Formula 1 – Suudi Arabistan GP'si değerlendirmesi
Formula 1 camiasının en önemli isimlerinden Fırat Keskin, "Formula 1 – Suudi Arabistan GP’si değerlendirmesi" yazısıyla karşınızda...
Füze saldırısı altında başlayan Suudi Arabistan hafta sonu, Verstappen için 1001 gece masalları tadında bitti.
Haberin Devamı ›
Suudi Arabistan hafta sonu, bize iki konuyu netleştirmesi açısından önemliydi: İlk konu Formula 1’in parayı insan hayatından üstün tuttuğuydu. Füze saldırısına rağmen yarışın yapılması gerçekten hayret vericiydi. İkinci konuysa artık bir devrin kapanması olarak yorumlanabilir. Artık net bir şekilde Mercedes’in devrinin kapanmakta olduğunu söyleyebiliriz.
Şimdi soru cevaplarla yarışı değerlendirelim.
Ferrari mi hızlıydı, Red Bull mu?
Ferrari daha potansiyelli bir araba olmasına rağmen yarışı Red Bull aldı. Nedeni Ferrari’nin ayar hatası yapmasıydı.
Geçtiğimiz hafta Ferrari biraz daha yüksek yere basma kuvvetiyle lastik aşınması konusunda rakiplerinden iyi görünmüştü. Bahreyn’de Ferrari’nin düzlük hızları düşüktü ama Ferrari virajlı ikinci sektörde çok üstündü. Araba ikinci sektördeki virajlarda lastiklerinin üzerinde kaymadığı için lastiklerini rakiplerinden uzun süre korumuştu.
Haberin Devamı ›
Suudi Arabistan’daki ilk sektör de bol virajlı ve yüksek hızda yön değişimleri içeriyor. İkinci ve üçüncü sektörler ise uzun düzlüklere sahip. Ferrari, ilk sektörün lastik aşınması üzerindeki etkilerini düşünerek yüksek yere basma kuvveti üreten kanat açılarını seçti. Bu nedenle birinci sektörde rakipsizdiler. Ferrari’nin ilk sektördeki üstünlüğü ikinci ve üçüncü sektörde handikaba dönüştü. Düzlük hızındaki handikap, lastiklerin uzun süre dayanması karşılığında ödenmesi gereken bir bedel gibi görünüyordu. (Doğruyu söylemek gerekirse ben de böyle düşünüyordum.) Düşük yere basma kuvveti ayarı yapan rakipleri lastiklerini süratle tüketirken Ferrari rahat bir yarış çıkaracaktı.
Ancak bu hafta ilginç şekilde lastikler sorunsuzdu. Lastik aşınması hiçbir takım için sorun olmadı.
Böylece yere basma kuvvetinden ödün veren takımlar, lastiklerini yıpratmadan 3 sektörün 2’sinde avantaj sağlamış oldu. Ferrari bu nedenle Red Bull’a karşı koyamadı. Yarıştan sonra Binotto, “Yüksek yere basma kuvveti üreten ayarı seçerek lastiklerimizi koruyacağımızı düşündük. Ama düşük yere basma kuvveti üreten arka kanatları takmalıydık.” dedi.
Haberin Devamı ›
Açıkçası Ferrari ekibini tercihlerinden dolayı suçlayamayız. Fakat tercihlerinin yarışın sonucuna etki ettiği de bir gerçek.
Yarış Perez’in elinden nasıl kaçtı?
Kariyerinin ilk pole pozisyonunu alan Perez yarışı kazanabileceğini düşünüyordu. İlk 16 tur boyunca çoğu izleyici de buna inanmıştı. Fakat Ferrari pit ekibi üst düzey işler yapmaya devam ediyor.
16. turda Ferrari pit ekibi bir anda garajın önüne çıktı. Leclerc’e telsizden pite gelmesi söylendi. Pit hazırlığını gören Red Bull ekibi de hemen Perez’i pite çağırdı. Red Bull’un paniğe kapılma nedeni geçtiğimiz haftaki undercut etkisiydi. Yeni jenerasyon lastiklerde undercut etkisinin çok büyük olduğunu geçtiğimiz hafta yazmıştım. Bunu bilen Red Bull doğru bir karar vererek Perez’i pite aldı.
Ferrari ise son anda pistte kalmayı tercih etti. Bu durum klasik, “Rakibin ne yapıyorsa tersini yap.” hamlesiydi. Normal bir yarış akışında ilk pitler sonunda Perez’in lider kalması gerekiyordu. Ancak bir anda yine Latifi sahneye çıktı ve aracını duvara sürdü. Güvenlik aracının çıkması sonucu Perez pitten çıkış turunda hızını %40 oranında düşürdü. Perez’in yavaşlaması, Leclerc’e ve Verstappen’a pit yapmaları için büyük avantaj sağladı.
Haberin Devamı ›
Günün en şanssız ismi Perez’di.
Leclerc – Verstappen mücadelesinde ne oldu?
Pit’lerden sonra önde kalan Leclerc ve Verstappen rakipleriyle farkı açarak ilk iki sırayı garantilemiş gibiydi. Leclerc, Verstappen ile farkı 2 saniyeye çıkarmıştı ve yarışı kontrol ediyordu. Fakat 36. turda önce Alonso, sonra da Ricciardo’nun araçları pit girişinde yolda kaldı ve sanal güvenlik aracı süreci başladı. Bu süreçte hızlar düşürüldüğünde turu en kısa mesafeyi kat ederek dönen pilotlar rakiplerine yaklaşabiliyor. Sanal güvenlik aracı bittiğinde Leclerc – Verstappen farkı 0,7 saniyeye düşmüştü.
Verstappen açısından olumlu nokta, lastiklerini Leclerc’den daha hazır tutmayı başarmasıydı. Böylece yarış yeniden başlayınca Verstappen, Leclerc’in DRS mesafesi dışına çıkmasına izin vermedi. Düzlüklerdeki üstünlüğüyle de rakibi tehdit etmeye başladı. Sanal güvenlik aracından 2 tur sonra DRS açılınca da atağını yaptı.
Haberin Devamı ›
Fakat yüksek azami hız farkına rağmen geçişi kolay olmadı. Leclerc çok zeki bir pilot. Aynı geçen haftaki taktiği bu hafta da uyguladı. Ve aynı geçen haftaki gibi, Verstappen ilk geçiş denemesinde aynı tuzağa düştü. Verstappen’ın ikinci geçiş denemesinde Leclerc yine benzer taktiği uyguladı. Verstappen bu sefer tuzağa düşmedi. Ancak kedi-fare oyunu sırasında lastiklerini bloke ettiği için momentumunu kaybetti ve sonraki start düzlüğünde geçiş yapamadı. Üçüncü ve son denemesindeyse her şey istediği gibi gitti. 27. virajdan önceki düzlüğü Leclerc’e yaklaşmak için kullandı ve Leclerc’in tuzağına düşmedi. Start düzlüğündeyse atak yaparak liderliği aldı ve yarışı kazandı.
Güvenlik aracı gibi faktörler açısından şanslı olsa da hatasız bir yarış çıkardı ve bileğinin hakkıyla güzel bir galibiyet aldı.
Mercedes’te neler oluyor?
Mercedes takımıyla ilgili yazacağım tek olumlu şey, pilotları olabilir. Hem Russell hem de Hamilton gerçekten iki yarıştır çok iyi iş başarıyor.
Mercedes, lider gruptan 1 saniye daha yavaş temposuyla bir orta sıra takımına dönüşmüş durumda. Belki saf araç performans olarak orta sıralarda yer alan takımlardan iyiler. Ama onları orta sıra takımı olarak değerlendirme nedenim sadece arabalarının hızının yetersiz olması değil. Aynı zamanda organizasyon anlamında da çok kötüler. Hamilton’ı hem güvenlik aracında hem de sanal güvenlik aracında pite almadılar. Taktik anlamda ne yapmaya çalıştıklarını anlamak mümkün değildi.
Hamilton’ı tek pitini yapmak üzere çağırdıklarında çok geçti. Ayrıca lastik değişimi yine 4 saniye sürdü. Hamilton 6. sırada girdiği pitten çıktığında on ikinciydi. Eğer normal bir pit yapabilselerdi, Hamilton piste onuncu olarak çıkardı. Ve yarışı da muhtemelen 8. sırada bitirirdi.
Üstüne üstlük orta hamuru seçmeleri de yanlıştı. Geri kalan 9 turda yumuşak lastiği tercih etmeleri daha doğru olurdu. Böylece Hamilton sert lastik kullanan rakiplerinden tur başına en az 1 saniye daha hızlı olabilirdi. Normal sürede yapılan bir pit ve doğru lastik seçimiyle yarışı ya Ocon’un hemen önünde 6. sırada ya da hemen arkasında 7. sırada bitirebilirdi.
Takımın dağınık görüntüsü bu sezonu kaybetmeye, kazanmaktan daha yakın olduklarını gösteriyor.
Orta sıranın lideri kimdi?
Haas ve Alfa Romeo sezona çok iyi hazırlanmış. Güçlü Ferrari motoruyla orta sırayı kontrol ediyor gibi görünüyorlar. McLaren da geçen haftaki tutukluğunu atarak orta sıraya geldi. Ricciardo’nun mekanik arızası Mercedes’in dayanıklılığı konusunda soru işaretleri yaratsa da yarış performansları orta sıralar için yeterli. Sıralamalarda motorun çok iyi olmaması nedeniyle geride kalıyorlar. Fakat yarışta lastik kullanımı ve denge olarak fark yarattılar.
Alpine’in de saf performansı iyi görünüyor. Dün hem Ocon hem de Alonso net bir performans ortaya koydu. Fakat performansları iyi görünmesine rağmen El Plan biraz daha beklemek zorunda. Motorları güçsüz ve dayanıksız. Teknik konularda çözümler genelde uzun zaman alır.
Öte yandan dün iki takım arkadaşının birbiriyle mücadelesi kenar yönetimini ve taraftarlarını korkuttu. Takım bir süre iki pilotun mücadelesine izin verdi. Daha sonra ise müdahale ederek olası bir kazayı engellediler. Hem önce müdahale etmemeleri doğruydu hem de sonradan müdahale etmeleri doğruydu. Önce mücadelenin 1-2 tur içinde biteceğini düşünerek pilotlarına yarışma hakkı tanıdılar. Sonra da mücadelenin beklenenden uzun sürdüğünü ve bu mücadelenin pilotlara zaman kaybettirdiğini görünce müdahale ettiler.
Yazıyı çok uzatmamak adına burada kesiyorum. İki haftalık arada pilotları ve takımları yazmaya devam edeceğim.
Fırat KESKİN