Özhan Pulat: Teknik direktörlüğe hazırım!
Uzun yıllardır Süper Lig'de çalışan, UEFA Pro Lisans sahibi olan Özhan Pulat teknik direktörlük kariyerine kendi ayakları üzerinde devam etmek istiyor. Oynamak istediğim oyun, oyununa göre oyuncu portföyü ve mental anlamda hazır durumda olduğunu vurgulayan başarılı futbol adamı, kariyer planlamasını ve hedeflerini FANATİK'e açıkladı.
Bursaspor’da Ertuğrul Sağlam’ın ekibindeyken genç yaşta şampiyonluk yaşadı. Ömer Erdoğan’la çıktığı yolda Karagümrük, Hatayspor ve sonrasında Ankaragücü’nde yaptıklarıyla iz bıraktılar. Artık Pro Lisans sahibi olan Özhan Pulat teknik direktörlük kariyerine kendi ayakları üzerinde devam etmek istiyor. Yakın zamanda bütün dünyanın konuştuğu Reims teknik direktörü Will Still’in antrenmanlarını takip eden Özhan Pulat ilk röportajını FANATİK'e verdi…
Haberin Devamı ›
Karagümrükspor, Hatayspor, Ankaragücü gibi takımlarda Ömer Erdoğan’ın 1. yardımcısı olarak çalıştınız ve bir yardımcı antrenör olarak ülke futbolunda dikkatleri çektiniz, ülkemizde de Çağdaş Atan, Farioli; yurtdışında da Arteta gibi örnekler asistan antrenörken böyle dikkatleri çekmişti, sizin kariyer planlarınız neler peki?
'2004 yılında takım ve futbolcu analizine başladım'
"Ben çok erken bir yaşta antrenörlüğe başladım. Amatör olarak futbol oynarken aynı zamanda spor bilimleri fakültesinde okuyordum. Futbol oynarken keyif almama rağmen oyuncu olarak geleceğim hakkında objektif bir karar aldım. Akılcı davranmam gerektiğini düşünerek çok sevdiğim bu işi mesleğim haline getirmek hedefi ile 2004 yılında takım ve futbolcu analizine başladım. Açıkçası elit seviyedeki liglerde çalışabilmenin hatta bu seviyede kalıcı ve üretken olabilmenin en önemli koşulunun kişiyi diğerlerinden ayırabilen özel bir meziyete sahip olmak olduğunu düşünüyorum. Kendi adıma bu meziyetlerimin adanmışlık, doğru bilgiye ulaşıp öğrenme isteği ve en önemlisi konfor alanımı terk edebilme cesareti olduğunu düşünüyorum."
Haberin Devamı ›
Teknik adamlığa fikren adapte olma kararı
"Nitekim 2006 yılında Bursaspor kulübünde işe başladım. 2008‘de A Takım seviyesine yükseldim. Tüm bu süreçte analistlik, performans antrenörlüğü, rakip izleme, şef scout gibi farklı görevleri üstlenerek deneyim kazanma ve kendimi geliştirme fırsatım oldu. Sonrasında şampiyonluk kazanan Bursaspor kadrosunda antrenörlüğünü yaptığım Ömer Erdoğan ile kulüplerin hedefleri doğrultusunda sportif başarı, uygun maliyetli oyuncu bulma, oyuncu geliştirme ve kulübe maddi kazanç sağlama şeklinde dolu dolu 4 yıl geçirdim. Şimdi ise farklı Avrupa kulüplerindeki işleyişin tüm evrelerini gözlemleme şansı yakaladığım gezimi tamamlayıp teknik adamlığa fikren adapte olup bu yola başlama kararı aldım."
En son açılan UEFA Pro Lisans kursuna da davet edildiniz Emre Belözoğlu, Hakan Yakın, Mehmet Aurelio, Levent Sürme, Osman Zeki Korkmaz gibi isimlerle berabersiniz ve sanırım şuan en genç pro lisans sahibi antrenörsünüz bu süreç hakkında görüşleriniz neler?
Haberin Devamı ›
'Hayatımın her alanında ben “ebedi çıraklığa” inanıyorum'
"Biraz önce de bahsettiğim gibi yaklaşık 20 yıla yakın bir süredir futbol dünyasının içerisinde birçok farklı kademelerde yer aldım. Bu süre zarfında oluşturduğum hedeflerimi gerçekleştirmek adına Pro Lisansa sahip olmak benim için oldukça önemliydi. Tabii ki sadece bir lisansa sahip olmak futbola dair her şeyi öğrenebileceğimiz anlamına asla gelmiyor. Aksine yalnızca futbol değil hayatımın her alanında ben “ebedi çıraklığa” inanıyorum. Nitekim saydığınız birbirinden değerli futbol adamları ile bu kursta beraber çalışmak, tartışmak, düşünmek ve üretmek benim için oldukça değerliydi. Yaşadığımız sürece öğrenme sürekli devam edecek.
'Hem teorik hem de pratikte detaylıca çalışıyorum'
"Bu süreçte ben de öğrenmeye devam ederken daha iyi nasıl öğrenebileceğimi de öğrenmeye gayret edeceğim. Üniversitede aldığım eğitim bilimleri eğitimi sebebiyle de oyuncularımın da daha iyi nasıl öğrenebileceklerine dolayısı ile buna en uygun öğretim yöntem ve tekniklerine hem teorik hem de pratikte detaylıca çalışıyorum. Ve aslında bu kursta bana bilgilerimi test edebilme fırsatı sağlıyor. Eğitimci hocalarımdan ve eğitime gelen arkadaşlarımdan çok değerli bilgiler ediniyorum."
Haberin Devamı ›
Sizi fırsat buldukça sadece Avrupa değil Güney Amerika ve Kuzey Afrika ülkelerinde de incelemeler yaparken görüyoruz, bu seyahatlerin ne gibi avantajı oluyor size?
'Bir teknik adamın iletişim becerilerinin iyi olması zorunlu'
"Ajax, Atalanta, Schalke 04, Dortmund, Şili’de Catolica, Fas’ta Raja Casablanca gezdiğim kulüplerden bazıları. Benim için kulüp organizasyonları, öz kaynak düzeni ile A Takım arasındaki geçişler, teknik adamların yönetim biçimleri çok ilgimi çekmektedir. Tabii ki ziyaretlerimde antrenmanları da izleme ve notlar alma fırsatım oluyor. Ancak teknik adamların özellikle oyuncu, diğer antrenörler ve kulüp çalışanları ile iletişimlerine oldukça dikkat ediyorum. Bir teknik adamın iletişim becerilerinin iyi olmasının zorunlu olduğunu düşünüyorum. Açıkçası bu konuda profesyonel destek de alıyorum. Tüm bu gezilerimde özellikle yıllardır takip ettiğim Schalke 04 efsanesi Norbert Elgert'i tanımak çok değerliydi.",
Haberin Devamı ›
Burada bölmek istiyorum çok özel bir isimden bahsettiniz. Julian Draxler - Manuel Neuer - Sead Kolaşinac - Mesut Özil - Leroy Sané - Benedikt Höwedes - Alfred Draxler - Clemens Tönnies - Philipp Max - Andreas Müller - Joel Matip - Charles Takyi gibi birçok ismi dünya futboluna kazandıran efsanevi antrenör ve scout Norbert Elgert ile tanışma ve antrenmanlarını takip etme fırsatı buldunuz, onu diğerlerinden ayıran nedir?
"Aslında sorunun cevabını saydığınız isimlerle verdiniz diye düşünüyorum. İşin şakası bir yana Norbert Elgert zihinsel güç ve dayanıklılığın başarı için ne kadar önemli olduğunu fakat bu gelişimin de hem antrenörün hem de oyuncunun sebatına bağlı olduğunu çok iyi biliyor. 1996'dan beri FC Schalke 04'te antrenörlük yapıyor. Aslında bunca sene bir kulüpte çalışan bir hocanın olması kulüp yapısının da antrenörü nasıl olumlu yönde desteklediğini gösteriyor. Futbolcu adaylarını geliştirme ve yönlendirme konusunda sanıyorum en iyilerden birisidir."
'Antrenörün “sıkıcı” olmaması gerektiğini belirtmişti'
"Kendisini Almanya‘nın en büyük takımları Bayern Münih de dahil istemesine rağmen Norbert ne yapmak istediğini iyi bilen, sadece kulübüne veya ülke futboluna değil dünya futboluna yıldızlar yetiştirmeyi kendisine misyon edinmiş bir adam. 4000’in üzerinde kitap okumuş önemli bir entelektüel birikime sahip birisinden bahsediyoruz. Özellikle genç oyuncular için antrenörün “sıkıcı” olmaması gerektiğini belirtmişti. Sadece futbol özelinde olmasa da oyuncunun futboluna, hayatına ve çevresine direk ya da dolaylı katkılar sunan farklı konulardan farklı şeyler sunulabilecek bir öğrenme-öğretme ortamı yaratan antrenör-oyuncu ilişkisinin çok daha güvenilir ve olumlu olacağından bahsediyor."
Yani şunu diyebilir miyiz, altyapı ve A Takım iki farklı antrenör tipi ve model mi?
"Eğitim olarak tabii ki de farklı çalışma prensiplerini barındıran görevler olduğunu düşünüyorum. Örneğin çocuğumuz hastalandığında nasıl uzman bir “çocuk doktoruna” götürüyorsak öz kaynak düzeninde de öyle bir uzmanlığa sahip kendini bu alana adamış teknik ekip bulundurulmalıdır. Çünkü çocukların tüm yaş evrelerindeki gelişimsel özelliklerini iyi bilmeli kritik dönemlerindeki fiziksel, bilişsel, sosyal ve duyuşsal gelişim görevlerini başarıyla tamamlamaları için onları doğru şekilde yönlendirmeliyiz. Çünkü bu gelişim görevlerindeki başarıları onların sportif performans vermeleri beklenen genç yetişkinlikteki durumlarını da belirliyor."
Dortmund, Schalke 04, Sochaux, Reims gibi kulüpleri 1 aya yakın bir süre takip ettiniz, kendi felsefenizi oluştururken bu kulüplerde ki antrenörlerde sizi etkileyen oldu mu?
'Will Still benim motivasyonumu arttırdı'
"Reims kulübü özellikle benim için çok önemliydi, şöyle önemli Will Still‘in yenilmeme serisi veya popülaritesi değil 30 yaşındasın muazzam tesisleri olan, müthiş bir organizasyona sahip bir kulüpte futbolu yönetiyorsun bu ilgi çekiciydi ayrıca oynattığı futbol benim oynatmak istediğim oyuna çok benzer kendisinden hem yönetim biçimi hem de taktiksel detaylar hakkında sorular sorup, somut geri bildirimler almak benim hem motivasyonumu arttırdı hem de bazı işaretlerini çözmeme neden oldu."
Sizin de bahsettiğiniz gibi Will Still, sadece Fransa futbolunda değil dünya futbolunda da ses getiren bir teknik adam profili haline geldi, sizi etkileyen yönü ne oldu?
'Muazzam bir davranıştı'
"İlk tanıştığımızda beni sportif direktör hocaya tanıttı, geliş nedenimi söyledi, kendisi direk beni sahaya sokarak antrenmanının içeriğini anlattı, sahanın hangi bölgelerinde ne çalışacağını izah ederek antrenmanı saha içerisinde izleyeceğimi söyledi, bu benim için muazzam bir davranıştı. Sahayı hazırladı ve antrenmanın başlangıcıyla liderliğin yaş ile alakalı bir vasıf olmadığını zihnime kazıdı."
'Hakimiyeti, oyuncuya uyarıları, dokunuşları muazzamdı'
"Sahaya hakimiyeti, oyuncuya uyarıları, dokunuşları muazzamdı, antrenmanı bitirip tüm ekibini toplayarak büyük bir tevazuyla beni işaret etti ve bu meslektaşımız bizler için Türkiye’den geldi birlikte bir fotoğraf çekinelim dedi. Sonrasında ofisine çağırdı hazırladığım soruları sordum, takımı ile alakalı yaptığım analiz ve tespitleri söyledim müthiş dikkatli ve tatminkar geri bildirimleri ile her sorumu içtenlikle cevapladı."
Özhan Pulat, editörümüz Yakup Çınar'ın sorularını içtenlikle yanıtladı.
Will Still’in hangi sorularınıza cevabı veya cevapları sizi şaşırttı veya etkiledi?
"Özellikle yaptığım analizlerde geriden oyun kurma ile alakalı çok fazla uygulamanın olmadığını gördüm bunu sordum Will Still o soruya şu cevabı verdi mesela, ben mantıklı olanı yapmaya çalışırım, oyun kurarken o riski tolore edebilecek bir yapımız ve derinliğimiz yok, bu sebepten kaleden daha uzakta topla risk almayı seçtim dedi."
'Bu aslında o kadar yalın, düz ancak mantıklı bir fikir ki…'
"Bana şu tavsiyede bulundu takımın kalitesine göre uygun olanı yap, elinde ki malzeme sana ne yapman gerektiğini göstersin, yeterli olmayan bir kadroyla başladıysan 2 farklı oyun mentalitesine odaklan futbolcular belki sıkılabilir ama onda ısrar et, eğer kaliteli bir kadron varsa çeşitliliği ve riskleri değerlendir. Varyasyonlar üzerinde dur. Bu aslında o kadar yalın, düz ancak mantıklı bir fikir ki… Ülkemizde BAL Ligi'nden tutun da en üst seviyeye kadar takımlar geriden oyun kurma derdinde; ancak Will Still bana benim için topa sahip olmuş, geriden oyun kurmuş demeleri umrumda değil diyebiliyor. İşte bu yüzden yukarıda dediğim gibi olaylara pragmatist bakmak özellikle futbolda çok değerli."
Aslında birkaç senedir özellikle TFF 1. Lig kulüpleri tarafından teklifler aldınız neden şimdi başlama kararı aldınız?
'Kendi ayakları üzerinde duran bir teknik adamım'
"Kendime dair oyunsal, mental ve liderlik noktasında daha fazla gelişim ve tecrübe gereği duydum. Son 3 yılda 100 maç civarı Süper Lig’te asistan antrenör olarak kulübede yer aldım. Rakibe göre strateji üreten, o adrenalinde karar verme özelliğini geliştiren, hakem, rakip, yedek oyuncu sevk ve idaresinde de üzerine koyduğumu ve artık kendi ayakları üzerinde duran bir teknik adam olduğum inancındayım."
'Mental anlamda hazır durumdayım'
"Oynamak istediğim oyun, oyunuma göre oyuncu portföyüm ve mental anlamda hazır durumdayım böyle olunca da bu kararı aldım, bu kararın gücü benim ekip içerisinde ki maddi, otorite ve sorumluluk noktasındaki gücümden daha ağır bastı, kısaca hazırım."
Artık teknik adam olarak sahalarda olacaksınız özellikle Hatay’da geçmişteki sccouting tecrübelerinizden yola çıkarak birçok tanınmayan oyuncu getirdiniz, bu bir teknik adam için avantaj olsa gerek, anlaşacağınız takım için bu tarz bir hazırlığınız var mı?
Oynamak istediğin oyun belliyse, aradığın oyuncu yakınındadır. Benim için futbol hala çok bakir bir platform, boş vakitlerimde Fas’tan, Letonya’ya, Fransa 3. Lig’den, İngiltere 4. Ligi’ne çok oyuncu izliyorum. Eskiden Fransa ve Portekiz 2. Ligler çok uygun adreslerdi; ancak ekonomik faktörler göz önüne alındığında şuan ülkemizde birçok kulüp için ulaşılabilirliğini kaybetti.
Arigo Sacchi başarılı takım formülünde 3 parametreye dikkat çekiyor.
Vizyoner Başkan
Ne oynamak istediğini bilen ve buna göre oyuncu transferi yapan teknik adam
Sonuncusu da taraftarı, basını ve camiayı mutlu etmek için yapılacak ihtiyacın olmayan, takım içerisinde gereksiz bir rekabet oluşturacak, mevkileri gereğinden fazla oyuncu ile doldurup takım içi kaos yaratmamak.
Diye tarif ediyor, beni ilgilendiren son iki madde benim teknik adamlığımda belirleyici unsurlardır.
Bu noktada hem kulüplerin ekonomik yapılarına uygun, hem oynatmak istediğim ve ligin gerçeklerine uygun bir stratejiye uygun profillerden oluşan her mevkiye beşer alternatifli 60'a yakın oyuncu tespit ettim. Tabii ki bu da benim için de kulüp içinde önemli bir avantaj.
Yakup Çınar / FANATİK ÖZEL