FANATİK gururla sunar: Efsane kaleci Dino Zoff

1982’de kaptanlığını yaptığı İtalya ile Dünya Kupası’na uzanan, 1142 dakikalık gol yememe rekoru halen kırılamayan efsane kaleci ve teknik adam Dino Zoff; futbolculuk dönemi, İtalyan futbolu, antrenörlük deneyimleri ve hayat sırlarını paylaştı.

FANATİK gururla sunar: Efsane kaleci Dino Zoff

İtalyan futbolunun hep Avrupa’nın en iyi üst düzeyinde olduğunu söyleyen ve maddi yatırımların futbol için öneminden bahseden Zoff, İtalyan ekibi Napoli’nin Devler Ligi’ndeki rakibi Beşiktaş’ın gruptan çıkma şansının yüzde 50 olduğunu söyledi.

Hani bazı oyuncular vardır gerçekten de taraftarların değil, bütün futbolseverlerin gözünde efsanedir. Bu hafta öyle bir isimle beraberdim ki, sadece ülkesi İtalya’da değil adı, ünü dünyanın dört bir tarafında bilinen bir isim; Dino Zoff... Yaptığı kurtarışları kadar 9 yıl kadar formasını giydiği İtalya’nın en başarılı kulübü Juventus ile yakaladığı başarılarla dolu kariyerini 40 yaşındayken, futbolun zirvesinde; 1982’de İtalya Milli Takımı’yla, İspanya’da kazanılan Dünya Kupası Şampiyonluğu’yla taçlandıran bir efsane o. Futbolculuk yaşantısındaki başarılarla yetinmemiş, Dünya Kupası’nı kazandırdığı milli takımını Euro 2000’de finale taşımış, finalde ise kupayı kıl payı altın gol saçmalığıyla kaybetmişti. Bana kalırsa o yalnız sahadaki bu başarılarıyla değil, saha dışındaki, mütevazı, kendinden emin ve dik duruşuyla da bir efsane. İşte size can alıcı tespitleriyle keyifli bir Zoff söyleşisi...

İtalyan futbolunda bir tıkanma var? Sizden sonra yeterince yıldız yetişmiyor? Totti, Del Piero’dan sonra forvet hattında aslen Brezilyalı olan Eder oynuyor? Sizin tecrübelerinizden neden yararlanılmıyor?

Tecrübelerden yararlanma konusu şartlara göre değişir. Bunun pek çok nedeni olabilir ama tabii belirleyici olan federasyonlardaki yönetici sınıfının iş yapılabilirliği. Benim dönemimde az imkana karşı daha çok yıldız vardı. Fachetti, Rossi gibi. Ancak, şimdi de kuşak değişimi olduğunu düşünüyorum. Yine de bir hareket var, yeni oyuncular çıkıyor. Yavaş yavaş zamanla gelecek, yetişecek yenileri. Tabii, dışarıdan gelen kuşaklar da var. Onlardan da yararlanılıyor. Yıldız futbolcu bakımından da Serie A’da 50 oyuncu üst düzeyde para kazanıyordur, diğerleri ise normaldir, öyle çok abartı para kazanmıyordur.

‘Avrupa’da en iyi defans Juve’nin’

İtalyan futbolunun mevcut durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

İtalyan futbolu, her zaman Avrupa’nın en iyi üst düzeyinde yer aldı. Hep ilk ikilerde; şu anda da öyle. Örneğin; Juventus’un defansı Avrupa’nın en iyilerden.

Juventus demişken, Siyah-Beyazlılar son 5 yıldır Serie A şampiyonu. Ambargo koymuş durumda. Bu da İtalyan futbolunu kilitlemiş gibi değil mi? Eskiden daha çok rekabet vardı. Bunu neye bağlıyorsunuz?

Juventus, çok güçlü. Önceden de çok güçlüydü. Yalnız son senelerde Milan ve Inter zor dönemden geçmekteler. Doğru transfer politikası izlemediklerini ya da doğru yatırım yapmadıklarını görüyoruz. Roma ve Napoli’ye gelince onlar da kazanmasını biliyorlar, bir yere kadar getiriyorlar ancak, kritik bir noktada kilitlenip yarıştan düşüyorlar.

‘Şiddet futboldan soğutuyor’

Takımların doğru yatırım yapmadığından bahsettiniz. Türkiye’de yayın hakları kulüpler için önemli bir gelir kaynağı. Keza aynı şekilde özellikle büyük takımlar dışındaki takımlar için İddaa gelirleri . İtalya’da nasıl durum sizce?

İtalya’da yayın hakları ve taraftar gelirleri yüksek değil. Yayın hakları parasını keserseniz zaten futbol biter. İtalya’da stada gitmek kolay ve konforlu değil. Arabaya park bulma sorunu var. Statlar çok eski. İnsanların gitmesini olumlu yönde motive etmiyor. Tabii bir de futbolda şiddet var. Statlarda yaşanan şiddet olayları da insanları soğutuyor. Bahis gelirleri ve devletin sporla ilgili kurumlarından bahsettiniz. İtalya’da son 10 yıldır doğru düzgün bahis oynanmıyor. Evet, CONI (İtalya Milli Olimpiyat Komitesi) bizde de destekliyor ama tek başına olmaz tabii.

‘İtalya gruptan rahat çıkar’

İtalya Milli Takımı’nın başındayken Berlusconi ile bir atışmanız ve sonrasında istifanız gelmişti. Neydi o dönemki sıkıntı?

Aslında Berlusconi ile alakası yok. İtalyan futbolunda kavga eksik olmaz, sonra herkes bir şekilde yine yolunu bulur. İstifa etmek devrimci bir harekettir. İstifa etmesem o dönem milli takımın yaşadığı zorluklarla karşılaşacağımı biliyordum. Japonya ve Kore’nin ev sahipliğindeki dünya kupasındaki kötü sonuçtan sonra kalp krizi geçirebilirdim.

İtalya Milli Takım’nın 2018 Dünya Kupası elemelerindeki durumunu nasıl görüyorsunuz?

İtalya’nın grupta 1. ya da 2. sırada olacağını düşünüyorum. Avrupa’nın iyi takımlarından. Tabii, Antonio Conte büyük antrenör. Juventus’un bugünkü başarısının da mimarlarından. Conte’nin, Juventus’taki kadar milli takımda tam başarılı olduğu söylenemez ama her şeye rağmen İngiltere’de şu an başında olduğu Chelsea’yi şampiyon yapabileceğini düşünüyorum. İtalya Milli Takımı, bu son Avrupa Şampiyonası’nda iyi oynadı ama olağanüstü büyük bir iş yapmadı bence. Bu şampiyonada çok farklı takımlar iyi futbol ve oyunlarıyla öne çıktı.

Napoli ile Beşiktaş, Şampiyonlar Ligi’nde aynı grupta. Beşiktaş iki maçta rakibinden 4 puan aldı. Gruptan çıkma şansları nedir?

Beşiktaş çok iyi futbol oynuyor. Grupta mükemmel işlere imza attı. Napoli ile kıyaslarsak üst tura çıkma şansını yüzde 50-50 görüyorum.

‘Ya okuyun ya da futbol oynayın’

Futbolda duayen bir isimsiniz. Yılların tecrübesi olarak, gençlere tavsiyeniz nelerdir? Bu dönem biraz fazla mı teknolojiyle meşguller?

Bu durum kuşaktan kuşağa değişiyor. Yeterince emek göstermiyorlar. Hayat sana fedakarlık yapmayı öğretiyor bir yerde. Yetiştiğin koşullar da bunda belirleyici. Sokak kültürü seni götürüyor, yetiştiriyor. Bakınca iyi futbolcuların hepsi yoksulluğun olduğu yerden çıkıyorlar. Güney Amerika, Afrika’dan çıkıyorlar. Buralarda tesisler uzakta, çocuğu antrenmana götür, başında bekle, dön geri zahmetli bir iş. Oysa benim dönemimde ben günde 8 saat top oynardım.

Türkiye’de aileler, çocuklarının geleceğini belirlerken eğitim ile spor arasında bir seçim yapmak durumunda kalıyor. Çoğunlukla da eğitim tercih ediliyor ve spor bırakılıyor? Bununla ilgili neler söylemek isterseniz?

Benim memleketimde ve hatta ailemde şöyle bir anlayış vardı. Okuyorsan oku, yok hayır okumayacaksan git bir işte çalış ya da top mu oynuyorsun o zaman iyi oyna. Bence bu konuda aileler, çocuklarına baskı yapmamalı. Burada da aileler, özellikle çocukları sporla uğraşan aileler baskı yapıyor. Çocuk sahada bir hareket yapıyor ve dönüyor hemen tribüne bakıyor. Çünkü babası yandan bağırıp çağırıyor. Gerçi, benim babam beni izlemeye Serie A’da oynamaya başladığımda geldi (Gülüyor). Bir de bir pozisyonda kızdı. Pozisyon oldu. Uzaktan şut geldi gol oldu. Maç sonu konuşuyoruz. İlk defa orada sordu. ‘Niye yedin o golü’ diye. Ben de ‘orada şut çekeceğini beklemedim’ dedim. Döndü bana ‘sen eczacı mısın kaleci misin? Tabii ki şut çekecek’ dedi (Gülüyor).

İlker Dilek

Haberin Devamı
YORUM YAZ