Formula 1 – Bahreyn GP'sine Hazırlık

Geçmek bilmeyen 3 aydan sonra yeni bir yarışa hazırlık yazısı yazmak güzel bir his. Geçtiğimiz hafta yapılan testlerden sonra takımlar düzenlerini bozmadan, bu hafta yine Bahreyn’de piste çıkacaklar.

Yarışın, testlerin yapıldığı pistte koşulması hem takımlar hem de bizler için bir avantaj. Takımların pek çoğu bu hafta bazı güncellemeler getirecek. Böylece takımlar güncellemelerin etkisini doğrudan anlayabilecekler. Veri toplama anlamında çok önemli. Bizler de aynı şekilde daha yüzeysel olsa da arabalardaki değişimi anlayacağız.

Pistin karakteristiği

Bolca beton kaçış alanına sahip pistin hata yapan pilotları yeteri kadar cezalandırmadığını düşünüyorum. Bu nedenle çok iyi bir pist olmasına rağmen biraz mesafeli yaklaştığım yarışlardan. 5.412 metre uzunluğundaki pistte 15 tane viraj var. 5 tane yavaş, 6 tane orta hızlı, 2 tane de hızlı viraj var. 3 ve 15 numaralı virajlar zaten tam gaz geçiliyor.

15 virajın 8 tanesi ikinci sektörde. Yani ikinci sektör yüksek yere basma kuvveti isteyen bir bölüm. Sezon içindeki güzel virajlardan biri de yine ikinci sektörde. 10 numaralı viraj, sürüş dinamiği açısından çok önemli. Araçlar 9 numaralı virajda frenlemeye başlayıp 10 numaralı viraja geliyor. 9 numaralı viraj hafif off-camber dediğimiz, pilotu pist dışına zorlayan bir yapıda. Fren yaparak sola doğru dönülürken arabanın ağırlık merkezi sağ ön lastiklerin üzerine biniyor. Bu durumda da sol ön lastiğin üstündeki yük ve yol tutuş azalıyor ve frenleme sırasında sık sık blokaj oluyor. Testlerde de bu virajda sıklıkla sol ön lastiğin bloke olduğunu gördük. Bu blokajlar yarışta belirleyici olabilir. Lastikte oluşan yanık bölge ekstra pit yapılmasını zorlayabilir. Özel bir viraj.

Pistte 4 düzlük var. Bu 4 düzlüğün 3 tanesinde de DRS bölgesi mevcut. Bu parametreler geçişi kolaylaştırıyor. Fakat dikkatli olunması gereken bir nokta var: Çölden piste taşınan kumlar. Kum nedeniyle ideal çizginin dışı devamlı kirli ve yol tutuş az. O nedenle pilotlar geçiş yaparken zorlanabiliyor.

Lastikler

Bu sezonki lastikler geçen seneden farklı. Geçen sene C2, C3 ve C4 lastikler kullanılmıştı. Bu sezon C1, C2 ve C3 lastikler kullanılacak. Daha sert lastik seçimini Pirelli’nin yeni lastiklerle risk almak istememesine bağlayabiliriz.

Pirelli’nin risk almak istemediğini ön lastik basınçlarından da anlayabiliriz. Yer etkisi nedeniyle özellikle yüksek hızlı virajlarda arabaların daha hızlı olması öngörülüyor. Bu nedenle lastiklere binen yanal yükler artacaktır. 22,5 PSI basınç zorunluluğu getirilen ön lastikler hızlı virajlarda yol tutuşu azaltacaktır. Ayrıca lastik yanakları da daraldığı için bu tip virajlarda yol tutuş olumsuz etkilenecektir. Tüm bunlardan Pirelli’nin arabaları bu tip virajlarda biraz daha yavaşlatarak lastik ömrünü uzatmak istediği sonucunu çıkarabiliriz.

Arabaların ve lastiklerin yeni nesil olması nedeniyle yarışın temposunu ve lastik aşınmasını kestiremiyorum. Dolayısıyla tek veya çift pit stratejilerinden hangisi daha mantıklı söylemek zor. Yüksek tempolu bir yarışta çift pit beklemek lazım diye düşünüyorum.

Ayarlar

Yeni nesil arabalarda başarının yolu arabanın mümkün olduğunca yere yakın ayarlanmasından geçiyor. Porpoising sorunu nedeniyle bunu gerçekleştirmek bazı takımlar için daha zor.

Arka süspansiyon sertliği yavaş virajlardan ivmelenirken önemli. Daha yumuşak arka süspansiyonlar yavaş virajlardan ivmelenme konusunda avantaj sağlayacaktır. Ama porpoising sorununu da büyütecektir. Dolayısıyla takımlar burada da bir orta nokta aramaya çalışacaklar.

Ön lastik basınçlarının yüksek olması nedeniyle ön süspansiyon ayarları da daha kritik bir hal aldı. Yay sertliği önem kazandı.

Şimdiye kadarki nesil arabalarda, bu pistte orta seviyede yere basma kuvveti daha iyi sonuç veriyordu. Düzlüklerde hızlı olmak için daha düşük yere basma kuvvetini tercih eden takımlar ikinci sektörde cezalandırılıyordu. Çünkü yukarıda da bahsettiğim gibi 15 virajın 8 tanesi bu sektörde. Ama yeni nesil arabalar için tahmin yapmak zor.

Pilotlar tur içinde 60 kereye yakın vites değiştiriyor. Sezonun en yüksek rakamlarından biri. Bu nedenle şanzımanların zorlanacağını tahmin edebiliriz. Ayrıca 4 kere 300 km/sa hızları aşan süratlerden sert frenleme yapılıyor. Bu nedenle fren soğutması ve dengesi de önemli. Testler sırasında pilotların ön tekerlekleri sık sık bloke ettiğine şahit olmuştuk.

Güncellemeler

Takımların hemen hemen tamamı güncellemelerle sahneye çıkacak. Geçtiğimiz haftanın en iyi güncellemesini Red Bull getirmişti. Tek bir güncellemeyle tur başına 0,5 saniye civarında zaman kazandıklarını açıklamışlardı.

Bu hafta da Mercedes’ten bir taban ve sidepod güncellemesi gelecek. Porpoising (yunuslama) sorununu en derinden yaşayan Mercedes bu şekilde porpoising sorununu aşmak isteyecektir.

Diğer büyük güncellemeyi Aston Martin getirecek. Şu anda rüzgâr tünelinde bulunan güncellemelerin, mevcut arabayı tepeden tırnağa değiştireceğini açıkladılar. Bu gelişme, geçtiğimiz hafta testlerdeki kötü performansa rağmen takımdaki rahatlığı da açıklayabilir. Ne kadar zaman kazanacaklarını göreceğiz. Teknik patron Mike Krack çok değerli bir mühendis.

Öte yandan Ferrari sezona rahat giriyor. İlk 3 yarışta mevcut arabanın potansiyelini ortaya çıkarmak istediklerini açıkladılar. Yani çok büyük bir güncelleme getirmeyecekler. Şu aşamada gerek de yok gibi görünüyor. Ama elbette rakiplerin performanslarına göre strateji değişebilir.

Favoriler

Şu aşamada favori tanımlamak çok zor. Hatta neredeyse imkânsız. Geçen haftaki testlerde en rahat takım Ferrari’ydi. İkinci takımsa Red Bull’du. Fakat Red Bull’un getirdiği gibi büyük bir güncellemeyle Mercedes de bu ekibe katılabilir. Yine de getirilen güncellemelerin anında büyük etki göstermesini beklemek biraz iyimser bir yaklaşım olur. Genelde güncellemelerden maksimumu almak birden fazla yarış haftası sürebiliyor.

Diğer takımların tamamını ikinci gruba koyabiliriz. Özellikle Haas, Alfa Romeo, McLaren ve Alpine takımlarına dikkat etmek lazım. Haas ve Alpine takımlarının testlerde motoru daha çok açtığını ve bu nedenle olduklarından iyi göründüklerini düşünüyorum. Ama yine de bu iki takıma dikkat etmek lazım. Alfa Romeo’nun da dayanıklılık meselesini çözmesi gerekiyor. Aston Martin’in getireceği güncellemelerle nerede olacağını kestirmek zor. Williams da geçmiş senelere göre daha iyi bir görüntü verdi. Ama net bir çıkarım zor. Uzun lafın kısası bu grupta favori McLaren gibi.

Öte yandan bence bu yarışta takımlar, yarışı kazanmaktan ziyade porpoising sorunu yaşamamaya odaklanacaklar. Bu sorun tüm mekanik parçaları ve bağlantı noktalarını etkiliyor. Bu nedenle takımlar kazanmaktan çok yarışı bitirmeye odaklanacaklardır.

Rakamlarla Bahreyn

Pist uzunluğu: 5.412 metre.

DRS bölgesi: 3 adet

Tam gaz geçilme oranı: Geçen sene %75 idi. Bu sene yer etkisi nedeniyle biraz daha fazla olabilir.

Viraj sayısı: 15

Pit’te kaybedilecek süre: yaklaşık 21-23 saniye.

Evet böylece sezona giriş yapmış olduk.

İyi seyirler,

Fırat KESKİN