Vitor Pereira: Türk kulüplerinde vizyon yok!
Çin’den 2 kupa kazanarak ayrılan Fenerbahçe’nin eski hocası Pereira, Türk futbolu hakkında konuştu: “Fenerbahçe’deki dönemimde herkes kazanmak ancak bunu kısa bir zamanda başarmak istedi. Birçok zaman taktik dengeyi kaybettik ve duygularımızla hareket ettik. Bu şekilde Avrupa’da başarılı olamazsınız. Türk kulüplerinde gelecek vizyonu yok. Sadece dünü ve bugünü düşünüyor, yarını düşünmüyorlar. Tecrübeli Türkler ve gençlerin üzerine bir takım kurulmalı. Kariyeri bitecek büyük isimleri getirmek hata."
2015-16 sezonunun başında Fenerbahçe’nin hocası olan Vitor Pereira, o sezon takımıyla ligi 79 puanla şampiyon olan Beşiktaş’ın 5 puan gerisinde ikinci bitirmişti. 2016-17 sezonunda Devler Ligi 3. ön eleme turunda ilk maçta Monaco’yu 2-1 yenen Sarı-Lacivertliler, rövanşta deplasmanda rakibine 3-1 yenilerek elendi. Bu maçın ardından Pereira ile Kanarya’nın yolları ayrıldı, Monaco o sezon Kupa 1’de yarı final oynadı. Son olarak Çin’de çalışan Pereira, hem Türkiye dönemi hem de Uzak Doğu’da yaşadıklarıyla ilgili ilk kez FANATİK’e konuştu.
Haberin Devamı ›
Türkiye ve Fenerbahçe döneminiz için neler söylersiniz?
“Duygularını dışa vuran bir insanım. Karşımdakilerde de tutku ve hırs olmasını isterim. Fenerbahçe’deki zamanımda bu duyguyu hissettim. Ancak bazen şampiyonluk istersen kazanmak adına endişeli olup, oyuncuları gerektiğinden fazla iterseniz bu; teknik ekip, oyuncular ve herkes için dengeyi doğru şekilde ayarlamak konusunda sıkıntı yaratır. Bizim işte denge önemli. Fenerbahçe’deki dönemimde herkes kazanmak ancak bunu kısa bir zamanda başarmak istedi. Bu büyük bir hataydı. Birçok zaman taktik olarak dengeyi kaybettik ve duygularımızla hareket ettik.”
Haberin Devamı ›
‘Tıpkı Braga maçındaki gibi’
“Duygu elbette futbolda önemli ama başarmak için organize olmanız gerekiyor. Tıpkı Braga’ya 4-1 yenildiğimiz deplasmandaki maç gibi. İlk golü yemeden önce çok iyiydik, golü yedik ve taktik disiplini kaybettik. Türk takımları bu şekilde Şampiyonlar Ligi ve Avrupa Ligi’nde başarılı olamaz. Hep baskı altında çalışırsan, Avrupa Kupaları için güçlü bir takım kuramazsın. Her zaman geleceğe bakmalısın. Eğer geleceği düşünüyorsan, bazı şeyleri güçlü kurmalı ve sonuçları çok çabuk şekilde almaya odaklanmamalısın. Çünkü her zaman kazanamazsın.”
İlgili Haberler
‘Öğreten yabancılar gerek’
“Sadece dünü ve bugünü düşünüyor, yarını düşünmüyorsunuz. Ne yazık ki Türk kulüplerinde gelecek vizyonu yok. Sağlam bir yapı kurmak istiyorsan, iyi Türk oyunculara ve genç yerli isimlere 3-4 yılını vermelisin. Genç futbolcular öğrenmeye açtır ve maçları da kazanmak isterler. Kariyerinin bitmesine yakın büyük isimleri buraya getirmek hata. Bu takımın içine de çok abartmadan tecrübeli ve sağlam karakteri yabancılar koyarsanız, onlar aynı zamanda öğretici konumda olurlar. Elbette şampiyonluk için savaşacaksınız ama gelecek adına mutlaka bir vizyon ve projeniz olmalı.”
Haberin Devamı ›
‘Kulüp gücü vermezse olmaz’
“Eğer bir kulüp bu vizyona sahip olur ve 5-6 yılını verirse, Avrupa’da başarılı olur. Türkiye için tek seçenek bu. Türk futbolcuların iyi bir tekniği var ama oyunu ve taktik olayını anlamaları gerek. Fenerbahçe dönemimde kafamda bir plan vardı ama başarmak için yeterli sürem yoktu. Fenerbahçe’den ayrılmak ise benim kararımdı. Çünkü doğru koşullar yoktu. Kulüp size gereken gücü vermezse olmaz. Fenerbahçe’de ilk sezonumda ikinci olduk, ikinci sezonda Monaco’ya elendikten sonra yollarımız ayrıldı. İkinci sezonumda kalsaydım ve doğru koşullara sahip olsaydık, ligi kazanabilirdik.”
Haberin Devamı ›
‘Ailemi çok özlemiştim’
Shanghai SIPG’te 3 yılın sonunda neden görevinizden ayrıldınız?
“Özellikle ilk iki yılımız harikaydı. Ligin en çok ve üst üste 7 kez şampiyon olmuş takımı Guangzhou Evergrande’nin egemenliğine son verdik. Üst üste iki kupa (Süper Lig ve Süper Kupa) kazandık. Bunun için 29 yıl beklemişlerdi. Bana, şehrin özel onur ödülü olan Şangay Magnolia Ödülü’nü verdiler. Son senemde koronavirüs ortaya çıktı. Her takım şehrinde kapalı kaldı. Yalnız yaşıyordum ve çok uzun bir zaman ailemi göremedim. Geçen sezonun ortasında dönme vaktinin geldiğine karar verdim. 3 yıl boyunca harika zamanlar geçirdik. Ancak ailemi özlediğim için Avrupa’ya geri dönmek istedim.”
‘Hep iyi insanlar vardı’
Çin futbolu için neler söylersiniz?
“Çin’de rekabetçi ve taktik olarak gelişen bir lig ortaya çıktı. Çin’e gidiyorsanız, taktik dahil çok fazla çalışmanız gerekiyor. Oyuncuların bir şey öğrenmek için aç olmaları çok önemli. Biz bu açıdan çok iyi bir kulüpteydik ve etrafımızda hep iyi insanlar vardı. Tutkuya sahiptiler ve bu sayede 2 kupa kazandık.”
Haberin Devamı ›
İlgili Haberler
‘Balonun içinde gibiydik’
Koronavirüs ilk olarak Çin’de çıktı ve bu durum sizi tedirgin etti mi?
“İlk başlar gerçekten çok zordu. İlk 4 ay sadece idman yapıyorduk. Sağlıklı kalmaya çalışıyor ve ligin ne zaman başlayacağını bekliyorduk. Ardından oynamaya başladık. 4 ay adeta bir balonun içinde kaldık. 2 grup halinde, farklı şehirlerde bir turnuva formatında ligi bitirdik.”
‘İyi bir proje olursa...’
Bundan sonra nasıl bir kariyer planı düşünüyorsunuz?
“Avrupa’ya daha yeni geldim. 3 yıl sonra yeniden ailemle olduğum için mutluyum. Biraz dinleneceğim ve sevdiklerimle vakit geçireceğim. Sonrasında yeniden iyi bir proje bulup, kendim için yeni bir takım arayacağım. Avrupa önemli bir seçenek ama şu lig ya da bu ülke diyemem. Beni heyecanlandıracak bir proje gerekli.”
‘Biz daha organizeyiz’
Dünyanın birçok yerinde Portekizli hocaların çalışması ve başarılı olmasının nedeni nedir?
“Biz küçük bir ülkeyiz ama sağlam bir yeteneğe sahibiz. Dünyanın her yerinde çok yetenekli oyuncularımız ve teknik direktörlerimiz var. Futbol, Türkiye’de olduğu gibi bizim de kültürümüz ama size göre daha organizeyiz. Federasyon, hocaların gelişmesi açısından güçlü bir yapı ve üniversite kurdu. Birçok teknik adam buradan mezun. Futbol bizim kanımızda var. İkisi birleşince de Portekizli hocalar, her yere kolay adapte oluyor.”
‘Lütfen Deniz’e sorun!’
Tercümanınız Deniz Sarıtaç için neler söylersiniz?
“Başka bir ülkeye gittiğinizde tercüman her açıdan çok önemlidir. Çalıştığım en iyi isimlerden biriydi. Çok zeki bir insan. Onunla uzun basın toplantılarımız olurdu. Özellikle basın toplantıları sırasında neler düşündüğünü lütfen ona sorun (Gülerek).”
Peki Sarıtaç ne diyor?
"Beni oğlu gibi severdi. Kalbimde hep yeri vardır ve hala görüşüyoruz. Yol göstericiydi. Onun sayesinde tanındım. Kendisini eksiksiz ifade etmek için uzun konuşurdu. Yenildiğimiz ya da sıkıntılı bir maç sonrası, 'Şimdi girer, gece 1'de çıkarız' diyordum. Çünkü Avrupa ya da yaz ayındaki lig maçları sonunda toplantılara bugün başlar, yarın bitirirdik. Mesela arkadaşlarla buluşacağım, o sırada telefon titrer ve 'Nerede kaldın, bitmedi mi?' diye mesajlar gelirdi."
‘Kahve içiyordum...’
Maçlar sırasında kahve içmenizin gündem olmasına şaşırdınız mı?
“Türkiye’de taraftarları, ortamı, Türk insanını ve futbolu çok sevdim. Maçlarda kahve içiyordum, çünkü enerjiye ve odaklanmaya ihtiyacım vardı. Ne yazık ki sonuçlar kötü olduğunda her şey unutulur, bunlar konuşulur. Kazanınca ise her şey sizindir.”
‘İletişim sorunu yaşadık’
*Başkan Aziz Yıldırım ile ilişkiniz nasıldı?
“Başkan Yıldırım da kazanmak ve şampiyon olmak istiyordu. Takım için de en iyisini yapmaya çalıştı. O da ben de hata yaptık. İletişim sorunu yaşadık. Şanssız bir durumdu. Büyük ve sağlam bir yapı kurma şansını kaçırdık. Ancak Yıldırım hakkında da kulüp ve Türkiye ile ilgili hep iyi anılarım olacak. Hep güzel şeyler hatırlayacağım. Fenerbahçe’den sonra farklı yerlere gittim. Çin’de bile Türk futbolseverler beni görünce hep sevgi ve saygı gösterdiler.”
‘Yıldızlara zaman verilmiyor’
*Türkiye’ye gelen büyük yıldızlar neden çok başarılı olamıyor?
“Bazen yıldız oyuncular gelir ve harika oynarlar. Ama genelde iyi performans için her şeyi tam olarak kavraması için 1 sezondan fazlasına ihtiyaç duyarlar. Türkiye’de beklentiler çok yüksek ve kimsenin zamanı yok! Zaman vermezseniz, mümkün değil. Türkiye’de taraftarlar futbolu çok seviyor ve hemen iyi şeyler görmek istiyor. Sezona iyi başlamadığınız zaman sadece panik değil, şüphe duygusu da ortaya çıkıyor. Kendinizden şüphe duymaya başladığınız zaman ise problemler büyüyor.”
M. Çağrı Davran