ise kıyaslamalar oluyor. Bunu genelde medya ve taraftarlar yapıyor. Fabri iyi bir kaleci. Önemli bir sorumluluk aldı ve o sorumluluğu da en güzel şekilde yerine getirdiğini düşünüyorum. Fabri’yi sevmemin sebeplerinden biri de İspanyol ama babası Uruguaylı. O yüzden ben onu bir Uruguaylı olarak görüyorum. Bu anlamda Fabri’ye karşı sempatim var.

‘Doğru zaman geldiğinde...’

Peki herkesin merak ettiği konu...

Galatasaray’la sözleşme uzatma noktasında bir görüşme yaptın mı Şu an için öyle bir görüşmemiz olmadı. Ama bizim kulüple artık uzun yıllardan sonra öyle bir bağımız oluştu ki, oyuncu kulüp ilişkisinden ziyade bir dosluk bağı... O yüzden sözleşme konusunda herhangi bir stres yaşamıyoruz. Doğru zaman geldiğinde o teklif yapılacaktır.

‘Tudor seneye iyi işler yapacak’

Teknik direktör Igor Tudor hakkında neler söylemek istersin? Takıma nasıl bir katkı sağladı?

Gerçekten iyi bir hoca olduğunu düşünüyorum. Evet genç bir hoca olabilir ama iyi bir teknik adam ve geleceğinin çok açık olduğunu düşünüyorum. Galatasaray çok büyük ve önemli bir kulüp. Kendisi için de çok büyük bir fırsat. Çok kişilikli çok karakterli bir insan. Bu tip takımlarda sizi yöneten insan önemli, bu yüzden kişilikli ve karakterli olması kritik nokta. Bu sene kısa bir zaman çalıştık ama seneye gelenlerle gidenlerle başka bir takım kurulacak. O takımla beraber de Tudor’un iyi işler yapacağını düşünüyorum.

Belki Başkan’a gelmiştir!

Kendi geleceğin hakkında neler söylersin. Herhangi bir kulüpten teklif aldın mı?

Bana yansıyan bir teklif olmadı. Ama bilmiyorum belki başkanımıza geliyordur bana söylemiyordur bilmiyorum (Gülüyor). Şu zamana kadar bana yansıyan bir şey yok. Tabii işin şakası bir yana, mutlaka bir teklif gelse oturulur konuşulur. Önemli olan Galatasaray’ın çıkarlarına uygun bir şey olması. Ama Galatasaray’ın çıkarlarına uygun olmayan ve benim de mutlu olmayacağım bir teklif geldiği sürece buradan ayrılmam. Her fırsatta Galatasaray’da mutlu olduğumu ve kendimi evimde gibi hissettiğimi söyledim. Galatasaray’da kalmak istiyorum. Bir sene daha kontratım var. O yüzden gitmek gibi bir düşünce yok kafamda.

‘Çok fazla gol yedik ama gol de atamadık’

Galatasaray savunmasında kim oynarsa oynasın çok eleştiriliyor. Bu sene fazlasıyla benzer gol yendi. Bunu neye bağlıyorsun?

Bu sene komplike ve karışık bir sezon geçti. Bu da otomatik olarak takımın her yönüne yansıyor. Takım başarısız olunca genelde odaklanılan nokta, yenilen goller oluyor. Mesela 60 gol yiyip şampiyon olsanız belki yenilen goller göze batmayacak. Ama başarı gelmeyince odaklanılan nokta yediğiniz goller... Diğer taraftan çok fazla gol de atamadık aslında. Yani çok gol yemekten öte çok gol de atamadık.

‘Defans bloğumuz iyi isimlerden kurulu’

Bir gol yeseniz de iki gol atmanız gerekiyor. O yüzden bu olaya iki taraflı bakmak lazım. Bakıldığı zaman defans bloğumuz çok iyi isimlerden kurulu. Semih genç olmasına karşın çok tecrübeli. Ahmet de öyle. Serdar Aziz iyi oynamaya başladığında şansız bir sakatlık yaşadı. Ama demin de dediğim gibi başarı gelmeyince odaklanılan yenilen goller oluyor.

‘Beni Türk gibi görüyorlar’

Taraftarların göz bebeğisin. Takım eleştirilse de sen hep alkışlandın. Önümüzdeki sezon için taraftara nasıl bir mesaj vermek istersin?

Her fırsatta söylediğim gibi Galatasaray taraftarını takdir ediyorum ve çok teşekkür ediyorum. Öncelikle bana gösterdikleri ilgiden dolayı çok teşekkür ederim. Uzak yerlerden geliyorsunuz, uzak bir ülkeden geliyorsunuz, zor bir dil, bambaşka bir kültür ama burada size yaklaşım şekilleri, gösterdikleri sevgiyle bu zorlukları hiç hissettirmiyorlar. Diğer taraftan eğer biz ünlüysek yani tanınıyorsak onların sayesinde. Her sene kupalar kazanıp onları mutlu etmek için elimden gelenin yüzde yüzünü vermeye çalışıyorum. Onlar da bunu görüyorlar.

‘Taraftarlarımızı üzdük ama...’

O yüzden beni bir Türk gibi görüyorlar. Bu da aradaki sevgiyi daha da güçlendiriyor. Bu sene belki onları üzdük ama onlar bizim için çok çok önemli. Sahadaki 12. adamlar. Desteklerine çok ihtiyacımız var. Umarım seneye onları tekrardan mutlu ederiz.

Metin Karabaş