Adnan Polat: Ünal Aysal, kulübü batırıp kaçtı

Galatasaray'ın eski başkanı Adnan Polat: “Aysal Galatasaray'ı batma noktasına getirdi. Altın hissenin satışını yapmak için durum yaratmak isterken yakalandı ve oradan para gelmeyeceğini anlayınca seçim kararı aldı. Hamza Hamzaoğlu'nun Allah yardımcısı olsun. Böyle giderse mal ve hizmet alamayacaklar. 2015'de Avrupa'ya katılmak da zor gözüküyor” ifadelerini kullandı.

Adnan Polat: Ünal Aysal, kulübü batırıp kaçtı

Son dönemde camianın önde gelenleri tarafından ağır şekilde eleştirilen Galatasaray’ın eski başkanlarından Adnan Polat, hakkındaki iddiaları, sahibi olduğu Polat Otel’de düzenlediği basın toplantısıyla cevap verdi. Özellikle Ünal Aysal’ı hedef alan açıklamalar yapan Polat’ın sözleri çok konuşulacak gibi görünüyor:

Aysal kötü dönem görmemiş

“Ünal Aysal diyor ki, çok kötü devir aldım. O kötü durum görmemiş. Evet bizim bıraktığımız borç 328 milyon Dolar, bunun banka borcu 120 milyondu. Yani faizli kısmı bu kadardı. Geri kalan sporcu ve diğer borçlar. Kombinelerin hepsi satılmış diyor. Doğru değil. Bir bölümünü sattık ama 30 bin satılmamış koltuk vardı. Kendisi 2030’a kadar bağladı. Diyor ki, teminat rakamlarını aşağıya çektik. O da yanlış, aksine artmıştır.”

30 senede böyle harcanmadı

“Son 30 seneye baktım. Bu sürede tüm başkanların harcaması 1 milyar Dolar yok. Ünal Aysal 3 senede 1 milyar Dolar harcadı. Bizim harcamamızın önceliği 35 milyon Doları şirket birleşmesine gitti. UEFA ve vergi, arazi ve tüm borçları kapattık. Riva ve Mecidiyeköy’e neredeyse 10 milyon Dolar ruhsat harcı yatırdık. Vakıfbank’a borç öyle durumdaydı ki, borcu 40 milyon Dolar’a indirdik. Biz bu şartlar içinde takımı 2 defa şampiyon yaptık. Amatör branşları ayağa kaldırdık.”

Yakalanınca seçime gitti
“3.5 senede hadi diyelim 500 milyon Dolar harca. Bu arada biraz vergi borcunu ödeseydi bari. Şeffaflık kayboldu bu paralar nasıl harcandı. Ümit ederim ki, mali kongrede Ünal Aysal dönemi ile Duygun Yarsuvat dönemi ayrı ayrı oylanır. Genel kurul tutanaklarında gözle görülmeyecek notları Işın Çelebi yakaladı. Altın hissenin satışına durum yaratacaktı. Yakalandı ve oradan gelecek para olmayınca seçim kararı aldı."

Demokratik devrimi yapın

“Ünal Aysal başarılı bir iş adamı deniyor. Böyle yetenekli bir insan Galatasaray’ın kaynaklarını böyle nasıl harcar. Batma noktasına getirdi. Sporcular ayrılma noktasına geldi. Basketbolcular ayrılıyor, şikayetlerde bulunuyor. Voleybolcu ve futbolcularda da olabilir. Sıkıntılar geliyor. Hamza Hamzaoğlu’nun Allah yardımcısı olsun. Böyle giderse mal ve hizmet alamayacaklar. 2015’de Avrupa Kupaları’na katılması zor gözüküyor. Biz iyi bir ekiple 5 senede kuyudan çıktık. Ama şimdi daha zor. Özellikle sessiz duran kulüp üyelerine söylüyorum. Aktif hale gelin ve bu demokratik devrimi yapın. Yoksa iş gerçekten çok daha zor hale gelecek.”

Yürekleri varsa karşıma çıksınlar

“Ünal Aysal ve İnan Kıraç’a Galatasaray’ı uluslararası bir denetleme kuruluna denetletelim. Birer tane emsilci koyalım. Bunun parasını da ben vereyim. Bir röntgen çekilsin ve ne olduğu ortaya çıksın. Ayrıca eğer isterlerse yüreği yetiyorsa İnan Kıraç istediği kanala yanına da Ünal Aysal ve danışmanlarını da alsın ben tek çıkacağım ve hesaplaşalım. Galatasaray üyelerin olduğu kadar taraftarındır da. 25 milyon taraftarımız var. Bizim bunlara da kapımızı açıp, Galatasaray’ın insan kaynaklarını geliştirmemiz lazım. İstedikleri özellikle Sportif A.Ş’yi Eğitim Vakfı’nın içine almak.

Sermaye artışı da buhar olacaktı!

“Sermaye artışında dışarıdan birilerine hisse aldırdığımı ve sermaye artışını engellediğimi iddia ettiler. Ben hayatımda böyle sermaye artışı görmedim. Dünya kadar küçük yatırımcı mahkemeye gitti ve hâlâ sürüyor. Bundan sonra yüzde 300 artışa karar aldılar ve SPK buna müsaade etmedi. İyi ki de olmamış yoksa o da buhar olmuştu.”

Gittim, beyaz sayfa bastılar


“Hâlâ Galatasaray’da mahkemelik sorunlar var. Birçok hakim böyle mali ibra olup da, idari ibrasızlık olmaz diye karar verdiler. Onlardan af çıkarın ama bana iadeyi itibar verin demeyin dedim. Ertesi gün Ünal Aysal televizyona çıkıp Adnan Polat ve ekibine iadeyi itibar vereceğiz deyince ben ipleri kopardım. Galatasaray Dergisi’ni beyaz sayfa çıkardılar. Aradım ve Ünal Aysal’a biz kirli miydik sorusunu sordum. Hayır dedi ama başkanın danışmanı Fenerbahçeli bir gazeteci aracılığıyla 1,5 milyon Dolar’lık karşılıksız çıkış kaydını ortaya attı. Sonra evimi savcılarla aradılar. O dönemde denge sağlamak amacıyla mı yaptılar bilinmez bu da oldu.

Stattan ismimizi silemezler

Başkan öldüğü için ben 7 sene ile yargılamaya başladılar ve sonra tek celsede beraat ettik. Bundan sonra Türker Arslan ve arkadaşları bu durumdan dolayı mahkeme gittik ifade verdik diye beni disipline verdiler. Galatasaray Tarihi’nde ilk defa bir başkanı disipline verdiler. Almanak yapıldı Türk Telekom’un resimleri var. Emek veren isimler olarak ismimizi bile yazmadılar. İstedikleri kadar silmeye çalışsınlar. Türk Telekom’un önünden geçenler beni ve arkadaşlarımı görecekler. Benim tekrar aday olacağımı düşünüp, her türlü önüm§ü kapamaya çalışıyorlar. Benim tek sicilim var. Ali Sami Yen’e şampiyonluk kutlamasında aslan getirdiğim için.”

"Stat açılışı en kötü günümdü"


“Stat açılışında gece gündüz sabah dörtlere kadar stattayız. Kulüp üyelerimize davetiye gönderdik. Stadı yapan firma talepte bulundu onlara ve değişik olarak stada yardımcı olan kurumlara davetiye gönderdik. Kale arkalarında da taraftarımız ultrAslan’a davetiye verdik. Bu yoğunluk içinde eski başkanımız Selahattin Beyazıt aradı. ‘Seni uyarıyorum’ dedi, ‘Açılış günü çok kötü şeyler olacak.’ Gayet saygısız bir üslupla... Bundan bir gün sonra İnan Kıraç gayet saygısız bir üslupla, ‘Adnan’ dedi, ‘Sen Galatasaray’dan Ali Sami Yen ismini kazımaya mı çalışıyorsun’ dedi. Statta Ali Sami Yen adına ait bir şey yok dedi. O yoğunlukta onu tamamlayamamıştık. Oysa ben Ali Sami Yen’le ilgili müzede ayrı bölüm yaptırdım. Ali Sami Yen pulu bastırdım. Ali Sami Yen aile albümü elime geçti ve onu da Galatasaray Tarihi’ne kazandırdım. Şimdi bana İnan Kıraç söylesin Ali Sami Yen’le ilgili bugüne kadar ne yaptı? Açılış günü emniyetten görevli arkadaşlar geldi. Statta provokasyon olacak diye uyardılar. Benim ve Tayyip Bey’in ismini ıslıklıyorlar. Hayatımın en kötü günü oldu.” Başbakan’dan özür diledim diye “Stat açılışındaki olaydan dolayı sayın Başbakan’dan özür diledim. Oysa protestonun yoğunluğu TOKİ Başkanı’nın konuşmasınaydı. Özür diledim diye Galatasaray içindeki malum kesim beni yerden yere vurdu. Bu arada yönetim içinde üç dört kişi yönetim içinde beni sabote eden isimler oldu. İsimlerini dahi anmak istemiyorum.”

Uçan kuşa borcumuz vardı

“Kulübe girdiğimizde manzara şöyleydi: Mali olarak neredeyse uçan kuşa borç vardı. 40’a yakın icra dosyası vardı. UEFA’da 20’den fazla dosya vardı. Bankalar kredi vermiyordu. Sporcular 6-8 ay gecikmeli maaş alabiliyordu. Çalışanlar da gecikmeli paralarını alabiliyordu. Amatör sporlarda kötü durumdaydık. Kadın basketbol takımı 2. Lig’deydi. Ali Sami Yen Stadı kötü durumdaydı. Yıllık gelirimiz 15-20 milyon dolardı. Rakibimiz stadını yapmış ve yılda 50 milyon Dolar stattan gelir elde ediyordu. Fenerbahçe’nin bütçesi 200 milyon Dolar’dı. Biz gerilerde kalmıştık. Bizim şirketimiz Sportif A.Ş’nin gelirinin yüzde yirmisi dışarı akıyordu. Seyrantepe arazisi ve Florya’daki arazinin Gençlik Spor Genel Müdürlüğüne ait arazisi elden gitmişti. Durum içler açısıydı. Tek güvencemiz Galatasaray’ın büyüklüğüydü. 5 sene mücadeleden sonra şirketi birleştirdik. 2010 yılında kulübü kuyudan düzlüğe çıkardık.”

Haberin Devamı
YORUM YAZ