Beşiktaş - Antalyaspor maçının tartışmalı pozisyonlarını değerlendirdiler! Golün iptali doğru mu? Penaltının tekrarı gerekir mi?

Süper Lig'de 14. haftanın erteleme mücadelesinde Beşiktaş, sahasında ağırladığı Antalyaspor ile 0-0 berabere kaldı. VAR müdahalesi ile bir gol iptali ve bir penaltı kararlarının verildiği mücadelede Abdülkadir Bitigen ve ekibinin bazı kararları tartışma yarattı.

KARTAL, 22 GÜN SONRA SAHADA

Kahramanmaraş merkezli deprem sonrası liglere verilen aranın ardından Beşiktaş, 22 gün sonra taraftarıyla buluştu. Siyah-beyazlılar mücadeleden golsüz beraberlikle ayrıldı.

Teknik Direktör Şenol Güneş yönetiminde bu maça kadar 10 Süper Lig karşılaşması oynayan Beşiktaş, bu maçlarda 6 galibiyet, 2 mağlubiyet ve 2 beraberlik elde etti. Süper Lig’de çıktığı son müsabakada deplasmanda Sivasspor’a 1-0 mağlup olan siyah-beyazlılar, Antalyaspor ile de berabere kalarak ligdeki galibiyet hasretini 3 maça çıkardı.

GHEZZAL ISINMADA SAKATLANDI

Siyah-beyazlılarda Rachid Ghezzal, karşılaşma öncesi ısınma esnasında sakatlandı. Teknik Direktör Şenol Güneş, yaşanan bu olayın üzerine Cezayirli yıldız oyuncunun yerine Dele Alli'yi 11'de sahaya sürdü.
Ligde son oynanan Sivasspor mücadelesinin son dakikasında oyuna giren Ghezzal, verilen arada Ümraniyespor ve Eyüpspor'la oynanan hazırlık maçlarında görev yapmıştı.

En son 16 Ekim'de oynanan ve 2-2 biten Trabzon derbisinde 11'de sahaya çıkan Ghezzal, bu sezon 6 maçta oynarken 2 gol attı, 1 de asist yaptı.

ŞENOL GÜNEŞ'TEN KADRODA 7 DEĞİŞİKLİK

Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş, son oynadıkları Sivasspor maçına göre Antalyaspor karşısında sahaya sürdüğü 11’de 7 değişikliğe gitti. Deneyimli teknik adam, Welinton, Masuaku, Tayfur Bingöl, Necip Uysal, Amir Hadziahmetovic, Kevin N’Koudou ve Vincent Aboubakar’ın yerine Tayyip Talha Sanuç, Umut Meraş, Salih Uçan, Gedson Fernandes, Dele Alli, Nathan Redmond ve Jackson Muleka’ya şans verdi.

Siyah-beyazlılar, Antalyaspor karşısına şu 11 ile sahaya çıktı:

Mert Günok, Rosier, Tayyip Talha Sanuç, Saiss, Umut Meraş, Salih Uçan, Gedson Fernandes, Dele Alli, Nathan Radmond, Muleka ve Cenk Tosun

YENİ TRANSFERLER TRİBÜNDEN TAKİP ETTİ

Siyah-beyazlılarda ara transfer döneminde sözleşme imzalanan futbolcuların statü gereği bu müsabakada forma giyemeyeceği Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) tarafından açıklanmıştı.

Kartal, ara transfer döneminde kadrosuna dahil ettiği Vincent Aboubakar, Amir Hadziahmetovic, Alexandru Maxim, Onur Bulut ve Omar Colley, Antalyaspor karşısında forma giyemedi.

Öte yandan Arthur Masuaku da sarı kart cezalısı olduğu için oynamadı.

TRİBÜNLERDEN OYUNCAK YAĞMURU

Siyah-beyazlı taraftarlar, Vodafone Park’ta kronometreler 4.17’yi gösterirken yanlarında getirdikleri oyuncakları sahaya attı.

Yeşil sahanın oyuncaklarla dolması statta duygu dolu anlar oluştururken, Beşiktaşlı ve Antalyasporlu taraftarlar hep birlikte tezahüratlarda bulundu.

Sahaya atılan oyuncakların görevliler tarafından toplanmasının ardından oyun kaldığı yerden devam etti.

İŞTE KARŞILAŞMANIN TARTIŞMALI POZİSYONLARI

Yayıncı kuruluş beIN SPORTS'ta Trio ekibi, Beşiktaş - Antalyaspor maçındaki hakem kararlarını değerlendirdi. Tartışmalı pozisyonlar öncesinde ise yayıncı kuruluşun değerli yorumcuları, Beşiktaş taraftarının deprem bölgesindeki çocuklara gönderilmek üzere gerçekleştirdiği anlamlı oyuncak kampanyasına ilişkin düşüncelerini dile getirdiler.

Bülent Yıldırım: Stadyumda içimizi birazcık ısıtan, sıcaklatan, iyi hissettiren bir görüntü geçişi oldu. Tartışmalı pozisyonlara geçmeden önce onu paylaşmak istiyoruz. Çok duygusal anlar. Gerçekten çocuklarımız için, umutlarımız için çok çok etkilendiğimiz bir sahne. Çocuklarımız hep mutlu olsun diyelim. Emeği geçenleri kutlayalım. Katkıda bulunan bütün dostları en kalbi duygularla selamlayalım.

Seçim Demirel: Biz yetişkinler olarak bile bu görüntüyü gördüğümüzde gülümsedik. Bizi gülümsetti, içimizi yumuşattı diyelim daha doğrusu. Çocuklar da çok mutlu oluyorlar, çok küçük şeylerden mutlu oluyorlar. Bu şekilde bir organizasyonun yapılmasından dolayı çok mutlu oldum. Bu oyuncaklar umarım deprem bölgesindeki çocuklara gider ve onların yüzlerini gülümsetir. Çünkü en çok etkilenenler çocuklar oluyor doğal olarak.

Deniz Çoban: Futbol, sadece futbol değildir. Burada merhameti, sevgiyi, sıcaklığı, her şeyi görüyoruz. Beşiktaş seyircisine teşekkür etmek lazım. Ülkece çok ağır şeyler yaşadık. Belki bizim ruhumuz, bedenimiz yaşımızdan dolayı bunları kaldırmaya müsait olabilir yani. Başa gelen çekiliyor ama bu yaşananları çocuklarımızın kabullenmesi, içselleştirmesi çok kolay şeyler değil. Onlar, herkesten daha çok acı çekiyorlar ama onların gülmesi lazım. Her şeye katlanıyoruz da çocuklarımızın acı çekmesine falan katlanamıyoruz. Çocuklarımızı mutlu edebilirsek ne mutlu. Atılan güzel bir adım. Hiç kimseyi rahatsız etmedi bu görüntüler. Aksine mutlu etti.

14. dakikada Ömer Toprak'ın Valentin Rosier'ye bir müdahalesi var mı, bu bir çarpışma mı, penaltılık bir ihlal ya da hücum oyuncusunun yaptığı bir ihlal söz konusu mu?

Seçim Demirel: Ortak bir top ve her iki oyuncu da kayarak geliyor. İstemsiz bir şekilde çarpışma gerçekleşiyor. Herhangi bir penaltıdan bahsedemeyiz burada. Görüntüyü ilk gördüğümüzde de 'eyvah' dedik çünkü tehlikeli gerçekten de sakatlığa neden olabilecek bir tartışmaydı. Dediğim gibi bir penaltı ihlali söz konusu değil. Sadece bir çarpışma.

Deniz Çoban: Burada bir çarpışma var. Hücum ya da savunmanın lehine faulü gerektirecek bir durum yok. Bu pozisyonu izlerken şu eleştiriyi yapmak isterim; biraz önce izlediğimiz o güzel görüntüler içimizi ısıttı ve 8 dakika oyun durdu. 8 de dursun 18 de dursun orada bir önemi yoktu. Hemen arkasından bu pozisyonda oyun ne kadar durdu diye takip ettim ki 2 dakika 20 saniye kadar durdu. Oradaki duraklama ile buradaki duraklamayı topladığınızda 10'un üzerinde bir süre vardı ki henüz maçın 13. dakikasıydı ve sonrasında oynanan 32 dakikanın da uzatması vardı. Bu maçta gözüme çarpan dengesizlik ilk yarıya 9, ikinci yarıya 9 dakika eklenmesi oldu. İlk yarıya eklenen süre, bence az.

Bülent Yıldırım: İlk yarıya eklenen süre hem çarpışma hem de en baştaki o güzel seremoniyi düşündükten sonra az kaldı. Rosier, topla iyi niyetli bir şekilde oynuyor. Oynadıktan sonra topa savurduğu ayak, havaya kalkıyor. Ömer de kontrollü bir şekilde geliyor. Topla oynamak istiyor. Arada kalan top, ikisinin çarpışmasından sonra yükseliyor. Ömer'in eline de değse herhangi bir ihlalden bahsedemeyiz. Bu, bir çarpışma. Devam kararı doğru. Hakem de doğru bir başlangıç yapmış.

57. dakikada Nathan Redmond'a gösterilen sarı kart doğru mu?

Seçim Demirel: Burada bir itirazdan sanırım sarı kart çıktı. Dün ve bugün oynanan maçlarda sanki itirazlara sarı kartları hakemler hemen çıkarıyorlar. Eğitimde belki bu konuyla ilgili de bir söylem olmuş olabilir. Zaten elini yukarıdan aşağıya doğru getiriyor. Çok açık bir harekette bulunuyor ve hakem de doğru bir sarı kart değerlendirmesi yapıyor.

Deniz Çoban: Baştan itibaren izlersek ilk hamlesi, sarı kartı gerektirmeyen bir tepki ama sonraki yaptığına ilişkin karar doğru. Fakat hakemi de eleştirmemiz lazım. Bu kadar doğru bir açıdan bu kadar net bir topun kırılmasını görüp burada korneri vermesi lazım. Ötesinde buna sahada bulunan yardımcılarının tamamının yardım edebileceğini düşünüyorum. Mesela dördüncü hakem dahil bu topun kırıldığını söyleyebilir hakeme.

Bülent Yıldırım: Bu, küçük bir sürtme asla değil. Bünyamin'in dizinden top öyle bir kırılıyor ki... Evet, kaçırabilirsiniz ancak ekip nerede? Bunu bir tanesi görmüyor mu? Telsizden korner hocam diyemiyor mu? Burada sarı kartı Abdülkadir Bitigen'e gösteriyoruz. Burada o korneri yakalasaydı bu sarı kart olmayacaktı.

80. dakikada Beşiktaş'ın iptal edilen golünde karar doğru mu?

Seçim Demirel: Bu sene güncellenen elle oynama kuralıyla ilgili bir pozisyon. Biz maçı izlerken kimin elle oynadığını görememiştik tabii. Tekrarlarında fark edebildik. Farklı bir açıyla izleyince gördük ki top, Beşiktaşlı oyuncunun eline temas ediyor ve gol gerçekleşiyor. Doğru bir gol iptali gerçekleşti. Çok tartışmaya açık bir pozisyon değil aslında.

Deniz Çoban: Oyuncu, kuralı bilmediği için mi seviniyor bu gole? Eline çarptığının farkındadır herhalde. Hani 'elime çarptı, bilerek oynamadım' diye de seviniyor olabilir. Oyuncuyu da suçlamak istemiyorum eliyle bir gol attıktan sonra seviniyor diye.

Bülent Yıldırım: İki ihtimal var, açalım diye söylüyorum. Ya kuralı bilmiyor ya da o adrenalinle kolunun neresine o topun çarptığını, cezalandırılacak bir uygulama yapıp yapmadığını bilmiyor olabilir.

Deniz Çoban: Şurada da acaba kırmızılı oyuncunun eline mi çarpıyor diye de düşünmüştük. Net bir şekilde beyazlı oyuncunun eline çarpıyor. Futbol oyun kurallarına göre; top, hücum eden oyuncunun eline çarptıktan sonra kaleye girerse o gol, iptal ediliyor. Elle oynamasına gerek yok. Eline teması yeterli. Bu top, önüne düşüp vursa gol olsa da... Adana Demirspor - Fenerbahçe maçında Mert Hakan Yandaş'ın attığı golde de eline çarpıp önüne düştükten sonraydı. Kurallar bunu yasaklıyor. Gelip hakemin izlemesine gerek yok. Zaten ele teması görmek yeterli. Baştan sona doğru bir uygulama.

Deniz Çoban: Şuradan bakıyorum Abdülkadir görür müydü diye.

Seçim Demirel: Açık aslında önü.

Deniz Çoban: Ama şurada kırıldığında kırmızılı oyuncunun da kolu önde. Kırmızılı oyuncudan da kırıldı zannetmiş olabilir.

Bülent Yıldırım: Arkadaşlar gerçek olanı söyleyelim. Endüstriyel futbolda anlık tespitler... Şurada kimin elinden gittiğini bir hakemin görme şansı bazen yoktur. Yıllarca Video Hakem'siz sistemde buna benzer ters kararlar çıktığında 'skandal, bu takım yaptı böyle oldu, oysa ki elle bu oynamıştı' diye hakemler yerden yere vuruldu. İyi ki Video Hakem var. Biz de ilk izlerken insanız... Ele teması hissettik ancak Veysel mi vurdu, hücum oyuncusu mu vurdu anlayamadık. Dolayısıyla Video Hakem'in bu müdahalesi ve kararı doğru.

Deniz Çoban: Baştan itibaren Abdülkadir'in beden dilini görüyor muyuz? Ekrana girdiğinde elle oynamayı gösteriyordu. Muhtemelen televizyon işareti de yapmıştır çünkü VAR'dan gelen bilgiyle değiştiriliyor.

Bülent Yıldırım: Tabii, VAR'dan gelen bilgiyle... Çünkü sahadaki ekip, bir ihlalden emin olamadığı için gole hükmetti ve otomatik kontrol süreci Video Hakem tarafından başlamış oldu.

Deniz Çoban: VAR'ın katkısıyla bir karar değiştiriliyorsa ekran işareti yapıldıktan sonra o karar açıklanıyor. Eğer bir değişiklik yoksa ekran işareti yapılmıyor.

86. dakikada Sherel Floranus'a gösterilen sarı kart doğru mu?

Deniz Çoban: Hocam, siz hep dersiniz ya 'üçüncü ceza alanı' diye. Maçın en kritik olduğu an, Beşiktaş kulübesi orada, Beşiktaş seyircisi orada ve bir oyuncu, oyunu yavaşlatıyor. Bu tacı atacak bir yer bulur bu kadar sürede. Seyirci baskısı, kulübeler falan... Yani burada tam böyle yangın çıkmak üzereyken Abdülkadir Bitigen, yangın söndürücüyü sıktı oraya.

Bülent Yıldırım: Bravo, tacı atmayı bu kadar uzatırsanız kenardaki atmosfer bozulur.

Deniz Çoban: Bozulmasına müsaade etmedi.

Bülent Yıldırım: Etmedi. Maç 0-0, maçı okursanız burada bu sarı kartı göstermezseniz sıkıntı yaşarsınız. Doğru bir sarı kart bence de.

Seçim Demirel: Bence de doğru bir sarı kart.

Bülent Yıldırım: Şu amaç da var; şu aşamaya kadar bir şey yok yani top atıldı, gecikebilir ama adımlıyor, adımlıyor, adımlıyor, duruyor, bekliyor, bekliyor... Ne için?

Seçim Demirel: Muhtemelen de hakem orada 'oyna' diye bağırıyordur. Biz duyamıyoruz ama 'oyna' diyordur.

Bülent Yıldırım: Oyunun başlamasını geciktirmekten verilen doğru bir sarı kart.

90+4. dakikada Beşiktaş lehine verilen penaltı kararı doğru mu?

Seçim Demirel: Bu pozisyonda ofsayt yok zaten. Önce onu gördük. Hakemin gördüğü pencereden bunu neden çaldığına bir odaklanmak istiyorum sonra da kendi penceremden... Muhtemelen de aynı zaten.

Seçim Demirel: Kalecinin niyeti aslında kötü değil ama sonuçta kayarak geliyor ve dikkatsiz davranıyor. O dikkatsiz hareketiyle de Cenk Tosun'un hareketlerini kısıtladığını düşünüyorum. Çünkü bir temas gerçekleşiyor. Ama Cenk Tosun'un son anda kaleciye ayağı takılıyormuş gibi bir hareket yapıp kendini atması soru işareti yaratıyor. Bu, hem izleyenler açısından hem de hakem açısından zorlayıcı bir görüntü aslında ama sonuçta totaline baktığımızda kalecinin dikkatsiz bir harekette bulunduğunu ve bunun rakibinin hareketini kısıtladığını düşünüyorum. Hakemin kararını destekliyorum.

Deniz Çoban: Hocam, dikkatsiz harekete örnek. Evet; 'ben dokunmayacağım' diyor, hareketlerini kontrol etmeye çalışıyor ama duramıyor. Cenk, ilk teması aldıktan sonra topu da kurtarmış. Tamam.

Deniz Çoban: Sonra şu dönerek düşmesi, yani hareketi süslemeye çalışması akıllarda soru işareti bırakıyor. Ama bunu belki bu stüdyolarda 50. defa falan söylüyorum ki eğer bir ihlali değerlendirirken düşen oyuncunun hareketlerine bakarsak yanılırız. Bu, hakemlere de söylenir. İhlali yapacak oyuncunun hareketlerine odaklanmamız lazım. İhlali yapacak oyuncunun hareketlerine odaklandığınız zaman oyun kurallarındaki tabiriyle dikkatsiz davrandığını görüyoruz. Net bir penaltı.

Bülent Yıldırım: Bu açı, çok güzel. Sağlıksız olup alıp rakibi süpüren bir hamle değil. Evet, kontrolsüz değerlendiremeyiz. Sarı karttan bahsetmiyoruz. Ataberk, her ne kadar dikkatle gelmeye çalışıp dizini kısmaya çalışsa da eliyle müdahalede bulunmamaya çalışsa da diz kaydığı zaman... Hem sağ ayağına hem sol ayağına bu dikkatsiz kayması ve duramaması bir ihlal. Cenk Tosun'un veya bir forvetin nasıl düştüğü aldatma olmadığı sürece hakem olarak bizi ilgilendirmez. Bu, dikkatsiz bir müdahale. Tereddütsüz verdi. %100 bir penaltı bence de. Tebrik ediyorum, yanılmamış.

90+7. dakikada penaltının atılışında bir ihlal var mı?

Deniz Çoban: Biraz önce söylediğim gibi çok defalarca bunu da ifade ettik. Kural açık; penaltı vuruşu yapılmadan önce her iki takımdan oyuncular, ceza sahasının topa olan 9.15 metrelik mesafelerini ihlal ederlerse vuruşun gol olup olmadığına bakılmaksızın o penaltı vuruşu iptal edilir. Fakat değil ülkemizde, dünyadaki bütün üst düzey maçlar da dahil bu kural, çok fazla uygulanmıyor. Neye dikkat ediliyor? Bu topu kaleci kurtarırsa erken giren bir hücum oyuncusu golü attı mı... Bu topu kaleci kurtarırsa erken giren bir savunma oyuncusu, tekrar topun kaleye vurulmasını engelledi mi... Bir golün önüne geçti mi...

Deniz Çoban: Şampiyonlar Ligi maçı izliyoruz orada da dikkate alınmıyor. Dünya Kupası maçlarını izledik ve orada da dikkate alınmıyor. IFAB, yakın zamanda bununla ilgili bir değişiklik yapmalı artık. Yarın öbür gün bir hakem çıkıp bunu tekrar ettirdiğinde ne diyeceğiz?

Bülent Yıldırım: Hiçbir şey diyemezsiniz oyun kuralları kitabında yazıyor.

Deniz Çoban: 'Kural bunu diyor' diyeceğiz. Ondan sonra, '10 tane daha olmuştu o zaman niye tekrar edilmedi?' diyecekler.