Formula 1 – Bahreyn GP'si Değerlendirmesi

Formula 1 bu hafta sonu aramıza görkemli mücadelelerle döndü. Hem sıralamalarda hem de yarışta heyecan üst düzeydeydi. Görkemli mücadeleyi hem sıralamada hem de yarışta kazanan pilot Leclerc oldu.

Ferrari, Singapur 2019’dan beri hasret kaldığı dubleye sezonun ilk yarışında kavuşarak yeni döneme en iyi giren takım oldu.

Şimdi geçtiğimiz sezonlarda yaptığımız gibi soru cevaplarla yarışı anlamaya çalışalım.

Red Bull ve Mercedes neden geride kaldı?

Bu sorunun yanıtını geçtiğimiz sezonda aramak lazım. Geçtiğimiz sezondaki şampiyonluk mücadelesi, her iki takımın da bu sezonki kural değişimlerine odağını kaybetmesine neden oldu. Bu süreçte Ferrari sessiz ve derinden çok iyi çalıştı. Eskinin büyük mühendislerini danışman olarak kadrolarına kattılar. Rakiplerden de değerli mühendisleri transfer ettiler. Bu transferleri Red Bull gibi davul zurna eşliğinde duyurmak yerine sessizce yaptılar ve böylece yapısal reformları tamamladılar.

Diğer iki takım şampiyonluk kavgasında birbirini yıpratırken Ferrari yeni araçlarını büyük bir kafa sakinliğiyle tasarladı. Sonuçta yarış temposunda Red Bull’dan tur başına 0,2-0,3 saniye, Mercedes’ten tur başına yaklaşık 1 saniye hızlı bir araç ortaya çıkardılar.

Bu noktada Red Bull’un yine de övgüyü hak ettiğini de eklememiz lazım. Hem geçtiğimiz sezon devamlı güncellemeler getirerek pilotlarının şampiyonluğuna katkı yaptılar. Hem de bu sezon Mercedes’ten daha iyi bir araba ortaya koydular. Mercedes ise hem geçen seneyi boşuna kurban etti hem de bu sene zayıf bir araba yaptı.

Ferrari’nin avantajları neler?

Ferrari tepeden tırnağa güçlü bir araba. E10 yakıta iyi uyum sağlayan içten yanmalı motoru, elektriksel gücün yönetimi, kusursuz süspansiyon sistemi ve düşük lastik aşınması en güçlü yanları.

Cumartesi günü sıralamalardan sonra özellikle Ferrari’nin lastik kullanımına dikkat çekmiştim. Sıralamalarda özellikle ikinci sektörün ortasından itibaren Ferrari’nin Red Bull’a sağladığı büyük üstünlüğün, Ferrari’nin lastik kullanımındaki başarısı olabileceğini belirtmiştim. Bunun teyidini yarışta da aldık. İlk pitlerde Verstappen yeni yumuşak lastik taktı. Leclerc ise kullanılmış set yumuşak lastikle piste çıktı. Leclerc’in lastikleri 3 tur daha eskiydi.

Buna rağmen Leclerc sorunsuz bir şekilde Verstappen ile arasındaki farkı açtı ve stint sonunda da lastikleri daha iyi durumdaydı.

Leclerc – Verstappen mücadelesi nasıl gelişti?

Dünkü yarış, yeni jenerasyon lastiklerin çok büyük bir undercut etkisi olduğunu bize gösterdi. 18 inç lastikler ömrünün sonuna yaklaştığında pilotlar geçtiğimiz sezonlara göre çok zaman kaybediyor. Buna karşılık yeni lastikler ilk turda süratle ısınıyor ve iyi derece yapılabiliyor. Dünkü yarışta undercut etkisinin 4 saniyeye yakın olduğunu gördük.

Verstappen – Leclerc mücadelesine gelelim. Verstappen ilk bölümde Leclerc’in temposuna uyum sağlayamadı. Bu noktada fark daha da açılmadan Red Bull undercut hamlesini gerçekleştirmek istedi ve pit yaparak ilk zarı attı. Verstappen’dan 1 tur sonra Leclerc pite geldi. İyi pit süresine rağmen Leclerc – Verstappen pit çıkışında undercut etkisi nedeniyle yan yana geldi.

Bir sonraki turda Verstappen start düzlüğünün sonunda DRS’yi ve hava koridorunu kullanarak Leclerc’i geçti. Leclerc ise kaybettiği pozisyonu hemen bir sonraki DRS bölgesinde geri aldı. İki pilot arasındaki mücadele peş peşe tam 3 tur (tur 17, 18 ve 19) boyunca aynı şekilde tekrar etti.

Leclerc ilk karşılaşmalarında iç çizgiyi kapatmak için biraz çaba gösterdi. Ancak Verstappen’ın ikinci ve üçüncü denemesinde Leclerc start düzlüğünde savunma yapmadı. Hatta üçüncü denemede çok erken fren yaptı ve kapıyı da fazlasıyla açarak adeta Verstappen’ı geçiş için teşvik etti.

Yarıştan sonra Leclerc, “Max'in bana düzlüğün sonunda atak yapacağını biliyordum. O nedenle birinci viraja gelirken kasıtlı olarak erken fren yaptım. Bir sonraki düzlükte DRS'yi kendim almak için bilerek daha erken fren yaptım. Taktik buydu. Eğer birinci virajda geçmesine izin vermeseydim beni ikinci DRS bölgesinde geçerdi. İkinci sektörde farkı açabileceği için yerimi geri alamama ihtimalim vardı.” dedi.

Leclerc çok akıllıca bir taktikle, arabasına kullanılmış yumuşak hamur takılmış olmasına rağmen Verstappen’ı arkasında tutmayı başardı. Leclerc bu yarışta birinci sınıf iş çıkardı desek abartmış olmayız. Verstappen da arka arkaya 3 kere aynı tuzağa düştü desek yanılmış olmayız.

2019’daki Almanya GP’sinden sonra bu iki pilotu karşılaştırmıştım. O dönemde Leclerc’in tecrübesizliği nedeniyle daha çok hata yaptığını ama yarış zekâsı anlamında Verstappen’dan üstün olduğunu belirtmiştim. Dünkü taktiği de bunun göstergesi olarak yorumlanabilir. Fakat tek çiçekle bahar gelmez. Leclerc dünkü yarışta iyiydi ama şampiyonluk için olgun olup olmadığını sezon içinde göreceğiz.

Mercedes’te durum ne?

İki takım bir teori olsaydı Ferrari tez, Mercedes antitez olurdu. Ferrari’nin iyi olduğu konuların tamamında Mercedes kötü. İçten yanmalı motor zayıf, süspansiyon sistemi yetersiz ve lastik kullanımı kötü.

Motorun zayıf olduğunu bizlere gösteren pek çok işaret vardı. Yarışın sonundaki Perez – Hamilton mücadelesi bunun göstergelerinden biriydi. Mercedes, yunuslama sorunu nedeniyle aracını yüksek ayarlamıştı. Yükseklikten kaynaklanan yere basma kaybını dengelemek için de rakiplerinden büyük arka kanat taktılar. Daha büyük arka kanat ise sürüklenme etkisini artırarak son hıza olumsuz etki etti. Dolayısıyla motoru, sadece fabrika takımının ulaştığı son süratlere bakarak değerlendirmemek lazım. Ama yarışın sonlarındaki Perez-Hamilton mücadelesi bize Mercedes ile Honda motoru arasındaki farkı net bir şekilde gösterdi. Hamilton, açık DRS’ye ve hava koridoruna rağmen hiçbir zaman Perez’i geçebilecek tehlikeyi yaratamadı. Bu durumu net bir şekilde motorun zayıflığı olarak değerlendirmeliyiz. Aynı şekilde Mercedes’in müşteri takımları da son hız anlamında çok geride kaldı ve orta gruptaki rakipleriyle mücadele edemedi.

Zayıf motora, yunuslama sorunundaki vibrasyonu sönümlemekte zayıf kalan süspansiyon sistemini de eklediğimizde ortaya çok sorunlu bir araba çıkıyor. Konuşmak için erken ama birkaç yarış içinde sorunlarını çözemezlerse bu sezonu silmeleri gerekecek.

Eğer yere basma kuvvetini kaybetmeden yunuslama sorununu çözebilirlerse bazı yarışlarda galibiyet için mücadele edebilirler. Yere basma kuvvetini kaybetmeden tabandan elde edilecek bir çözüm lastik kullanımına da olumlu etki edecektir. Tahminim, hazirandaki Bakü GP’sine kadar beklentiyi kısmak yönünde. Çünkü rakipler de yerinde saymayacaktır.

Tek sorun araba da değil. Ekip de sorunlu. Dün taktik hata yapmamalarına rağmen pitler skandaldı. Mercedes pit ekibi dün toplam 6 defa lastik değiştirdi. Yapılan pitlerin hiçbiri en hızlı ilk 10 pit arasına girmedi. 5 saniyeleri bulan pit süreleri takımın bu sezona iyi hazırlanmadığının ve Toto’nun belki de yorulduğunun göstergesi olarak değerlendirilebilir.

İki Red Bull neden yarış dışı kaldı?

Takımdan ilk yapılan açıklama Magneti Marelli’nin yakıt pompasını işaret ediyordu. Tüm takımlarda kullanılan bu pompa testlerde de Haas, Ferrari, Red Bull, Alfa Romeo takımlarını vurmuştu.

Ama benim ilk tahminlerim farklı yönde. Verstappen yarış dışı kalmadan hemen önce, “Piller çalışmıyor, güç yok.” dedi. Yani bir pil sorunu olabileceğini düşünüyorum. Perez’de de benzer bir sorun olabileceğine dair işaretler var. Perez yarış dışı kalmadan hemen önce arkasındaki Hamilton’ın araç üstü kamerasından Perez’in aracını izledim. Perez, birinci virajın frenleme noktasında frene basmasına rağmen pilleri şarj moduna girmedi. Bu da pillerin devre dışı kalmış olabileceğini gösteriyor. Motorun aniden kapanması da yakıt pompasından ziyade daha ciddi bir soruna işaret ediyor. Geçen senenin ilk yarışında da formasyon turunda Perez’in motoru stop etmişti. Sezonun devamında da hem Red Bull hem de AT takımları pil sorunları yaşamıştı. Tüm bunları bir araya getirdiğimizde sorunun elektronik olduğunu düşünmek mantıklı gibi geliyor.

Gasly’nin Honda motoruysa MGU-K arızasıyla yolda kaldı.

Diğer takımlarla ilgili de yazacak çok konu var. Ama yazıyı çok uzatmamak için şimdilik burada kesiyorum. Bu hafta Suudi Arabistan yarışıyla sezona devam edeceğiz.