Formula 1 – Avusturya GP'sine (Steiermark GP) Hazırlık

Formula 1 dünyasında yeni yarış zamanı geldi çattı. Avusturya GP’sine hazır mısınız? Formula 1'in duayen ismi Fırat Keskin sizler için yazdı...

Formula 1 – Avusturya GP'sine (Steiermark GP) Hazırlık

Bu hafta sonu yarış için Avusturya’ya, Red Bull’un evine gideceğiz. Daha doğrusu iki evinden biri desek daha doğru olur. Zira yarış takımının genel merkezi İngiltere’de olduğundan oraya da diğer evi diyebiliriz.

Haberin Devamı

Ev sahibi olmak için güzel bir zaman. Çünkü şampiyonluk yarışı iyice ev sahibi takımın lehine döndü. Kendi pistlerinde, kendi taraftarlarının önünde, hibrit çağda Mercedes’ten sonra arka arkaya 4 yarış kazanan ilk takım olmak istiyorlar. Buna da oldukça yakınlar. Hafta sonunun favorisi Red Bull.

Şimdi hem pistin karakteristiğine hem de Red Bull’un neden favori olduğuna kısaca bakalım.

Formula 1 – Avusturya GPsine (Steiermark GP) Hazırlık

Pistin Karakteristiği

4.318 metre uzunluğuna sahip pist, oldukça kısa. Tur bindirmeler nedeniyle sevmediğim tipte bir pist.

Sadece 10 adet viraja sahip olduğu için de sezonun en az virajına sahip yarışı. Toplam 10 virajın üçü sol, yedisi sağ viraj.

Ayrıca pistte var olan 10 adet virajın tamamını fark yaratacak virajlar olarak düşünmememiz lazım. Çünkü ikinci viraj düzlük, beşinci ve sekizinci virajlarsa tam gaz geçiliyor. Sonuç olarak fark yaratılabilecek sadece yedi viraj var desem yanılmış olmam.

Haberin Devamı

Birinci, üçüncü ve dördüncü virajları yavaş viraj sınıfına sokabiliriz. Bu virajlarda mekanik yol tutuş, yani süspansiyon geometrisi, aerodinamik yere basma kuvvetine göre daha etkin. Özellikle üçüncü virajda. Diğer dört virajın ikisi orta hızlı, diğer ikisi hızlı virajlar.

Virajların çoğunun sağa doğru olduğunu yazmıştım. Aynı şekilde lastiklere yük bindiren virajların tamamı da sağa doğru. Bu virajların tamamında arabanın ağırlık merkezi arabanın sol tarafına kayıyor. Yani tüm yük arabanın sol lastikleri üzerinde olacak. Bu nedenle sol lastiklerin daha çok yıpranmaları sürpriz olmayacaktır.

Beşinci ve altıncı virajdaki yüksek hızdaki yön değişimi iyi bir denge gerektiriyor. Çok önemli olan onuncu viraj, Toto Wolff’ün aktif pilot olarak kariyerini sonlandıran viraj. Toto bir röportajında, “A1 Ring’de onuncu virajda arabayla yokuş aşağı inerken, bir yandan gaza basıp, bir yandan da arabanın kayan arkasını tutmak için direksiyona kontra veriyordum. O anda bu sporun benim yapamayacağım zorlukta olduğunu anladım.” demişti.

Pilotların onuncu virajdan taşımayı başardığı hız, start düzlüğündeki son hızlarını ve rakipleriyle olan mücadelesini belirleyecek önemde. Birinci ve üçüncü virajdaki hızlar da aynı derecede önemli.

Haberin Devamı

Bir turun %78’i tam gaz geçiliyor. Bu anlamda sezonun en çok motor gücü isteyen pistlerinden biri. Pistte dört kere 300 km/sa hızın üzerine çıkılıyor. Bu sene ulaşılacak en yüksek hızın, 340 km/sa ‘in biraz üzerinde olabileceğini düşünüyorum. Motor gücünün etkili olabileceği üç tane düzlük ve üç tane DRS bölgesi var. Bu düzlüklerin en uzunu 750 metre.

Formula 1 – Avusturya GPsine (Steiermark GP) Hazırlık

Resim 2: Pistin haritası. (Kaynak: Alpha Tauri)

Pistle ilgili en zorlayıcı unsurlardan biri, yüksekliği. Alplerde, 670 ila 790 metre arasındaki yükseklikte bulunan pistte motorlar nefes almakta zorlanıyorlar. Havanın ince olması emme basınç odası ve turbonun performansını etkilediği gibi soğutma konusunda da takımlara büyük zorluklar çıkarıyor. Bir de hava sıcaklıkları yüksek olursa bolca “lift and coast” yapan pilot görebiliriz. Bu sayede motorlarını serin tutmak isteyeceklerdir.

Pit yolu orta uzunlukta, Fransa’ya göre daha yüksek belirlenmiş hız limiti nedeniyle pit stop’lar 20 saniye civarında sürecektir. Pit yolunun çok uzun olmaması, pistin kısa olması nedeniyle undercut’ın gücü az olacaktır. Undercut başarısı için öndeki rakibe yakın olunması gerekiyor. Aynı şekilde güvenlik aracında ve sanal güvenlik aracında kazanılacak süre de oldukça az.

Haberin Devamı

Lastikler

Pirelli bu yarışa, geçen sene getirdiği lastikleri getiriyor. Bu hafta sonunun lastikleri C2 (sert), C3 (orta) ve C4 (yumuşak).

Yukarıda bahsettiğim üzere sağ virajların yoğunluğu nedeniyle sol ön ve sol arka lastiklerin daha çok zorlanacağını düşünüyorum. Asfaltın yüzey pürüzlülüğü az olduğu için lastikleri ısıtmak zor olacaktır. Sıralamalarda, tur da çok kısa olduğu için bazı takımların lastik ısıtmak için iki hazırlık turu attığını görebiliriz.

Lastiklerini ideal sıcaklık aralığına çıkarmadan onları zorlayan pilotların lastiklerinde bolca “topaklanma” (graining) sorunu ortaya çıkacaktır. Bu durum tur derecelerini olumsuz etkiler.

Lastik aşınması orta seviyede beklenmelidir. Geçmiş senelerdeki tecrübelerimiz tek pit stop’un yeterli olacağını söylüyor. Ama güvenlik aracı ve sanal güvenlik aracı gibi durumlar işi değiştirebilir.

Haberin Devamı

Arabanın Ayarları

Viraj çıkışlarında arka lastiklerdeki çekiş önemli olduğu için arka süspansiyonlar çok sert ayarlanamaz. Aynı şekilde çok agresif kerb’ler nedeniyle ön süspansiyonlar da yüksek ve yumuşak ayarlanmalı. Aksi taktirde pist çok kırıcı oluyor. Daha geçen sene bu pistte yapılan ilk yarışta Verstappen’ın, ikinci yarışta Mercedes’lerin kerb’lerdeki titreşimler nedeniyle yaşadıkları zor anlar aklımızda.

Ayrıca zeminin dalgalı olması da süspansiyonların çok alçak ve sert ayarlanmalarının önüne geçen bir etken. Sonuç olarak yüksek ve nispeten yumuşak süspansiyon ayarları tercih edilmeli. Zemin dalgalı olmasına rağmen asfalt pürüzlülüğü çok az. Bu nedenle düşük lastik aşınması beklenmeli.

Normalde orta seviyeye yakın bir yere basma kuvveti paketiyle gelmek lazım. Ama arabalar artık oldukça fazla yere basma kuvveti üretiyor. Bu nedenle biraz daha küçük arka kanatlar görebiliriz.

Motor soğutması, ince hava nedeniyle zor olacaktır. Bu nedenle geniş motor soğutma kanalları görmemiz olası. Motor soğutma kanalları büyüdükçe arabaların aerodinamik performansları olumsuz etkilenecektir.

Favoriler

Sıralamaların açık farkla favorisi, yarışın ise daha az farkla favorisi Red Bull. Bu pistte, ilk bakışta Fransa’da olduğu gibi net bir favori belirlemek kolay değil gibi görünüyor. Çünkü Red Bull’un asıl üstünlüğü virajlarda ve burada da viraj sayısı az, düzlük sayısı fazla. Düzlük fazla olduğundan ve Mercedes’in motor gücü, Honda’yla çok yakın olduğundan yarışta daha yakın mücadele olabilir diye düşünebiliriz.

Fakat Red Bull’un burada elektriksel verimlilikten kaynaklanan başka bir avantajı daha var. Takımlar, elektrik enerjisinden gelen 160 beygirlik gücü her tur sadece 33 saniye boyunca kullanabiliyorlar. Burada da tur çok kısa. Red Bull pillerini daha çabuk doldurduğu için elektrik enerjisini diğer rakiplerine göre daha sık çağırabilecek. Buradan kaynaklanan avantajı da eklediğimizde Red Bull biraz daha sivriliyor.

McLaren-Ferrari savaşında ibrenin McLaren’dan yana olmasını beklemek gerekir. Çünkü burada Ferrari’nin sevdiği viraj sayısı çok az. Ayrıca Ferrari, motor gücü olarak da McLaren’ın gerisinde. Düzlüklerde zorlanacaklardır.

Alpine, motor gücü bakımından geride olması nedeniyle zorlanmasını beklediğim diğer takım. Geçen yarıştaki performanslarını, ev sahibi olmaları nedeniyle yeni motorun üst motor modlarını daha sık kullanmalarına bağlamıştım. Eğer burada da motor gücü anlamında iyi görünürlerse ileri doğru bir adım attıklarını kabul etmemiz gerekecek. Bu durumda biraz daha mücadelenin içinde olabilirler.

Aksi taktirde Alpha Tauri ve Aston Martin’in gerisinde kalacaklarını düşünüyorum. Alpha Tauri gününde olursa bir Ferrari’yi ve bir McLaren’i geride bırakabilir.

Diğer takımlardan güncelleme beklentim de az olduğu için güç sıralamasında son sıralardaki yerlerini korumalarını beklemek daha makul olur.

Yarışta yağış olacağı öngörülüyor. Eğer yağış olursa, yukarıda yazdığımız senaryoların tamamı geçerliliğini kaybeder. Yağmurda arabalardan ziyade pilotların yeteneği ön plana çıkacaktır.

Heyecanlı sezonun bir sonraki adımında görüşmek üzere.

Fırat KESKİN

YORUM YAZ