Fener'e yaranamadı Cimbom'a yaramadı!

Şu haberleri hatırlarsınız:
“Fenerbahçe’den Mehmet Ali Aydınlar’a sert tepki... Fenerbahçe, Mehmet Ali Aydınlar’ı suçladı... Fenerbahçe, Mehmet Ali Aydınlar’ı istenmeyen adam ilan etti... Fenerbahçe, Mehmet Ali Aydınlar’ın istifasını istedi...”

Aynı günlerde yayınlanan...
Şu haberi de hatırlarsınız:
“Galatasaray Başkanı Ünal Aysal ‘Mehmet Ali Aydınlar çok başarılı, açıklamalarında samimi ve çok haklı, bu sorunu çözebileceğine yüzde yüz eminim, kesinlikle istifa etmemeli’ dedi.”

Fenerbahçe kızıyor...
Galatasaray seviyordu.

Hal böyleyken...

Galatasaray, açık ara önde bitirmişken, şampiyonluğu kaybederse, kimin “play off” kararıyla kaybetmiş olacak? Galatasaray Başkanı’nın sahip çıktığı Mehmet Ali Aydınlar’ın kararıyla!

Fenerbahçe, açık ara geride bitirmişken, şampiyonluğu kazanırsa, kimin “play off” kararıyla kazanmış olacak? Fenerbahçe’nin istenmeyen adam’ı Mehmet Ali Aydınlar’ın kararıyla!

Türkiye matrak bi ülke.

Ege’menlik kayıtsız şartsız...

2002 sezonunda.
AKP iktidara geldiğinde.
Süperlig’de...
Marmara’nın 6 takımı vardı.
İç Anadolu’nun 2.
Akdeniz’in 1.
Karadeniz’in 2.
Doğu Anadolu’nun 2.
Güneydoğu’nun 2.
Ege’nin 3 takımı vardı.

7 bölge, 7’si de vardı.

Marmara’dan sonra...
En zengin Ege’ydi.

2012 sezonunda.
Süperlig’de...
Marmara’nın 5 takımı var.
İç Anadolu patladı...
5’e yükseldi.
Karadeniz 2’ye katladı.
4 takıma...
Akdeniz 2 takıma çıktı.
Güneydoğu’nun 1 takımı var.
Doğu Anadolu yok.
Ege sadece 1’e indi.

Daha doğrusu, inmişti...
Manisa düştü.
Ege kalmadı.

2013 sezonunda...
Elazığ çıktı.
Doğu Anadolu yani.
Temsil edilecek.

Rize’nin Kasımpaşa’nın Konya’nın Adana’nın çıkma ihtimali var... Ege yok!

Teee 1959’dan...
Süperlig kurulduğundan beri “Ege şehirleri”nin olmadığı ilk sezon olacak!

Çıkarsa “ilçe” çıkacak.
Akhisar.
Tesadüf o ki...
AKP’li belediye iyi mi!

Futbolun beşiği!

Atletizmde...
84 bin erkek sporcumuz var.
44 bin kadın sporcumuz var.
Anca yarısı kadar.

Basketbolda...
129 bin erkek.
31 bin kadın.
4’te 1’den az.

Judo 3’e 1.
Halter 7’ye 1.
Boks 10’a 1.
Güreş 30’a 1.

Yüzme desen...
42 bin erkek.
26 bin kadın.

Hentbol 2’ye 1
Okçu, kayakçı, binici 3’e 1
Masa tenisi, golf 4’e 1
Eskrim, kano, kürek 5’e 1
Yelken, su topu 6’ya 1
Atıcılık 8’e 1
Bisiklet 10’a 1

Peki ya voleybol?

İşte, zurnanın zırt dediği yer burasıdır... Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’nün lisans verilerine göre, “68 bin erkek” voleybolcuya karşılık, “78 bin kadın” voleybolcumuz var!

Yani?

Toplumda erkeklerle eşit sayıda bulunmalarına rağmen... Siyasetten iş dünyasına, sanattan bilime, eğitimden spora kadar, kadınlarımızın “kadın-erkek eşitliği”ni ve dolayısıyla “fırsat eşitliği”ni yakaladığı tek alan, voleyboldur.
HHH
Kadın voleybolcularımızın, uluslararası platformda çok başarılı olmasının... Hatta, erkeklerden daha önce ve daha başarılı olmasının... Gelişmiş ülkelerden her konuda nal toplayan Türkiye’nin, sadece kadın voleybolunda kora kor mücadele etmesinin sırrı budur.

Netice?

Futbolla yatıp, futbolla kalkıyoruz ama... “Futbolun beşiği” İngiltere’deki olimpiyatlara, voleybolcu kızlarımız gidiyor!