Stjepan Tomas’ın şampiyonluk favorisi! Fenerbahçe mi, Galatasaray mı? Daum itirafı: ‘Galatasaray’a transfer oldum çünkü…’

Türkiye’de hem Fenerbahçe hem de Galatasaray formalarını giymiş olan aynı zamanda da teknik adamlık kariyerine de ülkemizde başlamış bir isim olan Stjepan Tomas, FANATİK’e özel açıklamalarda bulundu. 48 yaşındaki futbol adamı, teknik adamlık kariyerinden, Fenerbahçe ve Galatasaray’a transferine oldukça önemli açıklamalarda bulundu. Ayrıca Hırvat çalıştırıcı şampiyonluk yarışında da favorisini açıkladı. Futbolculuk döneminde stoper bölgesinde görev yapan Tomas’ın Süper Lig’de en beğendi isim ise oldukça şaşırtıcı. İşte Tomas’ın çarpıcı açıklamaları…

‘TEKNİK ADAMLIK DAHA ZOR’

Futbolculuğunun ardından teknik direktör olarak yoluna devam ediyorsunuz. Sizce ikisi arasındaki farklar nedir? Futbolculuk mu, teknik adamlık mı daha zor?

Futbolculukta kendinizi düşünüyorsunuz. Teknik direktörlükte kendi ekibiniz var 30 farklı karakter ile çalışıyorsunuz. Teknik direktörlük her anlamda daha zor.

‘BÜYÜK TEKNİK ADAMLARLA ÇALIŞMA FIRSATI YAKALADIM’

Ekibinizin üst düzey çalışmalar yaptığını ve farklı çalışma metodlarınız olduğunu biliyoruz. Bunların örneklerini çalıştırdığınız takımları Avrupa'ya taşıyarak gördük. Özellikle Sheriff ve Osijek'te yaptıklarınız muazzamdı. Bu başarınızı neye bağlıyorsunuz?

Futbolcuyken büyük teknik adamlarla çalışma fırsatı yakaladım. Hem Hırvatistan'da hem İtalya'da hem Türkiye'de. Daum, Gerets, Hagi, Kurban Berdyev gibi… İtalya'da 3 tane iyi hocayla çalıştım herkesten bir şey yakalamaya ve öğrenmeye çalıştım. İngiltere'de Sarri, İtalya'da De Zerbi’nin yanına gittim. Takip ettiğim bütün teknik direktörlerle görüştüm ve onlardan fikir aldım. Böylece kendi oyun planımı, kendi oyun mentalitemi oluşturdum.

'TÜM DÜNYAYI GEZDİM'

En önemli özelliklerinizden biri de önemli bir oyuncu havuzuna sahip olmanız. De Zerbi, Tudor, Postecoglu arkadaşlarınız. Bu gelişiminizi nasıl değerlendiriyorsunuz ve teknik adam olarak kendinize idol olarak aldığınız biri var mı?

Futbolu bırakmak üzereyken Rubin Kazan'da aynı zamanda scout’luk da yapıyordum. Birkaç sene boyunca bu göreve devam ettim ve bu sayede bütün dünyayı gezdim. Kolombiya'da, Amerika'da, Afrika'da her yere gittim. Lige göre, mentaliteye göre, karakterli mi, hızlı mı, top ayağında iyi mi olacak; ona göre oyuncu seçiyorsun. Çünkü her bölgenin farklı oyun tarzları oluyor. Türkiye'de farklı mentalite, Sheriff'te farklı, Osijekte farklı bir tip oyuncu olması gerekiyor. Tabii ki her zaman teknik olmalı ve farklı özelliklere sahip kenarlarda hızlı oyunculara ihtiyaç oluyor. Türkiye'de özellikle iki kenarda da çok iyi oyunculara sahip olman gerekiyor. Örneğin oyuncu araştırmalarımızda golcü tercihlerimizde dikkat ettiğimiz konulardan biri gol atmayı hissedecek. Defans oyuncusu ise agresif olmalı, hızlı olmalı ve taktiksel olarak hocasına iyi cevap verebilmeli.

‘TUDOR VE DE ZERBİ ARASI’

De Zerbi ve Igor Tudor çok yakın arkadaşız. Tudor farklı sistemde çalışıyor, Üçlü, agresif ve baskılı futbol oynatıyor. De Zerbi ise tam tersi oyun kurmayı seviyor. Çünkü futbolda her şey var; baskı da var, birinci bölgede, ikinci bölgede beklemek var, top sendeyken otomatizmi de var. Tudor ve De Zerbi arası ilham alıyorum diyebilirim.

PAS OYUNUNA BAKIŞ AÇISI

Türkiye’de bazen tartışmaların başında gelen noktalardan biri de pasla kale önü çıkışlar. Bu konu hakkında sizin düşünceleriniz nedir bir teknik adam olarak?

Pas ile çıkış yönteminin daha geliştirilmesi gereken bir sistem olduğunu düşünüyorum. De Zerbi'nin ekibinde Farioli de bunu çok denedi. Farioli bunu hem Alanya hem de Karagümrük'te yaptı. Hem oyun kurmaya başlayıp hem de rakibi öne çekmek istiyorsan bu etkili bir yöntem. Çünkü bu sayede arkada bire bir kalırsan etkili pozisyona girebiliyorsunuz. Bu oyunla başladıktan sonra da uzun topa dönebilirsiniz. Boşluk varsa geriden oyun kurmaya başlarsın ama baskı varsa uzun top atacaksın ki, bire bir ataklara kalkabilesin. Futbolda hem geçiş oyunları var hem önde baskı var, ikinci bölgede beklemek var, birinci bölgede bazen savunmayı yapmanız gerekiyor. Bunun da nedeni futbol sadece oyun kurma ve uzun toplar ile sadece baskılar değil, onu da oyun içerisinde tercih etmeniz gerekiyor. Onu da biz teknik adamlar seçiyoruz.

‘RAPAIC HEMEN GİT DEDİ’

İlk olarak Türkiye maceran da Fenerbahçe ile başladı. Bu süreç nasıl gelişti? Transferinde en büyük rol oynayan etkenler nelerdi?

İtalya'nın Como takımında oynarken bir teklif gelmişti Fenerbahçe'den. Eski Hırvat oyuncu Milan Rapaic'i aradım ve sordum. Dediği ilk cümlesi hemen ilk uçakla ‘İstanbul’a git’ oldu. Çünkü Fenerbahçe çok büyük bir takım ve büyük camia. Hemen araştırmalarımı yaptım ve İstanbul’un çok güzel bir şehir olduğunu görünce, Fenerbahçe'de oynamaya karar verdim.

‘BEŞİKTAŞ’I GERİDEN YAKALAYARAK ŞAMPİYON OLDUK’

Fenerbahçe’ye transfer olduktan sonra nasıl bir sezon geçirdin?

Benim için çok iyi geçti ve ilk senemde şampiyon olduk. Bizim hocamız Daum'du. Beşiktaş'ın hocası da Lucescu'ydu. Beşiktaş bizden 8 veya 9 puan öndeydi, biz geriden gelerek yakaladık ve hem de İnönü stadında 3-0 Beşiktaş'ı yendik ve o şekilde şampiyon olmuştuk.

‘DAUM İLE SORUN YAŞAMIŞTIM’

Ülkemizde iki büyük takımda forma giyen ender isimlerdensin. Önce Fenerbahçe ve sonrasında da Galatasaray. Bu kararı nasıl aldın? Transferin nasıl gelişti?

Fenerbahçe'de oynarken saha içinde karakterimi koyuyordum. İyi performans göstermiştim ve şampiyon olmuştuk. Ardından Daum ile sorunlar yaşadığım biliniyordu. Bundan dolayı da Galatasaray’a gittiğimde çok fazla tepki almadım. Sonuçta iyi performans göstermiş ve şampiyon olmuştuk ama sorunlar yaşıyorduk. Bu da kamuoyu tarafından dile getirilince herkes kararıma saygı duydu.

‘ÇOK BÜYÜK FARK YOK’

Fenerbahçe ve Galatasaray camialarını karşılaştırırsan ikisi arasındaki en büyük fark nedir?

Hem Fenerbahçe’nin hem de Galatasaray’ın büyük camialar olduğunu dünyada herkes biliyordu. En büyük derbilerden biri olduğunu biliyoruz. İki camia arasında da çok fark göremedim açıkçası bundan dolayı. Aziz Yıldırım başkan olarak görevdeydi o sezon ve şampiyon olduk. Sonra Galatasaray'a gittim orada da şampiyon olduk kupayı kazandık. Hem Fenerbahçe'de hem de Galatasaray'da başarılı oldum. Bazı sezonlarda biliyoruz iki takım da şampiyon olamıyor ama ben kendi senemde iki takımda da oynarken şampiyon oldum. Ben çok büyük fark göremedim camialar açısından bundan dolayı.

‘OKAN BURUK’UN BAŞARILI OLACAĞINI BİLİYORDUM’

Öncelikle Okan Buruk'tan başlamak istiyorum. Yardımcısı olarak görev yaptın. Okan Buruk hakkında neler söylemek istersin?

Okan Buruk benim için özel bir arkadaş diyebilirim. Okan Buruk ile Elazığspor’da beraberken çok başarılı bir teknik adam olacak diye söylemiştim. Elazığ'da, Sivas'ta, Antep'te de göstermişti bunu performansıyla. Akhisar'da ve Başakşehir'de şampiyon olduk ve bunları hep beraber yaşadık. Başakşehir'den sonra Okan hoca ile yollarımız ayrıldı. Ama Okan Buruk benim için hep özel biri. Okan Buruk, 24 saat futbolu yaşayan biri. İtalya'ya gitti, Avrupa tecrübesi var, hem Galatasaray'da hem de Beşiktaş'ta güzel şeyler yaşadı, teknik direktörlüğünün yanı sıra futbolculuk dönemlerinde de başarılı oldu. 

‘SONG BENİMLE AYNI TİP STOPERDİ’

Galatasaray döneminde sen, Song ve Mondgragon'la birlikte iyi bir uyum yakalamıştınız. Fenerbahçe’de de aynı uyumu Volkan ve Luciano ile yakaladınız. Bu uyumu sağlayan etkenler sence neydi?

Fenerbahçe’de oynadığım dönemde kalede Volkan Demirel vardı. Ben ve Luciano farklı tip oyuncuyduk. Luciano ofansif olarak iyiydi kornerlerde çok gol atıyordu ve ayakları iyiydi. Ben ise defansif bölgeyi kapatıp agresifliğimle iyi bir defans tandemi oluşturmuştuk. Galatasaray'da ise kalede Mondragon defansta da Song vardı. Song benimle aynı tip özellikleri olan bir stoperdi. Çabuk ve agresifliğimizle iyi anlaşıyorduk. 3 sene beraber oynadık. Şampiyonluk yaşadık hem saha da hem de dışarıda birlikteydik.

Peki sen hangi ismi tercih ederdin yanında. Hangi stoper ile oynamak senin açından daha iyiydi?

Rigobert Song.

‘DEL PIERO BENİ ÇOK ZORLADI’

Hırvat futbolunun tüm efsaneleri ile birlikte oynadın. Suker, Prosinecki... Futbolseverlerin bir sesi olarak bu nasıl duyguydu?

Tabii ki 97-98'deyken Prosinecki, Boban ile oynamak çok büyük gururdu. 22 yaşında onlar Milan, Real Madrid ve Barcelona'da oynuyorlardı ve onlarla zaman geçirmek, antrenman yapmak çok güzel bir duyguydu.

Serie A’da oynarken Inzaghi, Vieri, Shevchenko ve Zlatan'a karşı da forma giydin. Seni en çok zorlayan yıldız futbolcu kim olmuştu?

Bir hafta Batistuta, bir hafta Shevchenko, öteki hafta Chiesa, bekliyordu. Ama beni savunmada en zorlayan isimler olarak Del Piero, Vieri ve Totti diyebilirim.

ŞAMPİYONLUK FAVORİSİ

Sizce bu sezon Süper Lig'de şampiyon hangi takım olur? Kimi favori olarak görüyorsun?

Bu sezon iki takım arasında geçiyor şampiyonluk yarışı. Galatasaray son maçlarda çok kolay kazanıp bol gol atıyor. Fenerbahçe ise son maçlarda zor kazanıp, zor gol atıyor. Önemli olan hangi takım az hata yaparsa o ipi göğüsleyecek. Belki de Galatasaray’ın sahasında oynanacak maçtan önce yarış kopabilir. Şu anda daha az hata yapabilecek takım olarak ise Galatasaray görünüyor.

‘TÜRK FUTBOLU BÜYÜMEYE BAŞLADI’

Türk futbolunu iyi gözlemleyen birisi olarak nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce seviyemiz 5 büyük lige kıyasla ne durumda?

Avrupa'nın 5 büyük liginin bir seviye altında olduğunu söyleyebilirim. Yani 6. olarak görebiliriz. Türk futbolu büyümeye başladı. Genç oyuncular Avrupa’ya gitmeye başladı. Mesela Arda Güler, Ahmetcan Kaplan... Beşiktaş'tan Semih de gidecek. Fenerbahçe'de ve Galatasaray'da çok iyi genç futbolcular var. Türk futbolunu seviyorum, biliyorum ve sürekli takip ediyorum. Bu sene iyi performans gösterdiler. Önemli seviyede ülke puanı topladılar. Belki seneye daha iyi yerlerde olacaklar.

‘OOSTERWOLDE İYİ BİR STOPER OLACAK’

Süper Lig'de aktif futbolcular arasında en iyi stoper sizce hangisi?

Süper Lig'de çok iyi oyuncular var. Fenerbahçe'de Oosterwolde'yi çok beğeniyorum. İleride bana göre çok iyi bir stoper olacak.

EN İYİ TEKNİK DİREKTÖR VE EN İYİ 11'İ

Süper Lig'de birlikte çalıştığın en iyi teknik direktör sence hangisiydi?

Hagi, Gerets, Daum diyebilirim.

Son olarak birlikte oynadığın bir ilk 11 kurmanı istesek kimleri alırdın?

Kalede Mondragon ya da Volkan olurdu. Sağ bek Stanic. Stoper ikilisi Luciano – Song olur. Sol bek de Robert Jarni. Orta saha Luka Modric – Okan Buruk olur. Sağ kanada Hasan Şaş, sol kanada Ribery’yi koyabiliriz. Forvetler ise Luca Toni ile Pierre van Hooijdonk.