Galatasaray'ın Fransız golcüsü Bafetimbi Gomis, ülkesinde yayım yapan dünyaca ünlü futbol dergisi France Football'e konuştu. İşte Spor Toto Süper Lig'in gol kralının o röportajı:
2
Türkiye'deki ilk sezonunda 33 maçta 29 gol attın. Galatasaray'la ilk yılında bundan daha iyisini hayal edebilir miydin?
Hayır. Bundan daha önemlisi, büyük Galatasaray camiasının sevgilisi olmayı başardım. Sayısı 30 milyondan fazla olan taraftarlarımızın beni çok şımarttığını söyleyebilirim. Eğer bir öykü yazmaya kalksaydım bu kadar güzeli olmazdı.
3
Taraftarlarla çok kısa sürede bağ kurdun.
Kesinlikle. Havaalanına indiğim andan itibaren müthiş bir kalabalık beni karşılamıştı. Ailem her zaman bana sağlanan bir imkanın karşılığını vermem gerektiğini söylemiştir. Marsilya'daki gollerimden sonra taraftarlar benden çok şey bekliyordu.
4
Sergilediğim performans ve gol sonrası sevinçlerimle Galatasaray benim için harika bir yurt dışı tecrübesine dönüştü. Özellikle Swansea'deki pek de parlak olmayan günlerimden sonra Fransa dışında kendimi ispatlamak istiyordum.
5
Taraftarlarla kimyanın uyuştuğunu anladığın bir an oldu mu?
Bu konuda net bir şey söyleyemem. Çünkü hazırlık döneminde eski gollerimi atabilmem zaman aldı. Nitekim ilk 5 maçta gol atamadım. O dönemde takıma adapte olup olamayacağımla ilgili şüpheler oluşmuştu.
6
Ama Kayserispor'a karşı oynadığımız ligin ilk maçında 2 gol attım. İşte o maçtan sonra insanların benim ihtiyaç duydukları bir golcü olduğumu düşündüklerini zannediyorum. Bu noktada takımdaki arkadaşlarımın da beni çok iyi beslediğini söylemeliyim.
7
Bu kadar çok gol atman seni şaşırttı mı?
Hayır çünkü geçtiğimiz sene Marsilya'da hiç sakatlanmadım ve bir geçiş sürecindeydim. Daha öncesinde dizimdeki sakatlık nedeniyle 2 ay futbol oynayamamıştım. Dolayısıyla performansımın beni şaşırtmadığını söyleyebilirim.
8
Marsilya, Galatasaray'a uyum sağlamamı kolaylaştırdı. Ben bu iki kulübü ikiz kardeş gibi görüyorum. İki takım da tutkuları ve talepkarlıklarıyla birbirine çok benziyor. Bu da bir yandan ciddi bir baskı oluşturuyor.
9
Geçtiğimiz sezondan farklı olarak bu yıl fiziksel anlamda hep üstüne koydun.
Sanırım yaşlandıkça daha iyi oynamaya başlıyorum.
10
O hâlde senin için futbolun Benjamin Button'ı diyebilir miyiz?
Hayır. Zira İngiltere'deki başarısızlığımın ve babamın vefatının ardından kariyerimde ciddi bir düşüş yaşadım. Şu an kendimi daha özgür hissediyorum. Geçmişe oranla daha çok çalışıyorum. Çevremde adeta bir ordu var. Böylece yaşlandığımı hiç hissetmiyorum.
11
Türkiye'deki ilk yılından en önemli hatıran nedir?
Şampiyonluk. Bu, kariyerimde eksik olan bir şeydi. Kariyerimde çok gol attım, çok büyük kulüplerde oynadım ama hiç şampiyon olamamıştım. Özellikle şampiyonluğu getiren golü atmam, son derece sembolikti. Sezonun fotoğrafıydı o an.
12
Şubat ve mart arasında 3 maçta 9 gol attığın dönemi anlatabilir misin? O dönem karşı konulmaz olduğunuzu mu düşünüyordunuz?
O ara asla yenilmeyecek gibiydik. Adeta suyun üstünde yürüyorduk. Ancak alçakgönüllülüğümüzü korumak zorundaydık. Yağmurdan sonra hava güzelleşir. Ancak biz bunun tersini yaşadık. Mesela küme düşme hattındaki Gençlerbirliği'ne yenilmiştik.
13
Biraz da saha dışındaki hayatından bahsedecek olursak kendini İstanbul'da nasıl hissettin?
İstanbul, benim için bir ilkti. Gerçekten inanılmaz bir şehir. Bu yönüyle beni çok şaşırttı. Ailem ve çocuklarım buraya çabuk alıştı. Bu şehirde yaşamak büyük bir keyif. Ben halkın içinde olabilmek adına şehir içinde yaşamayı tercih ettim. Bu, çocuklarım için de önemliydi.
14
Şu anki tablo itibarı ile bazı korkularımız oluyor ancak bunları yıkmayı istedim. Oğlum şehrin kültürüne entegre olmuş durumda. Şu anda biraz Fransızca, biraz İngilizce ve biraz da Türkçe konuşabiliyor. Bu, önemli bir zenginlik.
15
Popülariten nedeniyle sokaklarda yürümek zor olmuyor mu?
Evet, bu biraz zor ama ailem ya da arkadaşlarımla dışarı çıkıp yemek yediğimiz zamanlar da oluyor. Etrafımda müthiş bir tutku var ve bu eşsiz deneyimi yaşama fırsatına erişiyorum.
16
Bu kadar başarılı bir sezon hakkında söylenen şeylerin bir intikamı mıydı?
İntikam kelimesini kullanmayı sevmiyorum. Ancak Fransa'da Marsilya dışında hiçbir takımda 1 numaralı golcü olarak oynamadım. Mesela Lyon'da oyun, Lisandro ve Lacazette'in üstüne kuruluydu. Swansea'deyken de Wilfrid Bony'nin gösterdiği performans beni yedek bırakmıştı.
17
Bu açıdan baktığımız zaman bu takımlarda kendimi hiç rahat hissetmedim. Ancak Marsilya ve Galatasaray'da gösterdiğim etkili performansla bana olan güveni boşa çıkarmadım.
18
Marsilya'ya hiç küskünlüğün yok mu?
Hayır. Bana en çok ihtiyaç duydukları bir dönemde kalbimdeki takımda oynamamış olmaktan ötürü çok mutluyum. Kiralık gönderildiğimde bana talipler çıkacağını biliyordum. Ben de Galatasaray'a gitmeyi tercih ettim çünkü beni en çok bu kulübün istediğini hissettim.
19
Marsilya'nın önceliği ise farklıydı. Beni 1 numaralı golcüleri olarak oynatmayacaklarını biliyordum.
20
Marsilya'dan gidişin üzerine çok şey söylendi. Özellikle ücret konusunda anlaşamadığınız konuşuldu. Sorun tam olarak neydi?
Marsilya'yla olan problem genele ilişkindi. Ben maaşımın arttırılmasını değil, hak ettiğim ücreti istedim. Unutulan bir şey var ki ben bu kulübe mali anlamda ciddi sıkıntılar varken geldim. Bunun için de çok çaba harcadım çünkü yeniden eski seviyeme çıkabileceğimi görmüştüm.
21
Ayrıca babama yakınlaşmak ve son zamanlarını yanında geçirmek istiyordum. Biz Afrikalılar için ailenizin yanında olmak çok önemlidir. Dolayısıyla Marsilya benim için güzel bir hikaye oldu.
22
Marsilya'da güzel bir sezon geçirmeme rağmen hakkımda hâlâ yanıtlanmayı bekleyen pek çok soru vardı. Galatasaray, beklediğim bir meydan okumaydı ve tüm kriterlerimi karşılıyordu. Bu kararımdan ötürü çok memnunum.
23
Kariyerine Galatasaray'da mı devam edeceksin?
Açıkçası böylesine başarılı bir sezondan sonra beni isteyen kulüpler olduğunu biliyorum. Transfer döneminde kulüp yönetimiyle bu konuyu istişare edeceğim ve hem ben hem de kulüp için en doğru kararı alacağız.