Abdülkadir Bitigen: Derbi sonrası eve mutlu döndüm!
Deniz Çoban'ın konuğu, hakem dünyamızın yeni yıldızlarından Abdülkadir Bitigen: Bir hakemin eve dönüş yolculuğunda mutlu olması tarif edilemez.
Deniz Çoban: Hocam merhaba, öncelikle nasılsınız?
Haberin Devamı ›
Abdülkadir Bitigen: Teşekkürler. Sağlığımız iyi, moralimiz yüksek.
Sizi daha yakından tanımak isteriz.
■ 1984 Kayseri doğumluyum. 2000 yılında hakemlik kariyerime başladım. Diş Hekimi’yim. Kayseri’de özel bir poliklinikte meslek yaşantıma devam ediyorum. 3 yıldır evliyim. Eşim, bir Devlet okulunda Anaokulu Öğretmeni.
‘Bu arayı bekliyormuşuz!’
Kaç gündür evdesiniz?
■ Üzerimize düşen görevleri yerine getirmeli, sorumluluklarımızın farkında olmalıyız. Ligler tatil edildikten sonra uzun süre hiç evden çıkmadım. Şimdilerde temel ihtiyaçlarımızı karşılamak ve idman yapmak için çok erken veya çok geç saatlerde çıkıyorum. İş hayatımızı tamamen durdurduk.
Ne tür önlemler aldınız?
■ Misafir kabul etmiyoruz. Dışarı ile bağlantımızı koparttık. Anne, babamızın yanına dahi gitmiyoruz. Alışverişe gittiğimde eldiven, maske kullanıyorum. İdman yaptığım yerde insan olmamasına dikkat ediyorum.
Haberin Devamı ›
Bir günümüz nasıl geçiyor?
■ Gayet keyifli. Böyle bir ara bekliyormuşuz! Evlendiğimizden beri ilk defa böyle bir fırsat yakaladık. Beraber kitap okuyoruz, film, dizi izliyoruz. Eşime, öğrencilerinden videolar geliyor. İzleyerek mutlu oluyoruz.
En çok neyi özlediniz?
■ Biz misafir kabul etmeyi ve misafirliğe gitmeyi çok severiz. Arkadaşlarımla yüz yüze görüşmeyi özledim. Tabii en çok anne-babamı özledim.
,‘Eyüp-Tokat maçı unutulmaz’
Mesleğe dönelim. Unutamadığınız maçlar?
■ Birincisi; Üst Klasman kadrosuna yükselmeden önceki sene... Sayın Zekeriya Alp’in MHK Başkanımız olduğu dönemde, MHK üyemiz Sayın Yüksel Okçuoğlu, Eyüp-Tokat maçında beni izlemişti. Kırılma maçlarımdan biridir. İkincisi; Mustafa Kamil Abitoğlu’nun jübilesini yaptığı müsabakada da ilave hakem olarak görev almıştım.
‘‘Zor maçların aranan hakemi" olmuştunuz. 27. Süper Lig maçında derbi yönetme başarısı gösterdiniz. Nereden çıktı bu ara diye üzüldüğünüz oluyor mu?
■ Sağlık söz konusu olunca, her şey geri plana atılıyor. Böyle bir hastalığı kim öngörebilirdi? Bu ara, tüm futbol camiasının sağlığı için verildi. Futbola gönül veren herkes sahada, tribünde ya da ekran başında olmak ister; ancak sağlıklı koşullarda.
Haberin Devamı ›
‘Derbiyi klinikte öğrendim’
Derbi için herkes Cüneyt Çakır, Fırat Aydınus'u beklerken; Fanatik 'Tek aday Bitigen manşetini attı. Siz bu derbiyi yöneteceğinizi tahmin ettiniz mi?
■ Yazınızı okudum. İsmimin geçmesi beni mutlu etmişti. Atamayı, çarşamba günü öğrendim. Klinikte hekim arkadaşım ile otururken telefonuma mesaj geldi. O anki duygularım tarif edilemez. Çünkü hayallerimden biriydi. Heyecanımı yenmeye çalıştım, ama çok da başarılı olamadım! Ben heyecanlandığımda, ellerim soğuk olur. Maç günü ellerim buz gibiydi! Sahaya çıkınca her şey değişti. Ekibim ile tüm enerjimizi ortaya koyduk. Maç bittiğinde hepsine tek tek sarıldım. Çok mutluydum. Büyük bir keyifle evime döndüm. Bir hakem için eve dönüş yolculuğunda mutlu olmak, tarif edilemez bir duygudur.
‘Eleştirilerden beslenirim’
Ben de sizi eleştirdim, Etkileniyor musunuz?
■ Eleştirileri takip ederim. Herkesin kendine özgü bir bakış açısı var. Biz hakem gözüyle bakıyoruz; kimileri yorumcu, kimileri taraftar gözüyle. Herkesin duygusunu anlamak lazım. Eleştirilerden kendi adıma yararlı bir şeyler öğrenebilirsem, benim için kâr. Deniz ağabey, sizle de çok maçta yan yana görev yaptık. Güzel bir sohbetin içinde olduğumuz için ben de eleştirileriniz hakkında yorum yapmadan buraya gülümseyerek bir ünlem işareti (!) koymak istiyorum.
Haberin Devamı ›
"Apartmandaki çocukların maçlarını yöneteceğim"
Salgın bitince ‘Yapılacaklar Listeniz’?
■ En başa anne-babamı yazarım, çok özledim onları. İkinci sıra; yeşil sahaların. Maç yönetmeyi de çok özledim. Sonra çocuklar... Ben müsabakaya gittiğimde, apartmanın küçükleri kapıyı çalıp eşime, “Abdulkadir amca evde mi? Biz maç yapacağız, yönetmeye gelir mi?” diye soruyormuş. Bir gün onların maçını yönetmeliyim. Ve hastalarım... Klinikte onlarla uzun sohbetlerime devam etmek istiyorum. İletişimimiz çok kuvvetlidir. Hepsi maç öncesi başarı diler, dua eder.
"Mantı favorim"
Ev işlerinde nasılsınız?
■ Aşçılıkta ‘başlangıç aşaması’nda bile değilim. Sadece güzel kahvaltı hazırlarım! Aslında tüm ev işleri bana uzak! İyi ki eşim var! Kayseri mutfağını çok severim. Mantı ve yağlama, favorilerim.
Haberin Devamı ›
"1 gün tatilim var"
Kilo aldınız mı?
■ Hiç kilo almadım. Haftanın 1 günü kendime tatil veriyorum, 6 gün idman yapıyorum. Yemeği erken yerim. Böylece kısıtlama yapmam!
Bir soru da eşinizden alalım
Anıl Bitigen: Çocukluğuna dair en çok özlem çektiğin şey nedir?
Abdülkadir Bitigen: Çocukluk arkadaşlarım ile yaptığım mahalle maçları ve saklambaç oyunu. Bir de dayımla havuza gitmek..
"Çakır ve Aydınus varken başka idol aranır mı?"
Henüz FIFA kokartınız yok, ama Cüneyt Çakır’ın Avrupa’da VAR kadrosuna girmeyi başardınız.
■ Cüneyt hocaya böyle bir güven verebildiysem ne mutlu bana. Böyle bir ekiple yurt dışında ülkemi temsil etmek büyük onur.
İdolünüz kim?
■ Yaşayan efsaneler Cüneyt Çakır ve Fırat Aydınus varken, başka ülkelerde idol aramaya gerek yok.
"Futbolcu aradığında dibinde gözükeceksin"
Babanız (Galip Bitigen) eski bir Süper Lig hakemi ve çok sevilen biri.
■ Hakem olmamda en büyük, hatta tek etken. Salgından önce her sabah idman yapar, fotoğrafını bana gönderip mesaj verirdi! Hakemliğinde çok koşardı; “Maçta futbolcu seni aradığında dibinde gözükmelisin” derdi. Ben de çok koşmaya çalışıyorum. Kariyerimin sonunda babam gibi sevilen biri olursam, ne mutlu bana...
Vakit buldukça yapmak istediğiniz bir şey?
■ Sinemaya gitmek... Çocukken film afişinde ‘Mahşer Günü’ yazısını okumuşum. Sonra da bahçeden, balkondaki anneme sormuşum: “Anne, Mahşer Günü ne zaman?” Annem “Eve gel” dedikçe, bağırıyor muşum: “Anne söyle, mahşer günü ne zaman? O gün sinemaya gideceğim!” ‘Tavla’ da ilgi alanımda. Seminerlerde çok hakem arkadaşım ve ağabeyimin canını sıkmışımdır!
Ne izliyorsunuz?
■ ‘Ağır Yaşamlar...’ İnsanların zayıflamak için verdiği mücadeleyi, kendi iradeleri ile olan savaşı anlatıyor. Yunus Emre dizisine yeni başladım.
Kitap, dizi, film, tavsiyeniz?
■ Kitap; Tarihin Işığında (İlber Ortaylı)
■ Dizi; Fringe
■ Film; Joker
AŞAĞIDAKİ BOŞLUKLARI DOLDURMANIZI İSTESEM
■ Şu an istediğim bir şeyi yapmak için 1 saatim olsaydı ...... “Bir et lokantasına giderdim.”
Bu süreçte edindiğim en önemli tecrübe ...... Sağlığın ve ailenin önemi.
Geçmişte yapamamıştım ama şimdi vaktim bol ve sıklıkla ...... “Kitap okuyorum.”
Lige verilen bu arada ...... bana çok iyi geldi. “Evde zaman geçirmek.”
Virüs tehdidi bittiğinde ilk yapacağım şey ...... “Tüm günümü dışarda geçirmek olacak.”
Salgın bittiğinde, daha önce yaptığım gibi bir daha asla ...... “Kontrolsüzce kalabalığa karışmayacağım.”
Son mesajınız?
■ Tekrardan coşku ile yaşayacağımız bir futbol mücadelesinin içinde olacağız. Gelecekte bu coşkuya ortak olabilmek için, şimdi evde kalmalıyız. Hastalıkla mücadele edenlere acil şifalar, hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet diliyorum.