Şiddeti "kanun da" engelleyemedi

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi ve Spor Hukuk Uzmanı Prof. Dr. Erkan Küçükgüngör, "Sporda artan şiddet olaylarının önlenememesinde en önemli faktör Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun’un uygulanamamasıdır" dedi.

Sporda son zamanlarda artan şiddet olaylarını ve bu olayların önlenmesinde yapılması gerekenleri değerlendiren Küçükgüngör, çıkan kanunların uygulamasında ciddi sıkıntıların yaşandığını söyledi.

Sporda şiddetin önlenmesine yönelik 2004 yılında bir komisyon kurulduğunu ve bu komisyonda yer aldığını belirten Küçükgüngör, "TBMM’de Spor Müsabakalarında Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair 5149 sayılı kanun çıkarıldı. Ancak, bu kanun bizim öngördüğümüzün dışında oluştu. Bu kanunla ilgili hiç bir adım atılamadı ve oldukça yetersiz kaldı" diye konuştu.

Daha sonra TBMM’nin, 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun’u çıkartığına dikkati çeken Küçükgüngör, bu kanunun sporda şiddeti önlemeye yönelik "dünyada eşi az görülecek" şekilde çıkarıldığını ve içerdiği hükümler itibariyle oldukça etkili bir kanun olduğunu kaydetti.

"Kanunu insan öldükten sonra mı uygulayacaksınız?"
Kanunun uygulanmasında ciddi sıkıntıların yaşandığını ve bunun başında da elektronik bilet uygulamasının yer aldığını anlatan Küçükgüngör, şöyle konuştu:

"Bu şiddeti önlemedeki en önemli unsurlardan birisi ama hala uygulamaya geçilemedi. İkincisi statlara ve diğer spor alanlarına güvenlik kameralarının kanunun ön gördüğü şekilde yerleştirilememesidir. Burada kanun, federasyonlara ve spor kulüplerine büyük sorumluluklar yüklüyor. Kısa bir süre önce güvenlik kameralarının yerleştirilmesiyle ilgili hüküm yine ertelendi. Böylece sporda şiddetin önlenmesine yönelik ikinci unsur da hala uygulanamıyor. Üçüncü unsur ise spor mahkemelerinin kurulmamasıdır. Kanun yürürlüğe gireli neredeyse bir yıl olmasına rağmen en önemli ’üç ayak’ hala oturmadı. Bu unsurlar işlerlik kazanmadığı için de kanunla ilgili müeyyideleri uygulayamıyorsunuz. Elektronik bilet yok. Statlara kim giriyor kim çıkıyor belli değil. Güvenlik kameraları yetersiz ya da yok. Olaylara kim karışıyor bunları tespit edemiyorsunuz, tespit ettiklerinizi ise spor mahkemelerine sevk edemiyorsunuz. Bunlar olmadığı zaman da şiddet, şiddeti tetikliyor. Bu kanunu uygulamaya koyduğumuz zaman zaten şiddet kendiliğinden duracaktır. Bu kanunun ertelenmesi de oldukça sakıncalı. Çıkan bir kanunu başka bir kanun çıkararak sürekli erteliyorsunuz. Ne zaman uygulayacaksınız, insanlar öldükten sonra mı kanunu uygulayacaksınız? Güvenlik kameralarıyla ilgili kanun önce bir yıl ertelendi şimdi ise erteleme 3 yıla çıkarıldı. İşin özü çıkan kanunun uygulanmasıdır."

Orantısız güç
Spor müsabakalarında çıkan olayların önlenmesinde güvenlik güçlerinin kullandığı yöntemleri de değerlendiren Küçükgüngör, bu konunun dengelenmesinin zor olduğunu dile getirdi. Küçükgüngör, bir olayın bastırılması için güvenlik güçlerinin devreye sokulduğunu daha sonra ise o güvenlik güçlerinden kontrollü olmalarının beklendiğine işaret etti.

Küçükgüngör, "Burada hukuki bir boşluk var ve konuyla ilgili tam olarak görev tanımı yapılmış değil. Güvenlik güçleri olayları nasıl bastıracak? Bunun için güvenlik güçlerinin üst yöneticilerinin çok iyi eğitim alması gerekiyor. Bu eğitim genel bir eğitimden ziyade sporda şiddetin önlenmesine yönelik olmalıdır. Normal polis memurunu oraya koymakla bu iş olmaz" ifadesini kullandı.

Bayanların küfürlü tezahüratları
Prof. Dr. Erkan Küçükgüngör, futbol federasyonunun spor kulüplerine "saha kapatma" yerine bayan ve küçük yaştaki çocukların tribünlere çekilmesi yönündeki uygulamasının da yanlış olduğunu savundu.

Küçükgüngör, "Ben sadece bayanlardan ve erkeklerden oluşan topluluğun daha tehlikeli olacağı kanaatindeyim. Sadece bayanları statlara toplamak çözüm değil. Dünyada da bunun uygulaması da yok. Uygun olmadığını düşünüyorum. Yapılması gereken şey sahanın kapatılması ve maçın başka bir yerde yapılmasıdır" dedi.

"Kanun geciktikçe yöneticiler rahat davranıyor"
Kulüp yöneticilerinin önemli karşılaşmalar öncesinde yaptığı açıklamalara dikkat etmesi gerektiğini vurgulayan Küçükgüngör, bu açıklamaların şiddeti körüklediğini ve tetiklediğini söyledi.

"Öyle bir taraftar grubu var ki yöneticinin söylediğini tereddütsüz kabul ediyor. Onun için bunları tahrik etmeye, teşvik etmeye yönelik söz ve davranışlardan kaçınılması gerekir" diyen Küçükgüngör, şunları kaydetti:

"Spor mahkemeleri devreye girince mahkemelerin elinde somut emsaller olur. Spor yöneticisi de karşılaşacağı müeyyideyi bildiği için ne konuşacağını ve nasıl bir açıklama yapacağını çok iyi bilir. Kanun geciktikçe yöneticiler daha rahat davranıyor. Şiddetin önlenmesindeki en önemli unsurlardan birisi de tecrübeli yönetimin olmasından geçiyor. Fenerbahçe-Galataray maçında olayların çıkması öngörülebilir başka bir sahada veya ilde yapılabilirdi."

AA