Formula 1 – Monaco Klasiğine Hazırlık

Formula 1 dünyasının duayen isimlerinden biri olan Fırat Keskin, Formula 1 Monaco GP'si öncesindeki gelişmeleri değerlendirdi.

Formula 1 – Monaco Klasiğine Hazırlık

Monaco çok dar bir şehir pisti olduğu için genellikle mesafeli yaklaşılan bir pisttir. Üstelik de kısa ve tur bindirmelerin çok yoğun yaşandığı bir pisttir. Normal koşullarda kısa ve çok tur bindirmelerin söz konusu olduğu, tur bindirmelerin yarışın sonucuna etki ettiği pistlere ben de mesafeli yaklaşırım. Ama söz konusu olan Monaco olduğunda, normal koşulların tamamını bir kenara bırakmak lazım. Monaco görkemli bir klasiktir ve Formula 1 yaşadığı sürece var olmalıdır. Kendi kanunları vardır.

Haberin Devamı

Jet setin yatlarından, milyar dolarlık evlerinden ve casinoların camlarından yarış seyrettikleri Monaco benzersizdir. İşin ilginç yanı genelde tekdüze olmasına rağmen bende çok iz bırakan yarışların çoğu da Monaco’da yapılmıştır. 1984, 1988 ve 1996 Monaco yarışları gerçekten hafızamın en güzel yerlerini süslüyor diyebilirim.

Monaco Prensliği, Monarşiyle yönetilir. Monaco’nun motor sporlarındaki prensiyse 6 galibiyetle Ayrton Senna’dır.

Pistin karakteristiği

3.337 metrelik pist, yarışmaya çok müsait olmamasına rağmen pek çok karakteristik özelliği olan pisttir. Sezonun en kısa, en dar, en çok yere basma kuvveti isteyen, lastikleri en az zorlayan, şanzımanı en çok zorlayan, motor gücüne en az bağlı olan, en çok direksiyon turu isteyen pistidir. Monaco caddelerinde araba kullandığınızda, yarış arabalarının bu piste nasıl sığdığını merak ediyorsunuz.

Haberin Devamı

Bir de sezonun en kısa yarışını izleyeceğiz. Normal yarış hafta sonlarında yarışın toplam mesafesi 305-310 km arasındadır. Monaco’da ise 78 tur ve 260 km uzunluğunda bir yarış olacak.

Bir turda 19 viraj var. Çoğu yavaş. Hatta sezonun en yavaş virajı bu pistte, altıncı viraj. Turun tam gaz geçilme oranı %54. Sezonun en düşük oranı, yani motorlar zorlanmıyor. Bir turda 60-65 defa vites değiştiriliyor. Bu anlamda da vites kutularını çok zorlayan bir yarış. Kısa bir yarış için toplam 5.000 vites değişimi ilginç bir rakam.

Pirelli her sezon olduğu gibi bu sezon da en yumuşak lastik hamurlarını getiriyor. Lastiklerin zorlanmasını beklemiyorlar. Tek pit yeterli olacaktır, istisnai durumlar haricinde. Kısmen lastiklerle ilgili olduğu için belki de bir noktayı daha burada konuşmak lazım. Monaco’da undercut stratejisinden ziyade overcut stratejisi daha iyi sonuç verir. Bunun nedeni de lastiklerin çok az aşınmasıdır.

Takımlar sezonda sadece Monaco’da kullanabilecekleri aerodinamik geliştirmelerle piste çıkarlar. Bu geliştirmeler sadece Monaco’da kullanılabilir. Dar açılı virajların çokluğu nedeniyle sadece bu piste özel direksiyon sistemi kullanılır. Direksiyonun turu çok olmalı ki araba virajları alabilsin.

Haberin Devamı

Pilotların en çok zorlandığı pist de burasıdır. Nelson Piquet’nin, “Evinizin salonunda bisiklet kullanmak gibi.” diye tarif ettiği pistin adıdır Monaco. Bu pistte en iyi dereceyi yapabilmek metal bariyerlere temas etmek gerekir. Ama temasın şiddeti çok sert olursa yarış biter. Deha ve delilik gibi, başarı ve başarısızlık arasında çok ince bir çizgi var.

Tek DRS bölgesi var. Açıkçası çok işe yarayacağını da düşünmüyorum. Pit yolu uzun ama dar. Güvenlik aracının pit zamanına katkısı çok büyük oluyor.

Bütçe sınırlaması nedeniyle takımlar yedek parça sıkıntısı çekiyor. Bu nedenle Monaco’da pilotlar kafalarının arkasında bu duygu ve düşünceyle yarışacaklar. Onlar açısından biraz stresli bir hafta sonu olacak.

Favoriler

Genel olarak en iyi arabanın kazanmadığı bir yarış olarak bilinir. Lastiklerini erken ısıtan bir araba, iyi bir tek tur pilotunun elinde başarılı olur. Burada akla Ferrari ve Leclerc geliyor. Öte yandan kısa dingil mesafesi dar virajlara hâkim olmak için çok önemlidir. Ferrari’nin dingil mesafesi de Red Bull’a göre kısa. Burada ibre bir daha Ferrari’yi gösteriyor. Fakat Red Bull da özellikle şikanlarda çok iyi araba.

Haberin Devamı

Mercedes, Alpine ve Alfa Romeo yavaş virajlarda umut veren diğer arabalar. Bu 3 takımdan birini podyumda görürsek şaşırmam. Mercedes de aynı Leclerc gibi, Monaco’yla pek iyi geçinemiyor. Burada aldıkları sonuçlar takımın başarı ortalamasının oldukça altında.

Pistteki pilotlar arasında kariyer ortalamasına bakıldığında Vettel 2,7 sıralama yeriyle Monaco’daki en başarılı pilot konumunda. Hamilton ise bu pistte en genç yaşta kazanan pilot (Ondan önce bu rekorun sahibi Bruce McLaren’dı yanılmıyorsam). Öte yandan Leclerc kendi evinde, ezbere bildiği sokaklarda yarışıyor. Hatta belki de yarışın favorisi. Ama burada ilginç bir şanssızlığı var. Onu zorlamak için Verstappen hazır bekliyor. Geçen seneki gibi Leclerc’in en küçük hatasında galibiyete ulaşabilir.

Ama çok belirsizlik var. Burada sıralamalarda temiz bir tur atmak neredeyse imkânsız. Başarılı olmasını beklediğimiz pilot temiz bir tur yakalayamazsa gerilerden başlayarak beklenmedik derecede kötü bir sonuç alabilir. Çünkü sıralama, yarışın %70’idir. Ayrıca yağmur beklentisi %80. Yağmurda anlık hatalar büyük olumsuzluklara neden olabilir.

Haberin Devamı

Sonuç olarak tahmini çok zor bir hafta sonuna giriyoruz. Ama önceden de belirttiğim gibi yarışların çoğu tekdüze geçmesine rağmen en ilginç yarışları da burada seyrettim. Bakalım bu hafta sonu nasıl olacak?

İyi seyirler...

YORUM YAZ