Bahattin Duran Fanatik'e konuştu: Her maç yeni bir hedef!

Deniz Çoban'ın konuğu, hakem dünyamızın 'Efsane Üçlüsü'nden Bahattin Duran...

Deniz Çoban: Öncelikle nasılsınız? Sağlığınız iyi mi?

Bahattin Duran: Çok şükür, sağlığımız yerinde. Salgının ilk döneminde moralimiz bozulsa da sonrasında uyum sağladık ve moralimizi yüksek tutmaya başladık.

18 yıldır FIFA Kokartlı...

Sizi daha yakından tanımak isteriz ?

■ 26 Eylül 1975, İstanbul doğumluyum. Hakemliğe 1994 yılında başladım. 2001 yılından bu yana Süper Lig Yardımcı hakemiyim. 2003’ten beri, 18 yıldır aralıksız FIFA kokartı takıyorum. 1996 yılında İstanbul Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünden mezun oldum. 1998’de Süper Lig hakemi Mustafa Kalkandelen’in yanında Metro Grosmarket’te iş hayatına başladım. 2009’dan beri de Erüst Tarım’da Satış Pazarlama Müdürü olarak görev yapıyorum.

‘‘Evde kal’’ çağrısına kulak verenlerden misiniz?

■ Elimizden geldiğince uymaya çalışıyoruz. Çok zor olmasına rağmen evde kalan çocuklarımızı takdirle karşılıyorum.

‘Kardeşime sarılmayı özledim’

Evde ne gibi önlemler aldınız?

■ Alışveriş için haftada bir gün dışarı çıkıyorum. Bu çıkışlarda da maske ve eldivenimi takıp sosyal mesafe kuralına riayet ediyorum. Annem, babam ve kardeşim kurallar gereği evden hiç çıkamadıkları için onların alışverişini de ben yapıyorum. Bunun yanı sıra haftada bir kaç defa Tarık Ongun ile birlikte Federasyonumuz’un Beylerbeyi Tesisleri’nde antrenman yapıyoruz. Bu zor günlerde bu güzel tesisi hakemlerin kullanımına açan Federasyon Başkanımız Nihat Özdemir ve MHK Başkanımız Zekeriya Alp’e teşekkürlerimi iletiyorum.

En çok neyi özlediniz?

■ Özgürce anneme, babama, kardeşime sarılmayı ve tabii ki maç yönetmeyi...

‘Evde iş bölümü yaptık...’

Evde bir gününüz nasıl geçiyor?

■ Biraz garip olacak ama bu süreçte günlerim çok yoğun geçiyor. Sabah kalkar kalkmaz iş ile ilgili maillerimi kontrol ettikten sonra telefon trafiği başlıyor. Daha sonra eşimle iş bölümü yapıyoruz. Can (9 yaşında) ve Kaan (1.5 yaşında)adında iki oğlumuz var. Eşim, Kaan ile ilgilenirken; ben, Can’ın derslerine yardımcı oluyorum. Ben Kaan ile ilgilenirken de eşim, Can’ın öğretmeni oluyor!

Gün içinde Koronavirüs ile ilgili yerli ve yabancı bilimsel yayınları okuyor, izliyorum. Akşamları da salgın ile ilgili durumu istatistiksel verilerle takip ediyorum. Bu arada eşim Ümran Duran hemşire. Şu anda doğum sonrası ücretsiz izinde... Ancak arkadaşları canla başla hastanede görev yapıyorlar. Biz evimizde çocuklarımızla birlikteyken, onlar inanılmaz bir özveri ile gece gündüz çalışmaya devam ediyorlar. Tüm sağlık çalışanlarımıza şükranlarımı sunuyorum. Allah yardımcıları olsun. Hakları ödenmez.

‘Tarık’ın o hali unutulmaz’

Cüneyt Çakır ve Tarık Ongun ile neredeyse son on yıldır berabersiniz . En unutamadığınız maç hangisi ve en güldünüğünüz maç?

■ Unutamadığım o kadar çok maç var ki... Mesela 2015 yılındaki Juventus-Barcelona maçı... 2014 Dünya Kupası’ndaki ilk maçımız: Brezilya-Meksika... 2014 Dünya Kupası Yarı Finali; Hollanda-Arjantin... 2018 Dünya Kupası Yarı Finali; Hırvatistan-İngiltere... Bunlar unutulmazlarım arasında. Yazarken bile güldüğüm anım ise, Fenerbahçe-Beşiktaş derbisinde maçın bittiğini zannederek bayrağını toplayıp Cüneyt Çakır hocanın yanına koşan Tarık Ongun’un hali!..

Şimdi hedefte hangi maç var?

■ Cüneyt Çakır’ın bizim ekibe aşıladığı en önemli şey, hedeflerin hiç bitmemesi... Her maç, bir öncekinden daha önemli... Her sene, bir öncekinden daha önemli... İşte bu sayede 10 yılın üzerinde bir ekip ve istikrar geldi. Şimdi hedefimizdeki maç, ligler başladığında çıkacağımız ilk maç olacak. Büyük bir heyecanla bekliyorum. Hedefteki turnuva ise EURO 2020... Tabii artık EURO 2021!

‘Ekip her gün görüşüyor...’

Bu süreçte ekip nasıl görüşüyor?

■ Görüntülü konuşmalarla biraraya geliyoruz. Cüneyt hocadan sürekli klipler geliyor ve üzerinde konuşuyoruz. EURO ekibimizde yer alan yardımcı hakem arkadaşımız Emre Eyisoy, Tarık Ongun ve ben, ayrı olarak görüntüler üzerinden analizler yapıyoruz. Ayrıca MHK ve UEFA tarafından gönderilen yazılı kural sınavı ve görüntülü testleri de yapıyoruz.

Birlikte çıktığınız ilk maçı hatırlıyor musunuz?

■ Ekip olarak birlikte ilk çıktığımız maç, Ağustos 2009’da Nacional Madeira-Zenit St. Petersburg maçıydı. Diğer istatistiki bilgiler, ‘istatistik sorumlumuz’ Tarık Ongun’dan gelmişti zaten!

"Yumurta kırarım ama getirirken!.."

Ev işleriyle, mutfakla aranız nasıl? Sadece yumurta kıranlardan mısınız?

■ Ev işleriyle aram çok kötü. Yumurta kırabilirim ama muhtemelen getirirken! Yemek seçmem. Beğendili et sote, patlıcan kebabı ve zeytinyağlı enginar favori yemeklerim.

"Kilo almadım, kilo verdim"

Kilo aldınız mı?

■ Antrenmanlarıma çoğunluğu evde olmak üzere yoğun bir şekilde devam ediyorum. Performans antrenörlerimizin hazırladığı 36 günlük mükemmel bir kuvvet antrenman programı var. Yarısını bitirdim, kendimi çok iyi hissediyorum. Bu süreçte kilo bile verdim...

"Tenis oynuyoruz, hocamız Dedeş..."

Bir hobiniz var mı?

■ Son 2 yıldır eşimle birlikte tenis oynuyoruz. Tecrübeli yardımcı hakemlerimizden Alpaslan Dedeş hocalığımızı yapıyor.

Televizyonda ne izliyorsunuz?

■ Televizyonda yalnızca küçük oğlum ile birlikte çizgi film izliyorum.

"Deniz ve tatil, aile ve futbol"

Salgın bittiğinde yapacaklarınız listesinin ilk üçüne ne yazdınız?

■ Ailemle birlikte deniz kenarında bir tatil... Annemlerde kalabalık bir aile yemeği... Cüneyt Çakır ve Tarık Ongun ile maç yönetmek...

Kitap, dizi ve film tavsiyeleriniz?

■ Kitap; Otuz Milyon Kelime...

■ Dizi; Dark ve Game of Thrones...

■ Film; Aile Arasında ve The Accountant...

Aşağıdaki boşlukları doldurmanızı istesem?

Şu stresli günlerde istediğim bir şeyi yapmak için 1 saatim olsaydı ........ “Eşimle başbaşa kahve içmeye giderdim...”

Bu süreçte dindiğim en önemli tecrübe; ........ “Bilimin insanlık için aslında ne kadar önemli olduğu...”

Geçmişte yapma fırsatı bulamadığım için yapamamıştım ama şimdi vaktim bol ve ......... “Çocuklarımla bol bol vakit geçiriyorum.”

Lige verilen bu arada ......... bana çok iyi geldi. “Düzenli uyku”

Virüs tehdidi bittiğinde yapacağım ilk şey ......... “Anne ve babamın elini öpüp, kardeşime sarılmak olacak.”

Virüs tehdidi bittiğinde, daha önce yaptığım gibi bir daha asla ......... demeyeceğim. “Bu hafta sonu evden dışarı hiç çıkmayacağım”

"Sağlıkçılar minnettarız"

Son mesajınız?

■ Ülke olarak çok zor bir süreçten geçiyoruz. Bu pandemi sırasında hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Başta sağlık personeli olmak üzere sahada görev yapan tüm çalışanlara kolaylıklar diliyorum. Herkese hayırlı Ramazanlar diliyor ve bayrama kadar salgının hafiflemesini umut ediyorum.