Ekonomist Mert Başaran'dan Galatasaray'a olay yaratan Victor Osimhen önerisi: "Bitcoin ve borsada da böyle! Yapmayın...'
Türkiye'de futbolseverler, destekledikleri takımlardan sürekli başarı beklerken yönetimlerin üzerindeki baskı, çoğu zaman gereksiz ve yanlış harcamalara da sebep olabiliyor. Trendyol Süper Lig'de 4 büyük kulübün toplam 41.1 milyar TL borcunun olması bunun en büyük kanıtlarından. Kulüpler, finansal anlamda zor dönemden geçerken yüksek harcamalar devam ediyor. Son dönemin popüler ekonomisti Mert Başaran, finansal tabloların bu duruma gelmesinin nedenlerini ve sonuçlarını Fanatik'e anlattı. Başaran; Galatasaray'a Victor Osimhen transferi için de bir tavsiyede bulundu. İşte detaylar...
MERT BAŞARAN, FUTBOL EKONOMİSİNİ YORUMLADI
Son dönemin ünlü ekonomisti Mert Başaran, futbolun ekonomisine dair Fanatik'in sorularını yanıtladı. Başaran, kulüplerin finansal olarak bu kadar kötü durumda olmalarının sebeplerini açıkladı. İşte sorularımız ve Mert Başaran'ın çarpıcı yanıtları...
'KULÜPLERİMİZ YARINI DÜŞÜNMÜYOR'
Siz toplumda tasarrufun ve borçsuz yaşamanın öneminden sürekli bahseden birisiniz. İhtiyaç dışı lüks harcamalar insanların belini bükebiliyor. Esasında Türkiye'deki futbol kulüplerinin durumu da pek farklı değil. Geçtiğimiz haftalarda yayınlanan bir raporda 4 büyük kulübün toplam 41.1 milyar TL borcunun olduğu bildirildi. Kulüplerin durumunu da halkın önemli bir kesiminin durumuna benzetiyor musunuz?
"Kulüplerin karakteri, halkın karakteriyle çok benzer. Halkın bazı kesimi nasıl geleceği düşünmeden gereğinden fazla para harcıyorsa; tatile gitmek için kredi çekiyorsa, en üst model telefonu almak için borca giriyorsa, bizim kulüplerimiz de aynı şekilde yarını düşünmüyor. Ama Avrupa kulüpleri öyle değil. Onlar geleceği düşünüp planlıyorlar. Şu anda mutlu olmak yerine orta ve uzun vadede mutlu olmayı amaçlıyorlar. Bu maalesef ülkemizin gerçeği."
'HALKIN DURUMU İLE KULÜPLERİN DURUMU ÇOK BENZER'
Türkiye'de yönetimler, taraftar çok sabırsız olduğu için mecburen o parayı 3-5 yıl sonra iyi olacak bir transfere değil, ertesi sabah iyi olacak olma ihtimali olan harcamak zorunda kalıyor. Ben yatırımcılarda da bunu görüyorum. Beş yıl sonra çok iyi getiri sağlayacak bir fon var, ama adam ona dayanamıyor. Yarın sabah kazanayım istiyor. Bu yüzden kulüplerin durumuyla halkın durumu çok benziyor."
'BUGÜN BAŞARILIYIM DEMEK İÇİN GELECEĞİ DÜŞÜNMÜYORLAR'
Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, geçen sene "Türk futbolunda deniz bitti" açıklaması yapmıştı. Keza diğer büyük kulüplerin başkanları da benzer minvalde söylemlerde bulundu. Peki buna rağmen sizce hâlâ nasıl oluyor da transferde büyük paralar harcanabiliyor? Harcama konusunda sürekli insan psikolojisini öne süren birisiniz. Peki futbol kulüplerini baskı altına alan ve daha fazla harcamaya iten sebepler hakkında fikriniz nedir?
"Tabii ki taraftarın hızlı başarı istemesi. Ama bundan daha önemlisi, kulüplerin çoğu dernek olduğu için sahipleri yok. Sahibi olmayan bir kuruluş olduğu için, 10 yıl sonrasını düşünmüyorlar. 'Bugün başarılı olayım, gerekirse 10 yıl sonra kulüp borçlu olsun' diyorlar. Geleceği düşünmüyorlar. İnsanın doğası bu.
'GELECEĞE YÖNELİK HARCAMA YETKİSİNİN VERİLMEMESİ LAZIM'
Ama bunu yargılamıyorum. Ben mesela kendime lüks araba almıyorum çok borçlu olurum diye. Bunu görebiliyorum. Ama kulüplerin çoğu dernek olduğu için, doğal olarak bunları düşünen pek kimse olmuyor. Çünkü sahibi yok. Başkanlar da taraftardan çok baskı yiyor. 'Ben bu transferi yapayım, iki yılım güzel geçsin' diyor. Sonrasını düşünmüyor. En büyük sorun bu. Başkanlara gelecek dönemden harcama yetkisinin verilmemesi lazım."
'İYİ BİR SPOR KULÜBÜ, 100 MİLYONA OYUNCU DEĞİL VARLIK ALMALI'
Türkiye’de birçok köklü ve büyük kulüp, şu sıralar şatafatlı günlerinden çok uzakta. Örneğin Bursaspor ve Eskişehir gibi tarihsel olarak ciddi kulüpler çok alt liglerde. Sebebi de mali kriz. Mesela Bursaspor, 2019 yılında sadece oyuncu satışından yaklaşık 20 milyon euro elde etmişti. Ancak sonra işler bir anda terse gitti. Siz her zaman 'Akarken doldurmak lazım' dersiniz, bu kulüpler tam tersini yaptığı için mi bu durumda?
"Bursaspor olsun, diğer kulüpler olsun güzel başarılar kazandılar ancak söylediğiniz gibi akarken doldurmadılar. Kulüplerin, sürekli gelir getirecek varlıklar edinmesi lazım. Çırağan Sarayı yapılırken o dönemki Padişah, Akaretler diye bir yer yapmış. Neden? Akarken doldursun, yani kira geliri getirsin diye. İyi bir spor kulübü, bir futbolcuya 75-100 milyon euro vereceğine öyle bir varlık almalı ki o varlık, hayat boyunca kulübün can suyu olmalı.
'BÜYÜK ŞEHİRLERİN KULÜPLERİ, SÜPER LİG'DE OLMALI'
Özellikle Anadolu kulüplerinin bunu yapması lazım. Ama orada da yapılmıyor. Anadolu kulüplerinin çok daha fazla sporun içinde olması lazım. Anadolu şehirlerini kalkındırmanın en büyük yolu spordur. Bu yüzden gerekirse böyle bir kural konulması lazım. Bursaspor, Eskişehirspor, Karşıyaka gibi büyük şehirlerin büyük kulüpleri Süper Lig'de olmalı. Neden biz sürekli İstanbul takımlarını konuşuyoruz?"
'MOURINHO VE OSIMHEN'E O KADAR PARA VERECEĞİMİZE...'
Toplumu lüks harcamalardan çıkarıp gelecek için yatırıma yönlendirmeye çalışan bir tasarruf danışmanısınız. Özellikle 4 büyük kulübe bu konuda önerileriniz neler olur?
"Öncelikle altyapıdan futbolcu çıkaracaklar. Bu bir klişe ama, bir durumun klişe olması, onun büyük bir gerçek olmadığı anlamına gelmiyor. Tıpkı Almanya gibi. Altyapıya yatırım yapıp, buradaki çocuklara iyi eğitim verecek sistemi oluşturmamız lazım. Jose Mourinho'ya ya da Victor Osimhen'e milyon eurolar vereceğimize o paranın yüzde 20'sini, 30'unu altyapıya verelim. Sir Alex Ferguson gibi bir adamı altyapının başına getireceksin. En önemli eksiğimiz o."
'OSIMHEN ÇOK İYİ FUTBOLCU AMA, BU KAFA YAPISINA KARŞIYIM...'
Biliyorsunuz Victor Osimhen gibi dünyaca ünlü bir golcü, yaz transfer döneminde Napoli’den Galatasaray’a kiralık olarak imza attı. Galatasaray, oyuncunun bonservisini de almak istiyor ancak yıldız futbolcunun serbest kalma maddesi 75 milyon euro. Sizce Galatasaray bunu başarırsa bu transferin uzun vadede getirisi mi daha büyük olur yoksa götürüsü mü?
"Victor Osimhen çok iyi futbolcu. Ama ben Türkiye'de şu kafa yapısına karşıyım. Evet, başarılı olmuş, pahalı futbolcuları getirmek taraftarı coşturuyor ama gerçek başarıyı getirmiyor, çok büyük bir borç getiriyor. Ajax'ın yaptığı gibi, Avrupa kulüpleri gibi yapmaları lazım.
'OSIMHEN'İ, DAHA OLMAMIŞKEN BULUP GETİRECEKSİN'
Gideceksin Osimhen'i olduktan sonra değil, olmadan önce getireceksin. Böyle futbolcuları henüz popüler olmadan Türkiye'ye getirecek bir sistem kurmamız lazım. Bir dönem Ribery vardı. Geldi, biraz başarılı oldu bir dünya para kazanıp hemen gitti. Biz zengin ülke gibi, markalaşmış pahalılaşmış oyuncuları son zamanlarında alıyoruz. Katar, Suudi Arabistan gibi davranıyoruz. Ama öyle zengin bir ülke değiliz."
BORSA VE KRİPTO BENZETMESİ
Kendi işimde de bunu anlatıyorum. Bir yatırım yapacaksanız Bitcoin 17 bin dolardayken, borsayı bin liradayken yakalayacaksanız. Kurtköy'den bir arsa alacaksanız, orada daha kurtlar inerken bin dolara alacaksınız. Futbolcuyu da kimse görmemişken yakalayacaksınız. Bu zihniyetin değişmesi çok zor ama altyapıda kaliteli eğitimle oyuncuları geliştirip bu şekilde tasarruf etmemiz lazım.
'ALMANYA'DA YETİŞEN TÜRKLER NASIL DAHA İYİ OLABİLİYOR?'
Almanya'da Türk nüfusu yanılmıyorsam 3 milyon, bizde 80 milyon. Ama Almanya bizden daha fazla Türk futbolcu yetiştirebiliyor. Böyle bir şey olabilir mi? Suyundan mı, gıdasından mı, genlerinden mi? Oradaki çocukta da Türk geni var. Peki fark ne? Çünkü orada adam futbolcu yetiştirmeye önem veriyor. Bizde ise kulüpler, aynı borsadaki çoğu yatırımcı gibi ucuzdan bir şeyler elde etmek varken pahalıyı tercih ediyor."
'F.BAHÇE DE KAZANSA G.SARAY DA KAZANSA SEVİNİRİM'
Süper Lig’i takip edebiliyor musunuz? Hangi takımlısınız ve ligde bu sezon hangi takımı şampiyonlukta favori olarak görüyorsunuz? "
Rahmetli babam Fenerbahçeliydi, annem Galatasaraylı. Biraz garip bir adamım. İkisi kazansa da sevinirim, fanatik değilim. Son dönemde maç seyretmiyorum, çok soğudum. Yapılan hatalara üzülüyorum. Minicik ülkeler kadar başarımız yoksa burada bir problem vardır.